Tatili güzel geçirmek için önerilerden öneri beğenin

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Altınbaş Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar, yarıyıl tatilinin ailece verimli bir şekilde geçirilmesi için ebeveynlere önemli tavsiyelerde bulundu:

‘ÇOCUĞUN SOSYAL-DUYGUSAL GELİŞİMİ GÖZETİLMELİ’
“Yarıyıl tatili boyunca aileler, çocuklarıyla kaliteli zaman geçirebilecekleri ev içi etkinlikler düzenlemeler verimli olacaktır. Atıştırmalıklar hazırlamak, çocuğun yaşına göre oyun saati yapmak, birlikte bir film izlemek gibi aktivitelere zaman ayırılabilir. Etkinlikler seçilirken çocuğun sosyal-duygusal gelişimini desteklemek ve çocuğu düşündürtmenin yanı sıra keyifli vakit geçirmesini sağlamak da önemli. Yapılan aktivite planlanırken, çocuğunuzun ilgi alanlarını göz önüne alarak sanata ilgi duyan bir çocuk için resim yapmak, boyama veya müzik aktivitelerini çeşitlendirmek gerekli ancak bu alana ilgisi olmayan bir çocuğu da zorlamamalı. Örneğin, bir kitap okumak ardından bu kitabın resmini çizmek veya kısa bir filmini çekmek, kitaptaki karakterler üzerinden ‘Sen olsan ne yaparsın?’, ‘Sence bu durumda ne yapılabilir, ne hissetmiştir?’ konuları üzerinden sohbet edilerek süreç daha keyifli ve verimli hale getirilebilir. Yarıyıl tatilinde çocuk veya gençler bilgisayar, televizyon ve telefon gibi ekran karşısında geçirdiği süreler her zamanki kadar olabilir. Uyuma-uyanma saatlerini de çok fazla esnetmeden, mümkün olduğunca belirli bir düzeni devam ettirmek gerekiyor.

AKRANLARIYLA ÇEVRİMİÇİ SOHBETE FIRSAT VERİN
Pandemi şartları nedeniyle dışarıda oynayamayacak ya da sosyal etkinliklere katılamayacak olan çocukların uzaktan ve çevrimiçi de olsa akranlarıyla sohbet etmelerine fırsat yaratmanın yararlı olabilir. Evde çocukların spor yapabilecekleri zamanlar ve yerler oluşturma ve sonrasında birlikte spor yapmak ve müzik eşliğinde dans etmek de yararlı olabilir. Tatil sürecinde çocukların dinlenebilmesi de önemli. Bu süreci eğitim dönemi gibi yoğun geçirmek çocuğun ikinci eğitim dönemine motivasyonunu zorlaştırabilir. Birinci dönem ile ikinci dönem arasındaki bağlantıyı koparmadan ve akademik hayattan tamamen uzaklaşmadan ebeveynlerin ve çocuğun beraber düzenlediği bir tatil programı bu süreçte yararlı olur.

ÇALIŞAN ANNE-BABALAR NE YAPMALI?
Pandemi koşulları çalışan ebeveynler için daha zorlu bir süreç. Tatil boyunca, çocuğun günlük bir plana sahip olması ve bu planda ne zaman ne yapması gerektiğinin detaylı bir şekilde belirlenmiş olmalı önemli. Anne-babası çalışan ve evde bir yetişkinle kalan çocuklarda, yetişkinin ekran süresini çocuğun yaşı ve gelişim düzeyinde yöneterek evdeki kuralları sürdürmesinde yarar var. Örneğin, yetişkin tarafından çocuğa televizyon karşısında yemek yememesi, bütün gün bilgisayar karşısında vakit geçirmemesi gibi müdahaleler gerekebilir. Eğer, çocuk evde yalnız kalabilecek bir yaştaysa, hangi saat ne yaptığını, ebeveynlerin arayarak ve mesaj atarak haberleşmeleri gerekebilir. Ayrıca çocuğun ne yapacağını bilemediği ve sıkıldığı durumlar olabilir, böyle zamanlarda bir yetişkinin aktivite önerilerinde bulunması iyi olabilir ancak çocukların sıkılmasında da yarar var. Ancak sıkıldığımızda yaratıcı aktiviteler geliştiririz. Böylelikle çocuklar kendi kendilerine oynamayı, yaratıcı aktiviteler oluşturmayı öğrenirler. Akşam anne-baba eve geldiğinde de çocuk oyun döneminde ise her gün yaklaşık yarım saat oyun için zaman ayrılması, daha büyük yaştaki çocuk veya gençler için de keyifli bir sohbet zamanı oluşturmak aile içi ilişkiler için önemli. Yaşanan pandemi şartlarına rağmen çocukların izin verilen saatlerde her gün bir miktar dışarı çıkıp hijyen kurallarına dikkat ederek, parkta oynamaları, evde ve dışarıda hareketli olmaları ve spor yapmaları önemli. Çocuk ve gençlerin sokağa çıkabilecekleri saatlerde ebeveynlerin de mümkün olduğunca onlarla dışarıda olmaya çalışmalarında fayda var.”

