Jeoloji Mühendislerinden sarsıntı uyarısı

Adıyaman Jeoloji Mühendisleri Odası Lideri Osman Öztürk, sarsıntı konusunda ihtarda bulunarak “Kaybedecek vakit yok” dedi.

1-7 Mart Sarsıntı Haftası nedeniyle basın açıklaması yapan Adıyaman Jeoloji Mühendisleri Odası, zelzele konusunda alınması gereken tedbirlere dikkat çekti. Oda Lideri Osman Öztürk yaptığı açıklamada, sarsıntının afete dönüşmemesi için tedbir alınması gerektiği ve kaybedecek vakit olmadığı vurgulandı.

Odaya kayıtlı jeoloji mühendislerinin ortak imzasıyla yapılan açıklamayı okuyan Osman Öztürk, “Anadolu toprakları içerisinde üç farklı ana canlı fay sistemi gelişmiştir. Bu canlı fay sistemleri üzerinde gerek tarihî gerek aletsel periyotta yıkıcı sarsıntılar meydana gelmiş ve gelmeye de devam etmektedir. Sarsıntı bir tabiat olayıdır. Sarsıntının afete dönüşmesi ise lakin insan varlığı ile mümkün olabilmektedir. Dünyanın şuurlu ülkelerinde, sarsıntının engellenemeyeceği fakat, zelzeleyle yaşamanın mümkün olduğu gerçeğinden hareketle bilimin ışığında tedbirler alınmaya, mal ve can kayıplarını en aza indirmeye dönük çalışmalar tüm suratı ile devam etmektedir. Yeni bilimsel gelişmeler 7 ve üzerinde büyük sarsıntılara dayanacak bina dizaynlarını imkanlı kılarken, ülkemizde bu büyüklüğün çok daha altında gerçekleşen zelzelelerde mal ve can kayıplarının devam etmesi düşündürücüdür” dedi.

Göz Atın

Met İçince Ne Olur? Fetamin İçmenin Zararları

Hangi Üniversiteye Gittiğimi Nasıl Öğrenebilirim 2024

Öztürk, “Unutulmamalıdır ki, Türkoğlu Gölbaşı segmenti 7 ve üzeri bir sarsıntı üretmektedir ki yakın vakitte burada bir zelzelenin olması mümkündür. Buda Adıyaman için eski ömrü tamamlanmış yapıların denetimlerinin yapılması gerekmektedir.

Ülkemizde en son 2012 yılında güncellenen ‘Türkiye Canlı fay Haritası’ bilgilerine nazaran, sarsıntı üretme potansiyeli taşıyan 485 adet canlı fay olduğu belirlenmiştir. 24 kentimiz ve yüzlerce yerleşim merkezi bu fayların üzerinde yahut yakınındadır. Yerleşim merkezlerinin birçoğu, tarım alanlarına hakikat genişlemesini sürdürürken öncelikli yerleşim alanlarının belirlenmesi gayesi ile yapılması gereken İmar planına temel jeolojik jeoteknik etütler ve mikro bölgeleme çalışmaları şimdi tamamlanmamış ve/veya güncellenmemiştir. Ülkemizde yapı güvenliği yer ve temel etüt hizmetleri bakımından kontrol dışıdır. Her ilin yahut ilçenin kendi inisiyatifi ile geliştirdiği kontrol sistemleri, bir mühlet sonra yasal altyapının olmaması nedeni ile çözülmekte, bilhassa arazi çalışmaları kontrol dışı kalmaktadır. Yapı kontrol şirketleri içinde jeoloji mühendisliği meslek disiplininin takımlı olarak yer almaması, kontrol sisteminde büyük bir boşluk oluşturmaktadır.

Zelzele ve tabiat kaynaklı öbür afetlerde can ve mal kaybı bu ülkenin bahtı olmaktan ivedilikle çıkarılmalıdır. Ülke kaynakları, vakit kaybetmeden kentsel dönüşüm ve yenileme çalışmalarına aktarılmalıdır. Birçok vilayetimizin ve irili ufaklı yerleşim merkezinin üzerinde bulunduğu canlı faylar konusunda uzman jeoloji mühendisleri tarafından ‘paleosismoloji’ çalışmaları ile araştırılmalı, imar planlarına işlenmeli ve ‘fay yasası’ hemen çıkarılmalıdır. Tarım toprakları, sulak alanlar ve ovalar mecburî haller dışında imar planları dışına alınarak nitelikleri korunmalı, öncelikli yerleşim alanları için ‘İmar Planına Temel Jeolojik-Jeoteknik Etütler’ ve ‘Mikro Bölgeleme Etütleri’ tamamlanmalı, var olanlar güncellenmelidir. Taban ve temel etütlerinin kontrolü için gerekli yasal altyapı tamamlanarak, jeoloji mühendislerinin ‘Yapı Kontrol Sistemi’ içerisinde takımlı olarak yer alması sağlanmalıdır. Jeoloji Mühendisleri, sonları yasalar ile çizilmiş ‘Yapı Kontrol Sisteminin’ içinde yer almadığı sürece, yapı güvenliği kontrol dışı olmaya devam edecektir” diye konuştu. – ADIYAMAN