Sivasspor – Fenerbahçe maçının ardından olay oldu! “Mesut’un yanına Ronaldo’yu getirseniz…”

Süper Lig’in 20. haftasında Sivasspor ile Fenerbahçe kozlarını paylaştı. Yeni 4 Eylül Stadyumu’nda oynanan karşılaşma 1-1’lik eşitlikle sona erdi.

Sivasspor, mücadelenin 18. dakikasında Yatabare’nin golüyle öne geçti. İlk yarının son anlarında Fenerbahçe penaltı kazanırken topun başına Enner Valencia geçti. Ekvardorlu futbolcu, penaltıyı gole çevirdi ve skoru 1-1’e getirdi. İkinci yarıda iki takım da pozisyonlardan faydalanamadı ve Sivasspor ile Fenerbahçe 1-1 berabere kaldı.

Bu sonuçla birlikte sarı-lacivertlilerin 5 maçlık galibiyet serisi sona erdi. Fenerbahçe 39 puanla lider Beşiktaş’ın iki puan gerisinde kaldı. Süper Lig’de son 5 maçta yenilgi almayan Sivasspor’un puanı ise 24 oldu.

Göz Atın

Met İçince Ne Olur? Fetamin İçmenin Zararları

Hangi Üniversiteye Gittiğimi Nasıl Öğrenebilirim 2024

SPOR YAZARLARI NE DEDİ?

Hürriyet Gazetesi Spor Yazarları İlker Yasin ve Banu Yelkovan, Fenerbahçe’nin Sivasspor deplasmanında bıraktığı 2 puanın ardından bu mücadeleyi masaya yatırdı.

İLKER YASİN

Kazanmaya değil kaybetmemeye odaklanmış iki takım. Soğuk hava, donuk futbolcular, kalitesiz, çekişmesiz bir oyun. Mesut gelecek dertler bitecek diye hiç kimse umutlanmasın. Bu F.Bahçe’de Mesut’un yanına Ronaldo gelse fazla bir şey değişmez. Şaşkınlığım Erol Bulut’a. Bir lider için amaç statükoyu korumak değil, etkilemek ve sonucu değiştirmektir. Lider değişim yaratacak, anlam duygusunu aşılayacak, birleştirecek, harekete geçirecek ve iz bırakacaktır.

Nerede ışık verdi Erol Bulut? Erzurum, Kasımpaşa, Ankaragücü kantarında yapılan tartının gerçek ağırlığı göstermeyeceği F.Bahçe’yi izleyenlerin malumu. Mevsim başında bu yana başta stoperler olmak üzere savunma sorununu çözemeyen, orta sahası hem pasla hem kontrayla rakip kaleye gidemeyen, gol pozisyonu üretmekte zorlanan takımın inancım o ki büyük psikolojik sorunları var. Bu tükenmişlik sendromu Mesut’un gelişiyle de çözülmez. Ben Erol Bulut’un yerinde olsam hafta içi 1-2 antrenman iptal eder futbolculara F.Bahçe’nin büyüklüğünü anlatan, tarihini gösteren taraftarın aşkını dile getiren filmler izletirim. Ama daha önce de yazdığım gibi bu görüntüleri önce Erol Bulut’un izlemesi lazım.

KALECi ALTAY’IN ŞANSI

Dün Sivas’ta -9 derece sıcaklıkta herkes dondu kaldı ve ev sahibi takım da F.Bahçe’nin oyununa eşlik eder hale geldi. Ligin deplasmanda en çok kazanan ve gol atan takımı F.Bahçe’nin bu kadar yavaş oynamaya kazanma hedefinden uzak durmaya hakkı yok. Bu aşamada takımın yürümekte zorluk çekmesi, Ozan Tufan’ın F.Bahçe’deki heyecanını yaşamayan futbolcularından kaynaklanıyor. En kötü transfer Tisserand’ın maçın başındaki hatasından yararlanan Yatabare’nin vuruşunda golü kaleci Altay şansıyla önledi. Aynı Tisserand 4 dakika sonra sakatlanarak yerini bir başka transfer bombası, Lemos’a bıraktı. 16’da Gradel’in kaleye gönderdiği topa sallapati bir topuk darbesi koyan Yatabare’nin golü de bir şans golüydü.

İlk yarının uzatmalarında Mert Hakan’ın ortasına ceza sahasında elle müdahale penaltı getirdi ve Enner Valencia maçın skorunu belirledi. İkinci yarıda değişen bir şey yoktu. Taraflar zaman geçtikçe kaybetmemeye oynadı. Şut atmayan, kontraya çıkamayan, kenardan sıfıra inip orta imkanı bulamayan iki takım maç boyunca birer gol attı, ikişer pozisyon buldu.

F.Bahçe şampiyon olmak istiyorsa kötü oynayabilir ancak ruhsuz ve heyecansız oynayamaz. Seri Sivas’ta bozuldu. Yönetim ve Bulut bir an önce bu iştahsızlığın profesyonellikten uzak, kadronun sıkıntısını öğrenmek zorunda.

BANU YELKOVAN

Son dört haftada yenilmeyen Sivasspor ile son 5 haftada puan kaybetmeyen Fenerbahçe’nin maçından beklentisi yüksek olanlar umduğunu bulamadı. Sıfırın altında 10 derecede oynanan maçta, oyunun temposu da donmuş gibiydi. Son haftalarda ofansif anlamda oturan oyunu, birlikte oynamaya alışan kadrosu, hafta içinde gelen Mesut Özil transferi, haftalardır devam eden galibiyet serisi derken moral motivasyonunu üst düzeye taşımış Fenerbahçe adına iyi futbol beklentisinin zemini gayet sağlamdı. Avrupa Ligi fikstürü biten ve sakatlarının dönüşüyle rahatlayan Sivasspor’un da kolay kolay yenilgiyi kabul etmeyeceğini ortadaydı. Rıza Çalımbay blok savunmasıyla orta sahayı tamamen kapatınca, Fenerbahçe bu savunmayı çözmek için elinde kalan en önemli silah olan kanatları etkin iyi kullanamayınca, orta sahanın kilit ismi Ozan Tufan’ın da sarı kart cezalısı olduğu haftada, futbol adına sahaya yansıyan pek bir şey olmadı.

İki takımın da beklentilerin altında kaldığı ilk yarıda, karşılıklı gollerin ilki dakika 18’de Yatabare’nin ayağından bile değil, topuğundan geldi. Yüzü kaleye dönük olsa, atıp atamayacağı tartışılır pozisyonda top herkesin şaşkın bakışları altında ağları buldu. Pozisyon açısından oldukça kısır ilk yarıda, Fenerbahçe’nin ilk şutu maçın ilk yarısı bitmek üzereyken, 39. dakikada geldi. Sivasspor’un Fenerbahçe’yi kitleyip, Erdoğan ve özellikle Gradel’in ayağından kontratak yakalama planının da sadece ilk kısmı sahaya yansıdı. Ev sahibi takımı olarak, Anadolu ekiplerinin deplasmanda uygulamalarına alışkın olduğumuz taktiği kendi evlerinde uygulamayı seçmişlerdi. Fenerbahçe de fazla açık vermeyince o plan da gerçekleşmedi.

İlk yarı biterken, uyumayalım donarız noktasında, Sivasspor’un çıkarken kaptırdığı topu kapan Mert Hakan’ın ortasında Appindangoye’nin haddinden fazla açılan kolundan gelen haklı penaltıyı Valencia gole çevirince, herkes uyanır gibi oldu. Ancak ikinci yarının da ilk yarıdan çok farkı yoktu. İki takımın maçının sonunda sevinen Beşiktaş oldu.