DualSense'i Kırdıracak Oyun: The Nioh Collection İncelemesi

PlayStation 5’in çıkışı ile beraber souls-like oyunlarını sevenler için heyecan da tazelendi. Demon’s Souls‘un 11 yılın ardından yenilenerek yeniden oyunculara sunulması ve şimdi gelen Nioh Collection, refleksleri kaşınan ve zoru seven konsol oyuncularını bir süre daha oyalayacak. Souls-like türünde bir sonraki durağımız hangi ter döktürmeyi seven oyun olacak bekleyip göreceğiz, ancak şimdi gelin The Nioh Collection, PlayStation 5 oyuncularına ne sunuyor buna bakalım.

Evet, The Nioh Collection, PlayStation 5’e özel olarak geldi. Nioh ve Nioh 2 oyunları da ilk etapta PlayStation 4 konsoluna özel olarak çıkmış, ancak sonradan PC için de sunulmuştu. The Nioh Collection sadece PS5’e özel olurken, Nioh 2: The Complete Edition ise PC’de de boy gösteriyor. The Nioh Collection’ın farkı, içinde hem Nioh hem Nioh 2 oyunlarının Remastered sürümlerini, tüm eklentilerini ve genişletme paketlerini bulunduruyor olması. Yani içerik tarafında bir hayli zengin. Böylece Nioh serisini daha önce hiç oynamadıysanız, bu harika bir fırsat.

Öte yandan Nioh serisine yabancı olan oyuncuları ilk baştan uyaralım: Bu oyun zor arkadaşlar. Gerçekten zor. Fakat bunun karşılığında şahane bir hikaye örgüsü, güçlü bir atmosfer ve keyif dolu saatler vadettiği de açık.

Şimdi kısaca her 2 oyunun da konusundan bahsedelim. Ancak tabii ki her 2 oyunun da aynı temayı paylaştığı ve bizleri Sengoku dönemi Japonyasına ve acımasız boss savaşlarıyla dolu destansı ölüm arenalarına davet ettiği aşikar.

DualSense'i Kırdıracak Oyun: The Nioh Collection İncelemesi

Sengoku dönemi Japonyası’nda iyilik ve kötülük arasındaki dengeyi aradığımız Nioh’ta, Japonya’nın feodal beylikler tarafından yönetildiği ve aralarındaki çekişmelerden doğan kaotik ortama nasıl düştüğünü anlamadığımız William adında bir İngiliz karakter ile oynuyoruz. Londra Kulesi adı verilen bir hapishanede başlayan yolculuğumuz, bir şekilde Japonya’ya düşüyor ve yüzlerce, binlerce insanın Japon derebeyleri arasındaki çıkan savaşlarda canlarını kaybetmesi ile karanlık taraf açığa çıkarak dünyanın dengesi bozuluyor. Doğaüstü canavarlar, ruhlar ve iblislerden oluşan mitolojik kavim Yokailer ise Nioh’un temasını şekillendiriyor ve William Adams ile bizleri meşakkatli bir serüvene sürüklüyorlar.

Nioh 2’de ise bu defa oyunun alternatif dünyasında Toyotomi Hideyoshi’nin hikayesini işliyoruz. Toyotomi Hideyoshi, Japonya tarihinde Sengoku dönemini sonlandıran önemli bir figür olmakla beraber Nioh 2’de kurgusal bir şekilde karşımıza çıkıyor. İlk oyundan 50 yıl kadar önce geçen Nioh 2’de, 1555 yılına gidiyor ve bu kez yarı Yokai, yarı insan bir karakteri rol alıyoruz. Babası insan, annesi ise bir Yokai olan karakterimizin annesi, bir Yokai tarafından öldürülünce, bizim için de intikam çanları çalıyor ve serüven başlıyor. Toukichiro adı verilen bir karakter ile karşılaşıyor, onunla birlikte paralı asker olarak çalışmaya başlıyor, sonrasında ise Nobunaga isimli önemli bir karakterin hizmetine girerek maceramız sürüyor. Elbette ölmelere dayanabilirsiniz.

Nioh 2’de, ilk oyuna göre pek çok yenilik yer alıyor. Öncelikle oyuna eklenen karakter oluşturma ekranı oyuna renk katarken, burada geniş detaylara yer verilmiş olması sevindirici. Karakteri dönemin tarzına uygun şekilde yaratabileceğiniz gibi çok çeşitli seçenekler sunulmuş. Ayrıca oyunda artık diğer yarınız olan Yokai formuna bürünebildiğiniz için, onun formunun nasıl görüneceğini de belirleyebiliyorsunuz. Böylece oyunda fiziksel, ninjutsu ve Onmyo saldırılarının yanında doğaüstü Yokai güçlerini de kullanabiliyor ve eğer sizden daha güçlü bir Yokai’yi yenerseniz, Yokai özü olarak da bilinen Soul Core ile ödüllendiriliyorsunuz. Soul Core ise yendiğiniz düşmanın özelliklerinden pay almanızı sağlayarak güçlerinizi artırıyor. Şimdi bunlar size çok karışık gibi gelebilir, ancak oyuna daldığınızda bunu size öğreten tapınaklar bu konudaki karışıklıkları çözecektir.

