Son Dakika! Bahçeli, Furkan Vakfı üyelerine yapılan müdahale konusunda AK Parti ile zıt düştü: Polislerimizin alınlarından öpüyorum

22 Mart 2022, 11:52 yayınlandı

A+
A-

Paylaş

Furkan Vakfı‘nın geçtiğimiz günlerde Adana’da gerçekleştirmek istediği harekete, polis tarafından müdahale edildi. Olayda çok sayıda kişi gözaltına alınırken, 50’ye yakın Furkan Vakfı üyesinin de yaralandığı belirtildi. Olayın akabinde toplumsal medyada, polisin orantısız güç kullandığı tarafında görüşler paylaşıldı.

AK PARTİ CEPHESİ: KABUL EDİLEMEZ

Mevzuya ait evvelki gün açıklamalarda bulunan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, orantısız müdahalenin kabul edilemez olduğunu belirterek, “Orantısız güç kullanılması kabul edilemez. Sert müdahalede bulunanlarla ilgili soruşturma başlatıldı” dedi.

BAHÇELİ’DEN DE YORUM GELDİ: ALINLARINDAN ÖPÜYORUM

Olaya ait son olarak MHP başkanı Devlet Bahçeli de yorum yaptı. Çelik’in aksi bir görüş bildiren Bahçeli, “Türk polisi vaktinde müdahale etmiştir, alınlarından öpüyorum” diye konuştu.

Adana’daki olaylardan sonra çok sayıda kurgunun dolanıma sokulduğunu belirten Bahçeli, kelamlarını şu biçimde sürdürdü: Bizim anlayışımıza nazaran devlet demek, hukuk demektir. Türkiye muz, cumhuriyeti, çadır devleti değildir. Bir devletin 3 temel ögesinden olan egemenliği sulandıracak hiçbir örgüte, yapıya derneğe musammamız olmayacaktır. Geçtiğimiz hafta sonu Adana’da yaşanan, öncesi sonrası kurgulanmış olayları hepimiz gördük. Türkiye hasımlığı aleni olan, ve kapatılan Furkan Vakfı örgütünün provokasyonları sonrası istenmeyen manzaralar yaşanmıştır.

“DARBE TEŞEBBÜSE İYİ OLSUN DEDİLER”

“FESAT YUVALARININ HESABI SORULMALIDIR”

İslam dini barış ve kardeşlik dinidir. İstismarcıların, fesat yuvalarının fırsatçıların hesabı sorulmalıdır. Bunlar vatana ihanettir. Bedeli muhataplarına çok ağır ödetilmelidir. Devleti koruma edeceğiz. Teslim olmayacağız.

“NEVRUZ, BÖLÜCÜLERİN DEĞİL TÜRK’ÜN EZELİ BAYRAMIDIR”

Nevruz müstesna bir günün ismidir. Balkanlardan Sibirya’ya bozkırlara uzanan büyük bir coğrafyada kutlanan Nevruz’un geçmişle bugün ortasında bir köprü olduğu tartışma götürmez bir gerçektir. Doğu’dan Batı’ya Kuzey’den Güney’e birebir inanç ve istekle bir ortaya gelen gönüller bu toprakları vatan yapmıştır. Birlikte ağlayıp bir arada gülen aziz millet fertleri inanıyorum ki hiçbir bölücü emele geçit vermeyecektir. Nevruz bölücülerin, terörizme yakasını kaptırmışların değil Türk’ün ezeli bayramıdır.

“TERÖRİSTİN YERİ, DEMİR PARMAKLIKLARIN ARKASIDIR”

HDP’nin hafta sonu düzenlediği kelamda nevruz kutlamaları, provokasyona dönüşmüştür. Korsan kutlamalarla fitne saçmışlardır. Bir CHP’linin terörist Demirtaş’a barış elçisi demesi, bulanık ve buhran içerisinde kalmış bir zihnin eseridir. Teröristin yeri TBMM değil demir parmaklıklar ardındadır.

“TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ, TÜRK DOKTORLARINI TEMSİL EDEMEZ”

Türkiye’nin yükselişine mani olamayacaklar. Önümüze taş koyamayacaklar. Milletimize ve ülkemize hizmet eden, her meslek mensubunun başımız üzerinde yeri vardır ve bu tartışmasızdır. Hiç kimseye peşin hükümlü bakamayız. Bizim kıstaslarımız kriterlerimiz anlayış ölçülerimiz çok berraktır. Türkiye’ye nefret besleyenler karşı cephemizdir. Hem ihanete çanak tutan, hem terör örgütlerine methiyeler sistem hem de insan haklarından bahsedenler köksüzlerdir. İhanet edene göz yummak günaha iştiraktir. Türk Tabipler Birliği isimli bölücü yapılanma Türk tabiplerini temsil edemez. Tabiplerimiz bizim can yoldaşımızdır. Nerede bir melanet varsa TTB lideri oradadır. PKK’nın yanında olanlar bunlardır, bölücülüğün propagandasını yapan bunlardır. Bunlara tabip demek, Türklüğe ve doktorluğa yapılmış en büyük bühtandır.

Muğla’da bir uzman çavuşumuzun maruz kaldığı durum bizleri üzmüştür. TBMM’ye sunulan ve ilgili komiteye havale edilen sıhhatte şiddetin sona erdirilmesi için kanunda değişiklik yapılmasını öngören tasarıyı ön şartsız kabul edeceğiz.

“SAVAŞIN KAZANANI OLMAYACAĞI BİR GERÇEKTİR”

Dışişleri Bakanımızın açıklamasına bakarsak, Ukrayna ve Rusya’nın konumlarında bir yakınlaşma olduğu anlaşılmaktadır. Müzakere edilen altı unsurluk kuralların birinci 4 hususunda mutabık kalındığı açıktır. Savaşa en istikrarlı yaklaşan ülke Türkiye’dir. Putin’in aklıselim çizgiye gelmesi beklentimiz ve temennimizdir. Rusya’nın denizlerdeki mayınların Karadeniz’e gelebileceğini söylemek ya algı oyunu, ya da çok büyük bir tehlikedir. Savaşın kazananı barışın da kaybedeninin olmayacağı bir gerçektir.

Silahların susma vakti gelmiştir. Diplomasi kanallarıyla savaşı sona erdirmek mümkündür. Türkiye’nin sağ duyulu siyasetleri savaşı sona erdirmekte kıymetli rol oynamaktadır. Oyun kuran ülkelerin oyunları birer birer bozulmaktadır. Hiçbir ülke Türkiye kadar yeterli niyetli bir tavır içerisinde değildir. Ukrayna-Rusya savaşının sona ermesinin tek yolunun , devlet liderlerinin, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile mesela İstanbul’da bir ortaya gelmesidir.”

“ZOR GÜNÜMÜZDE YALNIZ BIRAKANLARI UNUTMAYIZ”

Ukrayna Cumhurbaşkanını periyodik formda parlamentolarında konuşturan ülkeler bize nazaran samimi değildir. Tiyatroya gerek yoktur. Bunu izleyip aldanacak kimse olmayacaktır. Ukrayna Cumhurbaşkanını parlamentolarında konuşturan ülkelerin, savaşı körükleyen ABD’ye itirazı ne vakit gelecektir. Hani yaptırımlar Rusya’nın nefesini kesecekti. Bu nasıl müttefikliktir. NATO üyeleri ortasında yaptırıma maruz kalan tek ülke Türkiye’dir. Çaba ettiğimiz terör örgütlerine takviye verenlerine bakın ki NATO’da birebir çatı altında olduklarımızdır. Kuzu postuna bürünmüş hiçbir ülke bize adalet dersi veremez. İnsanlık hatırlatması yapamaz. Yaptırımlara neden katılmıyorsunuz diyemez. Bu devleti Türk milleti kurmuştur son kelam ve karar Türk milletinindir. Güç günümüzde yalnız bırakanları asla unutmayız.