Kadim şehir Mardin’i anlamak için görmemiz gereken 10 yer

23 Mayıs 2021, 22:43 yayınlandı

A+
A-

Paylaş

JÜRİ
Ahmet Ün / DHA Diyarbakır Bölge Temsilcisi
Burcü Gürtürk Kadak / Hürriyet Seyahat gezgini
Faruk Akbaş / Fotoğrafçı
Hakan Bekin / Mardin Haber Gazetesi muhabiri
Mahmut Demirtaş /Mardin Valisi
Metin Aydın / Yazar
Nezir Güneş / Mardin Life yayın editörü
Ömer Bakan / Mardin Time Gazetesi muhabiri
Saffet Emre Tonguç / Hürriyet Seyahat yazarı
Yıldırım Güngör / Seyahat yazarı, dağcı

1- Şehrin simgelerinden
Kasımiye Medresesi

İki teras üzerine iki katlı olarak inşa edilmiş… Yapımına Artuklular başlamış, Akkoyunlular tarafından tamamlanmış. 1469’a tarihlenen medrese şehirdeki eğitim amaçlı yapıların en büyüklerinden. Vali Mahmut Demirtaş “Plan özellikleri, taş işçiliği ve süsleme motifleri devir özelliklerini yansıtmasa da mutlaka görülmesi gereken bu anıtsal yapı, Mardin’deki Artuklu devrinin son eserlerinden” diyor.

Kadim şehir Mardin’i anlamak için görmemiz gereken 10 yer

2- Turistlerin uğrak noktası
Deyrulzafaran Manastırı

MS 5’inci yüzyılda inşa edilen Deyrulzafaran Manastırı Süryanilerin en önemli dini merkezlerinden biri. 1932’ye kadar 640 yıl boyunca Süryani Ortodoks patriklerinin ikametgâhı olarak da kullanılmış. Üç katlı manastırı, dünyanın dört bir yanına dağılmış Süryaniler dua ve bereket için ziyaret ediyor.

3- Tarihe yolculuk
Dara Antik Kenti

Mardin’in 30 kilometre güneydoğusundaki Oğuz Köyü’nde ziyaret edebilirsiniz… Yukarı Mezopotamya’nın en önemli antik yerleşimlerinden olan Dara, kayalara oyulan yapılardan oluşuyor. Kent içinde kilise, saray, çarşı, zindan, tophane ve su bendi kalıntıları görebilirsiniz.

4- Minarenin eşsiz güzelliği
Ulu Cami

Anadolu’daki en eski camilerden ve Artuklular döneminden kalma. Saffet Emre Tonguç “Camii Kebir olarak da anılan yapı, 1176’da iki minareli olarak inşa edilmiş ama günümüze tek minaresi ulaşmış. O da orijinal hali değil, eklemeler ve yenilemeler yapılmış. Mutlaka görülmesi gereken bir eser” diyor.

5- Dünyanın en eskisi üstelik faal
Mor Gabriel Manastırı

Midyat’ın Güngören Köyü sınırlarındaki manastır, 08.30-17.00 saatleri arasında ziyaretçi ağırlıyor. 1600 yıllık geçmişi olan yapı aynı zamanda dünyanın en eski faal Süryani Ortodoks manastırı. 615-1049 arasında metropolitlik merkezi olan manastır, Turabdin Metropoliti Mor Gabriel’in ismiyle anılıyor.

6- Tarihi, ekonomisi, kültürü bu müzede
Sabancı Müzesi

Müze binası Hamidiye Alayları için süvari kışlası olarak inşa edilmiş. Şehrin merkezinde metruk halde duran bina Sabancı Vakfı tarafından restore edilip müze yapılmış. İçinde kentin tarihini, mimari yapısını, ekonomisini, barındırdığı dinleri ve kültürünü yansıtan eserler, fotoğraflar ve canlandırma bölümleri var.

7- Avlusunda Arami yazıtları var
Kırklar Kilisesi

Mor Behnam Kilisesi olarak da biliniyor. Avlusunda eski Arami yazıtları var. Mor Behnam ile kız kardeşi Saro adına yapılan Kırklar Kilisesi 6’ncı yüzyılın ortalarına tarihleniyor. 1293’te Mardin Süryani Patriklik Merkezi olduktan sonra halkın ruhani ve idari işleri bu kiliseden yönetilmiş.

8- Sıradışı tekniklerle dikdörtgen mimari
Zinciriye Medresesi

Yüzyıllar önce, avlusundaki havuza yansıyan gök cisimleriyle astronomiye ışık tutan bir medrese. Sıradışı tekniklerin kullanıldığı mimari yapısıyla da dikkat çeken medrese 1385’te yapılmış. Mardin Kalesi’nin önündeki dikdörtgen ve iki katlı yapı, avlu, cami, türbe ve çeşitli ek mekânlardan oluşuyor.

9- Şehrin tepe noktası
Mardin Kalesi

Kartal yuvası olarak da bilinen kaleden Mardin’in tüm güzelliğini izleyebilirsiniz. Kalede antikçağlardan günümüze kadar pek çok medeniyetin izleri var. Pers, Roma, Babil, Asur, Sümer, Mitaniler, Emeviler, Abbasiler, Akkoyunlular, Selçuklular, Safeviler ile beraber Osmanlı devleti bunlardan bazıları.

10- 40 Haramilerin hazinesini görün
Mardin Müzesi

Tematik teşhir salonları, laboratuvarı, eğitim alanlarıyla kentin meydanındaki iki ayrı tarihi binada hizmet veriyor. 40 Haramilere ait hazinenin de sergilendiği Mardin Müzesi, 45 bin parçadan fazla koleksiyonuyla Paleolitik Çağ’dan başlayarak (MÖ 45000) kentin arkeolojik geçmişini günümüze taşıyor.