Seyahat Parkı davasında Osman Kavala’nın ağırlaştırılmış müebbet mahpusu istendi

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince görülen 1’i tutuklu, 6’sı tutuksuz, 9’u firari 16 sanığın yargılandığı Seyahat Parkı davasında, duruşma savcısı temel hakkındaki görüşünü bildirdi. Celse ortasında dava evrakına sunulan 72 sayfalık mütalaada, Seyahat kalkışması ve tertip süreci anlatıldı.

‘GEZİ RUHUNU’ DEVAM ETTİRMEYİ AMAÇLADIKLARI AKTARILDI

Mütalaada, “Gezi kalkışmasına iştiraklerin azalmaya başlamasıyla birlikte, sanıkların Forumlar Uyumu ve şiddetsiz aksiyon eğitimleri ile Seyahat Kalkışmasına dayanağı artırmayı, kendilerince ‘seçilmiş hükümeti devirmek’ olarak simgeleştirdikleri ‘gezi ruhunu’ devam ettirmeyi amaçladıkları” aktarıldı. Sanıkların kendilerine profesyonel aksiyoncular yetiştirmeyi planladıklarının tespit edildiğinin belirtildiği mütalaada, “Bu faaliyetlerin, her ne kadar bu oluşumlar içerisinde resmi bir görevi/sıfatı bulunmasa da perde gerisinde sanık Osman Kavala tarafından organize edildiği, uyumunun ise sanıklar Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Yiğit Aksakoğlu ve İnanç Ekmekçi tarafından gerçekleştirildiği tespit edilmiştir” denildi.

Göz Atın

Seo Ajansı

Met İçince Ne Olur? Fetamin İçmenin Zararları

KAVALA’NIN EYLEMCİLERE YARDIM ETTİĞİ ANLATILDI

Savcılıkça hazırlanan mütalaada, “Uluslararası spekülatör George Soros’un, siyasi iktidarı değiştirmek istedikleri ülkelerde, bilhassa yasal görünümlü sivil toplum kuruluşları aracılığıyla faaliyet yürüttükleri, bunun en değerli örneğinin de kurucusu olduğu Açık Toplum Vakfı olduğu bilinmektedir. George Soros’un bir manada ülkemizdeki temsilcisi pozisyonunda bulunan sanık Kavala da tıpkı biçimde faaliyetlerini sivil toplum kuruluşları üzerinden gerçekleştirmektedir” tabirlerine yer verildi. Sanık Kavala’nın hareketçilerin gereksinimlerini gidermek için başvurulan kişi pozisyonunda olduğunun aktarıldığı mütalaada, “Sanık Osman Kavala’nın, kalkışmada hareketçilerin polisle çatışmaya girerken kullandıkları gaz maskesi, gözlük, süt, tekrar aksiyoncular için yemek-kahvaltı ve hareketçilerin uyumu daha kolay sağlayabilmeleri için Seyahat Parkı’na masa, ses sistemi üzere gereçleri temin ettiği tespit edilmiştir” diye belirtildi.

15 TEMMUZ DARBE TEŞEBBÜSÜNE TABAN HAZIRLADIĞI SAVUNULDU

Seyahat kalkışmasının bir anda gelişen bir hareket olmadığının kaydedildiği mütalaada, “Yurtdışından tüm gelişmeleri takip edilen, toplumda uzun bir süreç boyunca oluşturulan direnç noktalarının harekete geçirildiği ve kalkışmanın gidişatına nazaran alternatif planlar kurulan, finansmanı, hareket davetleri, şiddet aksiyonlarına ortam hazırlanması ve en kıymetlisi akıl hocalığı belge sanıkları tarafından yapılan, maksadın PKK, DHKP-C ve MLKP üzere her vakit aksiyon yapmaya elverişli marjinal sol terör örgüt üye ve yandaşlarını da oluşan düzensizlikten faydalanarak sahaya çekmek suretiyle şiddetin fitilini ateşleyip kaos oluşturmaktır ve hakikaten o denli de olmuştur” denildi. Mütalaada, “Gezi kalkışmasının başarısız olması ardından ise sanık Osman Kavala’nın, firari sanık Henry Jack Barkey ile Türkiye Cumhuriyeti‘nin seçilmiş hükümetini yıkmaya yönelik yasadışı faaliyetlerine devam ederek 15 Temmuz darbe teşebbüsüne yer hazırladıkları tespit edilmiştir” denildi.
Savcılığın temel hakkındaki görüşünde, “Anadolu Kültür A.Ş.’nin kuruluşundan itibaren sanık Osman Kavala ile birlikte çalışan sanık Mine Özerden’in bir plan ve senaryo dahilinde yürütülen kalkışma hareketinin başlaması ve tüm ülkeye yayılarak derinleştirilmesi için faaliyetlerinin bulunduğu, kalkışma sürecinde yaptıkları provokatif paylaşımlar ve hareket davetleri ile aksiyoncuları galeyana getirerek şiddet olaylarının tırmanmasına yer hazırlayan Taksim Platformu’nun koordinatörlüğünü yaptığı ve bu paylaşımların yapıldığı Twitter hesabının yönetilmesinden, basın açıklamalarının hazırlanmasından sorumlu olduğu tespit edilmiştir” denildi. Mütalaada, “Sanıklar Ayşe Mücella Yapan, Tayfun Kahraman ve Can Atalay öncülüğünde kurulan Taksim Dayanışması, Seyahat kalkışmasının başlamasından evvel 2 Mart 2012’de kurulmuş ve birinci protestolarını Haziran 2012’de Seyahat Parkı’nda toplanarak basın açıklaması yapmak biçiminde gerçekleştirmiştir” tabirlerine yer verildi.
Sanıklarla ilgili HTS kayıtlarından bahsedilen mütalaada, sanıkların kalkışmanın fiili olarak başlaması öncesi ve kalkışma hareketleri sırasında birbirleriyle ağır bir halde irtibatlı olduklarının tespit edildiği aktarıldı.

