İsrail elçisi firari FETÖ’cüyü övdü

İsrail’in Birleşmiş Milletler (BM) Büyükelçisi Gilad Erdan, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) firarisi basketbolcu Enes Kanter ile görüşerek, birlikte çekildikleri bir fotoğrafı Twitter hesabından paylaştı. Gilad Erdan paylaşımında, “Bu hafta (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan aleyhinde konuştuğu için ağır bir bedel ödeyen, NBA’in en iyi oyuncularından biri olan Enes Kanter ile bir araya geldim. Antisemitizme karşı mücadelede işbirliği ve İsrail’de Yahudiler ve Müslümanlar için bir basketbol kampı kurmak ile ilgili konuştuk” ifadelerine yer verdi.

‘YAZIKLAR OLSUN’

Türkiye söz konusu paylaşıma sert tepki gösterdi. Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç, Twitter’dan yaptığı açıklamada, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in Yahudilerle ilgili sözlerini hatırlatarak, “İsrail halkı, (FETÖ elebaşı Gülen’in) sözcüsüne gösterdiğiniz sıcak karşılama ve desteği göz önünde bulundurarak, efendisinin (Gülen) Yahudiler hakkındaki hastalıklı görüşlerini de paylaştığınız sonucuna varmalı mı? ‘Antisemitizme karşı’ ilişki kurmayı alenen taahhüt ettiğiniz işbirliğinin temeli bu mu olacak? Yazıklar olsun” görüşünü dile getirdi.

Göz Atın

Met İçince Ne Olur? Fetamin İçmenin Zararları

Hangi Üniversiteye Gittiğimi Nasıl Öğrenebilirim 2024

‘HİÇ ŞAŞIRTMADI’

Türkiye’nin BM Daimi Temsilciliği de, yine Twitter’dan, “Netanyahu’nun temsilcisinin bir terör örgütünün sponsoru ve sözcüsüyle görüşmesi hiç şaşırtmadı. FETÖ ve PKK terör örgütleriyle işbirliği yapanlar utanç duygusundan yoksundur. Terörizme ve aşırılığa karşı mücadele, haysiyet ve dürüstlük gerektirir” açıklamasını yaptı. Enes Kanter, ABD Ulusal Basketbol Ligi (NBA) takımlarından Boston Celtics’te oynadıktan sonra kısa süre önce Portland Trail Blazers takımına transfer olmuştu.

İŞTE O HASTALIKLI GÖRÜŞLER

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in 1995 yılında basılan “Fasıldan Fasıla” adlı kitabında Yahudilik ve Yahudilerle ilgili ağır ithamlar yer alıyor. Gülen, Yahudilerin sonunun Naziler gibi olacağını söylüyor. Ayrıca El Kaide ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin kendilerine ideolojik “selef” olarak gösterdikleri İbni Teymiyye’nin de Yahudilik hakkındaki görüşlerine referans yapıyor. Kitabın basıldığı dönemde de tartışma konusu olan ve Kılıç’ın “hastalıklı görüş” olarak atıf yaptığı bu ifadelerden bazıları şöyle:

“Ayrıca, Yahudi kavmi çok zekidir. Bu zeki kavmin, tarih boyunca ilim ve düşünce adına ortaya koyduğu çok şey olmuştur. Ama bunu hep zehirli bal halinde takdim edip dünyaya öyle sunmuşlardır. Meselâ, Karl Marx bir Yahudi’dir. Ortaya attığı komünizm, kapitalizm karşısında ilk bakışta iyi bir alternatif gibidir ama esasen o, balın içine karıştırılmış öldürücü bir zehirdir.”

‘İNSANLIĞIN GELİŞİMİNİ ENGELLEMEK İÇİN’

“İbni Teymiye, ‘Bir kısım Bâtınilerin akidelerinde Yahudiliğin büyük tesiri vardır’ der ve bu konuda pek çok delil serdeder. Yahudilik, İslâm âlemi içinde Efendimiz döneminde Medine ve çevresindeki Yahudilerle, Hulefâ-i Raşidîn döneminde İbn Sebe ile bugün ise çeşitli devletlerle temsil edilmektedir. ‘Böyle bir kavmin yaratılış sebebi, insanlığın terakkisine (ilerlemesine) zemberek olmak içindir’ dense mübalağa edilmiş olmaz.”

‘SONLARI KENDİ ELLERİNDEN OLACAK’

“Nasıl Allah atmacayı serçenin üzerine salmakla, serçenin uçma kabiliyetini inkişaf ettiriyor, Yahudilerle de, insanları uyanık ve gerilim içinde tutuyor. Bir diğer açıdan Yahudilere, insanlığın nefs-i emaresi nazarıyla bakılabilir. Yahudiler, kıyamete kadar varlıklarını koruyacaklardır. Kıyametin kopmasına yakın zamanda ise insanlığın terakkisi için zemberek olma vazifeleri sona erecek ve kendi elleriyle kendi sonlarını hazırlayacaklar.”

‘NAZİLERİN DÜŞTÜĞÜ DURUMA DÜŞECEKLER’

“Bırakın İslâm’a ve Müslümanlara karşı onulmaz düşmanlıklarını, kendi peygamberlerini bile istihfaf eden ve birçoğunu katleden bu kavim neticede bir gün Nazilerin düştüğü duruma düşecek ve dünyanın dört bir yanında gizlenecek yer arayacaklardır.”

1995 yılında bunları yazan Gülen daha sonra ‘Dinler Arası Diyalog’ çalışmaları kapsamında Yahudi kuruluşlarının temsilcileriyle de sık sık bir araya gelmiş, abluka altındaki Gazze Şeridi’ne yardım götüren Mavi Marmara gemisine baskında İsrail’in tavrının “meşru” olduğu yönünde yorumlar yaparak büyük tepki çekmişti.