FETÖ’nün mahrem imamından “hacamat” savunması

Fetullahçı Terör Örgütü‘nün (FETÖ) Jandarma Genel Komutanlığındaki yapılanmasında “mahrem imam” olduğu bildirilen Mehmet Sağlam’ın “silahlı terör örgütü kurma yahut yönetme” hatasından yargılanmasına başlandı.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Sağlam ve avukatı katıldı.

Mahkeme liderinin hakkındaki suçlamaları hatırlatmasının akabinde savunmasını yapan Sağlam, FETÖ’nün Marmara Bölgesi jandarma yapılanmasının deşifre edilmesini sağlayan bir SD kartta kimlik bilgilerinin bulunması üzerine hakkında soruşturma başlatıldığını ve isminin iradesi dışında bu kartta yer aldığını tez etti.

Göz Atın

Met İçince Ne Olur? Fetamin İçmenin Zararları

Hangi Üniversiteye Gittiğimi Nasıl Öğrenebilirim 2024

Karttaki bilgiler nedeniyle örgüt yöneticiliğiyle suçlandığını savunan Sağlam, “Kartta yönetici olarak yer alanların hepsinin kod isimleri, bağlı oldukları üstler ile onlara bağlı astları var. Fakat benim için bu türlü bir bilgilendirme yok. Öğretmen olarak ismim geçse de örgüt hiyerarşisinde yer aldığıma ait bir tespit yok.” dedi.

Hakkındaki suçlamaların somut kanıtlara dayanmadığını, aleyhindeki şahit beyanlarının gerçeği yansıtmadığını öne süren Sağlam, ByLock kullanıcısı olduğuna ait dava belgesindeki tespiti kabul etmedi ve sabit sınırlardan telefon görüşmesi yaptığı askerleri tanımadığı beyanında bulundu.

Sanık Sağlam, kapatılan Bank Asya’daki hesabı, bir periyot örgütün dershanelerinde çalıştığı için açtığını söyledi.

Hakkında yakalama kararı olduğu periyotta ailesi ile Ankara’da yaşadığını, annesinin hastalığı üzerine yalnızca bir sefer konut değiştirdiğini belirten Sağlam, tatil için kent dışına çıkacağı esnada takside yakalandığını söz etti.

“Hacamat için gelmişlerdi”

Polisin arama yaptığı sırada ikametgahında bulunan ve haklarında FETÖ’den süreç yapılan eski jandarma binbaşılar Ali Altunkara ile Sancar Genç’i tanımadığını öne süren Sağlam, şöyle devam etti:

“Biyoloji mezunu olduğum için biyoenerji ve alternatif tıp alanında kendimi geliştirdim. Bu kapsamda hacamat yapıyordum, sertifikalarım da var. Arama yapıldığı gün meskende değildim. O esnada meskene gelen Ali Altunkara ile Sancar Genç’i tanımıyorum. Bana hacamat için her gün onlarca kişi geliyordu, bu şahıslar de onlardan olabilir.”

Sanık ve avukatının savunmasının akabinde, eski binbaşılar Altunkara ile Genç, “tanık” olarak dinlendi.

Altunkara, Jandarma Genel Komutanlığında binbaşı rütbesinde vazife yaptığını, darbe teşebbüsünün akabinde KHK ile ihraç edildiğini, hakkında açılan FETÖ soruşturmasının ise devam ettiğini söyledi.

Örgütün jandarma mahrem imamı olmakla suçlanan Sağlam’ı tanımadığını öne süren Altunkara, “Sırt ve boyun bölgemde ağrılar vardı. Buna ait tahlil aradığım bir günde, hacamat eserleri satan bir mağazaya devre arkadaşım Sancar Genç ile gittik. Eserlere ait bilgi aldığımız sırada sanıkla karşılaştık. Bize hacamat yapabileceğini söyledi. Bunun üzerine birebir gün hacamat yaptırmaya meskenine gittik. Bu süreçten birkaç ay sonra tekrar meskenine gittiğimizde, eşi kapıyı açarak ‘Siz de polis misiniz? Eşim meskende yok.’ dedi. Bunun üzerine biz de meskenden ayrıldık.” tabirlerini kullandı.

Şahit Genç de darbe teşebbüsünden sonra binbaşı olarak misyon yaptığı Jandarma Genel Komutanlığından ihraç edildiğini, FETÖ üyeliğinden 6 yıl 3 ay mahpus cezasına çarptırıldığını anlattı.

Birinci dereceli mahkemenin bu kararının, bölge adliye mahkemesi tarafından lehine bozulduğunu belirten Genç, yargılamasının sürdüğünü tabir etti.

Sanık Sağlam’ı tanımadığını, devre arkadaşı Altunkara’nın talebi üzerine konutuna hacamat yaptırmak için bir kere gittiklerini belirten Genç, “O gün meskenine gittiğimizde eşi telaşlı bir halde kapıyı açarak eşinin meskende olmadığını söyledi. Biz binadan çıkarken, kalabalık bir polis grubu de binaya giriş yapıyordu.” diye konuştu.

Mahkeme, sanığın tutukluluğunun devamına hükmederek duruşmayı erteledi.

İddianamede, FETÖ’nün Jandarma Genel Komutanlığı mahrem imamlarından olduğu belirtilen sanık Sağlam’ın, “silahlı terör örgütü kurma yahut yönetme” kabahatinden 22 yıl 6 aya kadar mahpusla cezalandırılması talep ediliyor.