Kısa vadeli dış borç stoku Haziran’da 122,9 milyar dolara yükseldi

Bankaların yurtdışından kullandıkları kısa vadeli krediler, 2018 yıl sonuna göre % 8,3 oranında azalarak 10,2 milyar dolara geriledi. Banka hariç yurtdışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı % 5,4 oranında artarak 20,0 milyar dolar, yurtdışı yerleşik bankaların mevduatı da % 1,3 oranında artışla 13,2 milyar dolar oldu. Ayrıca, yurtdışı yerleşiklerin TL cinsinden mevduatları geçen yıl sonuna göre % 2,5 oranında azalışla 13,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Diğer sektörler altında yer alan ithalat borçları, 2018 yıl sonuna göre % 2,8 oranında artarak 41,0 milyar dolar oldu.

Borçlu bazında incelendiğinde, tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu 2018 yıl sonuna göre % 4,1 oranında artarak 23,4 milyar dolar olurken, özel sektörün kısa vadeli dış borcu % 5,0 oranında artarak 93,0 milyar dolar oldu.

Alacaklı bazında incelendiğinde, özel alacaklılar başlığı altındaki parasal kuruluşlara olan kısa vadeli borçlar yıl sonuna göre % 3,5 oranında azalarak 46,8 milyar dolar, parasal olmayan kuruluşlara olan borçlar % 10,8 oranında artarak 75,2 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. 2018 yıl sonunda 99 milyon dolar olan kısa vadeli tahvil ihraçları % 63,6 oranında azalışla 2019 Haziran sonu itibarıyla 36 milyon dolar oldu. Aynı dönemde resmi alacaklılara olan kısa vadeli borçlar 818 milyon dolar oldu.

2019 Haziran sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonu % 50,5’i dolar, % 30,7’si Euro, % 13,1’i TL ve % 5,7’si diğer döviz cinslerinden oluştu.

2019 Haziran sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 179,7 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu stokun 20,8 milyar dolarlık kısmı, Türkiye’de yerleşik bankaların ve özel sektörün yurtdışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluştu. Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stok içinde kamu sektörünün % 18,5, Merkez Bankası’nın % 3,6, özel sektörün ise % 77,9 oranında paya sahip olduğu gözlendi.