DualSense'i Kırdıracak Oyun: The Nioh Collection İncelemesi

Oyunda 11 farklı silah bulunuyor ve bu silahların her biri için ayrı bir yetenek ağacı da mevcut. Ayrıca büyü yeteneklerinden samuray ve Yokai yetenekleriniz için yetenek ağaçlarının da yer aldığı oyunda, bu konuda da fazlasıyla geniş bir yolculuğunuz bulunuyor.

Nioh, Action-RPG türü diyebileceğimiz bir oyun olurken, kuşkusuz zor. Baya zor. Epey zor. Öyle ki, oyuna daldıktan 10 dakika sonra ilk boncuk terlerinizi dökmeye başlıyorsunuz. Sonrası ise tamamen sizin sabrınıza, türü sevmenize ve yeteneğinize bağlı olarak gelişiyor. Yani ilk boss karşılaşmanızda DualSense’i “sakince” yere bırakıp (atmayın daha çok yeni :)) ortamdan uzaklaşabiliyor veya daha fazla motive olarak savaş çığlıklarıyla arenaya geri dönebiliyorsunuz.

Eğer oyunun zorluğundan çabuk yılanlardansanız ise, Nioh serisinden biraz fazla nefret edebilirsiniz. Ancak bu nefret, oyunun temasının çok iyi olmasından dolayı doğuyor. Yani oyunun atmosferi o denli güçlü ki, isyanınız oyunu oynayamadığınız için kendinize ve oyunu neden bu kadar zor yaptıklarına veya en azından zorluk seviyesinin neden yerleştirilmediğine karşı oluyor. Tıpkı Demon’s Souls ve Sekiro‘da da olduğu gibi. Ancak işte, souls-like…

Fakat oyunda Dark Realm alanları ise saçma derecede zor olmuş. Bu bölümlerde insan suretinden çıkıp Yokai güçlerinizi devreye sokmanız gerekiyor, yalnız bu formda da süreniz kısıtlı olduğundan elinizi çabuk tutmanız lazım. Elbette Yokai yeteneklerinize önem gösterdiyseniz, o zaman başka.

Bu arada oyunda co-op oynama seçeneğinin olduğunu da söyleyelim. Co-op sistemi 3 kişiye kadar destekleniyor.

Peki, The Nioh Collection ile PlayStation 5’e gelen yenilikler neler? Eh, tabii ki daha güzel grafikler bunlardan ilki. Yeni görsel modlar var. Bulunan 3 mod arasında PlayStation 5 Standart Modu, 4K modu ve 120 FPS modu bulunuyor.

4K modundayken, iyi de bir 4K televizyonunuz varsa oyun şahane bir görsel şölene dönüşebiliyor. 120 FPS modu ise fazlasıyla akıcı bir görüntü elde etmenize olanak tanıyor. PlayStation 5 Standart Modu ise her 2 oyunu da 60 FPS’te 1080p’de çalıştırıyor. Ancak bununla birlikte Standart Mod, ağaç ve çim gölgelerini iyileştiriyor, detayları zenginleştiriyor ve yansımalar gibi grafik iyileştirmeleri içeriyor. Ancak bu detayları durup çevreyi seyrettiğiniz zamanlarda görebiliyorsunuz pek tabii, kargaşa esnasında gözden kaçabiliyorlar.

The Nioh Collection ile PlayStation 5 sahiplerine sunulan bir diğer yenilik ise elbette DualSense yetenekleri. Geliştirilmiş haptic feedback ve DualSense ile gelen adaptif tetiklerden her 2 oyunda da faydalanabiliyor ve böylece vuruş hissiyatından daha büyük keyif alabiliyorsunuz.

Ve tabii ki bekleme süreleri eski sürümlere göre çok çok daha kısa. Yükleme ekranları artık neredeyse göz açıp kapayana kadar geçebiliyor. Bu da içinizdeki savaşçıyı besleyen bir öğe. Zira böylece defalarca kez ölseniz de siz daha DualSense’i elinizden bırakamadan oyunu yeniden karşınıza görmenize ve dolayısı ile “bir kere daha deneyeyim” demenize sebep oluyor kuşkusuz.

Sonuç

Sonuç olarak The Nioh Collection, PlayStation 5’in gücünü de arkasına alan güzel bir paket olmuş. Tabii ki türün sevenlerine ve bu meşakkatli yolculuğa göğüs germeyi düşünenlere… Zira her 2 oyun da türün en çok ter döktüren oyunları arasında. Hele ki bir de Japon kültürüne ilgi duyuyor ve bu seriyi daha önce oynamadıysanız, o halde size kolay gelsin diyelim. Uzun bir yolculuk sizleri bekliyor…

Puan: 89

KÜNYE