Havadan da çok güzel

Bir dudağı yerde bir dudağı gökte: AĞRI DAĞI
Fotoğraf: Özkan Çörek

Yüksekliği 5.137 metre. Heybetiyle Türkiye’nin en büyük dağı olmasının hakkını veriyor. Bu kış tırmanışa açılacak olan doğu yüzünde Serdarbulak Yaylası ve Küçük Ağrı Dağı var. Ağrı Havaalanı’ndan Doğubayazıt’a karayoluyla yaklaşık 1.5 saatte ulaşılabiliyor. Yolunuz düşmüşken inşası 99 yıl süren İshak Paşa Sarayı’nı ziyaret edin, ilçenin binbir renkli pasajlarında dolaşın ve abdigör köftesi yiyin.

Kalpten gelen güzellik: ARTVİN – ŞAVŞAT KARAGÖL
Fotoğraf: Alp Alper

Göz Atın

Met İçince Ne Olur? Fetamin İçmenin Zararları

Hangi Üniversiteye Gittiğimi Nasıl Öğrenebilirim 2024

Havadan bakıldığında kalp şeklindeki gölün her mevsimi güzel. Şavşat’a 25 kilometre uzaklıkta. Kamp ve karavan turizmi için Türkiye’nin en uygun yerlerinden. 2015’te ‘Sakin Şehir’ unvanı alan Şavşat başka birçok güzelliğe sahip. Giderseniz Yavuzköy, Papart Vadisi, Arsiyan Yaylası ve Kelebekler Vadisi, gibi doğal alanların yanı sıra 10’uncu yüzyıldan kalma Şavşat Kalesi, Tibet Kilisesi gibi tarihi yerleri de görün.

Bu yükseklikte orman olmaz! RİZE – POKUT YAYLASI
Fotoğraf: Ekrem Doydu

Çamlıhemşin’in güneyinde, Fırtına ve Hala derelerinin oluşturduğu vadiler arasındaki yayla, 2 bin 32 metre yükseklikte kurulu. Normalde 1800 metreden sonra ağaç yetişmemesine rağmen, konumu nedeniyle burada bir orman olması Pokut’u eşsiz kılıyor. Arabayla ve yaya olarak çıkılabiliyor. Doğa yürüyüşü için ideal olan Pokut Yaylası, zengin biyolojik çeşitliliğin yanı sıra emsalsiz bir sivil mimariye sahip.

O tren artık gelmeyecek: EDİRNE – KARAAĞAÇ TREN GARI
Fotoğraf: Oğuzhan Ünal

Sirkeci Garı örnek alınarak 1914’te yapıldı. İstanbul’u Avrupa’ya bağlayan demiryolunun en önemli istasyonlarından biri olarak mimar Kemaleddin’in tasarladığı gar, uzun süre hizmete giremedi. I. Dünya Savaşı nedeniyle sınırlarımızın dışında kaldı, Lozan’la geri alındı ve sonunda 1930’da işletmeye açılıp 1971’de güzergâh değişene kadar hizmet verdi. Şimdi Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi olarak kullanılıyor.

Göl ve ötesi: TRABZON – UZUN GÖL
Fotoğraf: Ekrem Doydu

Doğu Karadeniz Bölgesi’nin doğa harikası Uzungöl, Trabzon’a 99, Çaykara’ya 19 kilometre uzaklıkta. Türkiye’nin yağmur ormanlarının olduğu, Soğanlı Dağı ve Kaçkar Sıradağları’nın birleşim yerinde. Uzungöl Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde toplam 59 memeli ve
250 kuş türü yaşıyor. Göl, doğal sit alanı. Etrafındaki çarpık otel yapılaşması can sıkıyor olsa da görülmeye değer bir güzellik.

İstanbul’un arka bahçesi: SAKARYA – SAPANCA GÖLÜ 
Fotoğraf: Oğuzhan Ünal

Göl bir zamanlar Marmara Denizi’nin parçasıymış. İstanbul’a yakın yerler dendiğinde akla ilk gelen yer olsa da Sapanca’da halen keşfedilmeyi bekleyen çok şey var. Gölün kıyısında kurulu küçüklü büyüklü tesislerde, bungalovlarda konaklayabilir; ATV ya da sandal turu yaparak doğayla iç içe vakit geçirebilirsiniz.

Cömert topraklar: KASTAMONU – CİDE
Fotoğraf: Oğuzhan Ünal

Rıfat Ilgaz’ın doğduğu ve romanlarını yazdığı kasaba… Homeros’un ‘İlyada’sında da “Yüksek kültürlü Henetlerin yurdundan geçtik; Kiteros’tan, Aycelos’tan…” şeklinde geçiyor. Aycelos bugünkü Cide. Kiteros da doğal bir liman ve günümüzde Gideros adıyla biliniyor.

Suyla gelip barajla giden tarih: ŞANLIURFA – HALFETİ
Fotoğraf: Kerem Çelik

Fırat Nehri’nin kıyısındaki Halfeti 3 bin yıllık geçmişe sahip. Önceden Rumkale olarak bilinen şehir, Halil ve Fatma adındaki âşıkların Fırat sularında ölmesiyle Halfeti olarak anılmış. Barajın yapılmasıyla yarısı sular altında kalan Halfeti’de, Rum Kale, Aziz Nerses Kilisesi, Barşavma Kilisesi görülmesi gereken yerlerden birkaçı.

Eskiden nazar boncuğuydu: KONYA – MEKE GÖLÜ
Fotoğraf: Sami Yılmaz

Konya Karapınar’da sönmüş bir volkan kraterinin suyla dolmasıyla oluşan ve ortasında adacıklar olan göl, bir zamanlar ‘Anadolu’nun nazar boncuğu’ olarak nitelendiriliyordu. Ovadaki tarım faaliyetleri ve kuraklık nedeniyle kuruyan göl artık yağışlı dönemlerde su toplayabiliyor. Göl adını meke kuşlarından alıyor.