8 SANIĞA CEZA İSTEMİ

Mütalaada haklarında yakalama kararı bulunan ve olayların organizatörleri oldukları öne sürülen sanıklar Ayşe Pınar Alabora, Henry Jack Barkey, Can Dündar, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Memet Ali Alabora, Yiğit Aksakoğlu ve İnanç Ekmekçi’nin dava evrakının ayrılarak, yakalama kararı infazlarının beklenmesi talep edildi.
Osman Kavala’nın ‘Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs’ cürmünden ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandırılmasının talep edildiği mütalaada, kararla birlikte bu cürüm kapsamında tutuklanması istendi.
Sanık Ayşe Mücella Yapıcı’nın ‘Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs’ hatasından ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandırılmasının istendiği mütalaada, sanıklar Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi’nin ise ‘Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme’ hatasından 15’er yıldan 20’şer yıla kadar mahpusla cezalandırılması talep edildi.
Sanıkların, temel hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapacakları duruşma 21 Mart tarihinde görülecek.

OLAYIN GEÇMİŞİ

Seyahat Parkı hareketlerine ait ortalarında iş adamı Osman Kavala, gazeteci Can Dündar, Ayşe Mücella Yapan ve oyuncu Mehmet Ali Alabora’nın da bulunduğu 16 sanığın ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs’ cürmünden yargılandığı dava, 18 Şubat 2020’de karara bağlanmıştı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tutuklu sanık Osman Kavala’nın da ortalarında olduğu 9 sanığın beraatına, firari sanıklar Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, İnanç Ekmekçi ve Mehmet Ali Alabora’nın ise belgelerinin ayrılmasına hükmetmişti. Savcılığın lokal mahkemenin kararını istinafa taşımasının akabinde İstanbul Bölge Adliye 3. Ceza Dairesi 22 Ocak 2021’de 9 sanık hakkındaki beraat kararını bozmuştu.
Bozma kararının akabinde İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Nisan 2021’deki duruşmada bu dava ile yakalamalı sanıklar Can Dündar, Mehmet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu ve İnanç Ekmekçi’nin belgesinin birleştirilmesine karar vermişti. Bunun yanı sıra Osman Kavala ile CIA eski danışmanı Henri Barkey’in FETÖ’nün 15 Temmuz darbe teşebbüsüne ait ‘Anayasa’yı ihlal’ ve ‘Devletin bilinmeyen kalması gereken bilgileri, siyasal yahut askeri casusluk niyetiyle temin etme’ kabahatlerinden İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları davanın Seyahat Parkı ana davasıyla birleştirilmesine karar verilmişti.
Öte yandan Seyahat Parkı olaylarına ait Beşiktaş’ın taraftar kümesi Çarşı üyelerinin de ortalarında bulunduğu 35 sanık hakkında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince verilen karar Yargıtay tarafından bozulmuştu. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Seyahat Parkı olaylarına ait dava ile Çarşı davası ortasında tüzel ve fiili irtibat bulunduğunun belirtildiği kararda, ‘örgüt üyeliği hatasının özelliği nazara alınarak, her iki belgenin birleştirilmesi tarafına gidilmesi, sanıkların türel durumlarının buna nazaran takdir ve tayini gerekirken, yazılı halde eksik araştırma sonucunda beraatlarına karar verilmesi’nin bozma nedeni sayıldığı vurgulanmıştı.
Davalar verilen bozma kararlarının akabinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde birleştirilmişti. Seyahat Parkı ile Çarşı davası belgesi, 21 Şubat’ta görülen dördüncü duruşmada, davaların geldiği evre dikkate alınarak tekrar ayrılmıştı.