Doç. Dr. Adem Palabıyık: "Furkan Vakfı, Nevruz öncesi FETÖ Bileşeni Olduğunu Deklare Mi Etti"

BİTLİS (İHA) – Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Sosyoloji Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adem Palabıyık, Furkan Vakfı‘nın bilerek ve isteyerek kışkırtıcı hallerde bulunduğunu ve bunu da din üzerinden yaptığını belirterek, ” Furkan Vakfı, nevruz öncesi FETÖ bileşeni olduğunu deklare mi etti?” dedi.

Doç. Dr. Adem Palabıyık, gündeme ait yaptığı açıklamada, Alparslan Kuytul’un son aylardaki tutumlarına değinerek kaostan beslenen bir yapısının olduğunu ve FETÖ üzere devlete karşı olan yapıların bileşeni üzere davranma uğraşı olduğunu tabir etti. Palabıyık, “Alparslan Kuytul bilhassa 15 Temmuz öncesi ve sonrasında çeşitli demeçler verdi ve bu demeçler aslında onun ne düşündüğünü de özetliyordu. 1 Temmuz 2016’da ‘Tayyip Erdoğan’ın kalemi kırılmıştır’, 15 Temmuz 2016’da ‘darbe yapılmış, Müslümanlar için iyisi olsun’, 22 Temmuz 2016’da ‘darbe tiyatrodur’, 30 Ağustos 2017’de ‘FETÖ’den tutuklananlar için optimist konuştu’, 14 Kasım 2017’de ‘bylock kullananlara dair optimist cümleler kurdu’, 30 Kasım 2020’de ‘Fetullah Gülen’in 15 Temmuz hakkında söylemek istediklerini dinlerdim’ ve Cumhurbaşkanımız için ise ‘hesabını vereceksin’ cümlelerini kurdu. Bu tabirler Kuytul ve Furkan Vakfı

“Furkan Vakfı, Ak Parti‘den rahatsız ve güç kaybettiği söylentisini paylaşıyor”

Furkan Vakfı ve yöneticilerinin Ak Parti‘den rahatsız olduğunu kelamlarına ekleyen Palabıyık, “Alparslan Kuytul ve yanındakiler Ak Parti‘den epeyce rahatsızlar. Bilhassa Cumhurbaşkanımızın güç kaybetmesini merakla bekleyen bir hal içindeler. 1 Temmuz’da söyledikleri de aslında bu halin delilidir. Bu cins örgütlü yapılanmaların en değerli niteliği ise taklittir. Furkan Vakfı’nın, FETÖ taklidi ile ilerlediği ve süreçleri baltalamak için İslam şemsiyesini kullandığı çok açıktır. Örgütlü yapıların kaostan beslendiğini biliyoruz, Furkan Vakfı da Adana’da tertibin tesis edilmesinden yana asla olmaz. Zira FETÖ sonrası gündeme gelebilmek için kaos olaylarının olması vakıf için değerli bir çıkış yoludur. Kaosun varlığı tıpkı vakitte Furkan Vakfı ve yöneticilerinin de varlığına muadildir. Bu cins yapılar, iktidar üzerinden okuma yaparlar ve emelleri ortasında istemedikleri iktidarın bir an önce güç kaybetmesi vardır. Şu an, Ak Parti‘nin güç kaybettiğine dair dedikodular bu çeşit vakıflar ve yapılar aracılığı ile kamuoyuna servis edilmeye çalışılıyor. Yalnızca iç kamuoyu değil tıpkı vakitte dış ülkelere de servis edilmeye çalışılmaktadır. Temel amaç, Ak Parti‘nin güç kaybetmesi söylentisi ile muhalefetin kazanacağına dair tavrı güçlendirmektir. Zira bu telaffuz, AK Parti sonrasına işaret etmektedir. Furkan Vakfı üzere yapılar da, AK Parti sonrasına yöneldiği için iktidar tersi bütün odaklarla bir ortaya gelebilmektedir. Esasen Kuytul’un, FETÖ’cü isimlere konuşmasının temel sebebi de budur. Konuşmasında Gülen süt dökmüş kedi misali ‘şunu sormak isterdim’ cümlesini kuran Kuytul, Cumhurbaşkanımız için ise anlaşılmadık biçimde sert tabirler kullanmaktadır. Kanaatime nazaran bu hal, Alparslan Kuytul’u anlamak için yeterlidir” tabirlerini kullandı. – BİTLİS

İhlas Haber Ajansı / Siyaset

Doç. Dr. Adem Palabıyık: “Furkan Vakfı, nevruz öncesi FETÖ bileşeni olduğunu deklare mi etti”