TATİLDE BİLİM VE SANATLA BULUŞUN
4-12 yaş arasındaki öğrenciler için atölyeler hazırlandı. Etkinlikler, 26 Ocak-13 Şubat tarihleri arasında çevrimiçi ortamda yapılacak.
Pera Müzesi Öğrenme Programları, yarıyıl tatili için ‘Kristal Berraklığı’ sergisinden esinlenen disiplinlerarası atölyeler hazırladı. 4-12 yaş gruplarına yönelik programda çocuklar, rehber eşliğinde üç boyutlu çevrimiçi sergi turuna katıldıktan sonra, tasarım, felsefe, bilim ve hareket atölyelerinde yepyeni bilgiler edinirken kendilerini sanat aracılığıyla ifade etme olanağı bulacak. Tatil atölyeleri 26 Ocak-13 Şubat tarihleri arasında Zoom uygulaması üzerinden gerçekleştirilecek. Doğaçlama hareketle beden, deneylerle bilim, soyut düşünmeyle felsefe çalışmalarının yer aldığı atölye programında; evde kullanılmayan atık malzemelerden üç boyutlu tasarımlar yaratan ve kumaş dokuma gibi yeni teknikler keşfeden katılımcılar, karbon ayak izi, ekoloji, sürdürülebilirlik, geri dönüşüm ve şifa kavramlarını kristal ve mineral metaforları aracılığıyla öğreniyor.

4-6 YAŞ GRUBU ÜÇ BOYUTLU TASARIMLAR YARATIYOR
‘Geri Dönüşüm ile Tasarım’ atölyesinde 4-6 yaş grubu, sanatçı Kıymet Daştan’ın günümüzde gitgide kullanımı azalan optik diskleri eriterek kristalimsi şekiller yaratma denemeleriyle başlayan ‘Unutma(ma)ktan Korkuyorum’ projesinden ilhamla, evde kullanılmayan malzemelerle yaratıcı çalışmalar yapıyor. Her malzemeyi birer yapboz parçası olarak hayal edip, deneye yanıla hayal ettikleri tasarımı oluşturuyor ve el becerilerini geliştiriyor.

7-9 YAŞ GRUBU DOĞAÇLAMA HAREKETİ KEŞFEDİYOR
‘Doğaçlama Hareket: Kristali Bul ve Hisset!’ atölyesinde hayali bir yolculuğa çıkan 7-9 yaş grubu, evdeki kristalleri keşfe çıkıp onları topraktan çıkarıyor ve daha yakından tanımaya çalışıyor. Bedenlerin özgürce hareket ettiği atölyede, bu yeni deneyim üzerinden yumuşaklık, kırılganlık, özgürlük gibi kavramlar ele alınıyor.

‘Çılgın Moleküller’ atölyesinde, adreslerine gönderilen atölye kitini kullanan katılımcılar, kristalleri ve yeryüzündeki her şeyi oluşturan moleküllerin nasıl meydana geldiğini deneylerle keşfediyor. Kimyanın gizemli dünyasını keşfeden çocuklar, yumuşak şekerlemelerle kendi moleküllerini oluştururken, yaratıcı düşünme yeteneklerini de geliştiriyor. ‘Manyetizmanın Gizemi’ atölyesinde ise, katılımcılar adreslerine gönderilen atölye kitiyle mıknatısın çekim gücünü keşfediyor ve Hint ipi deneyi yöntemiyle pusula oluşturuyor. Mıknatısların çekim gücü, manyetik alan, manyetik alan çizgileri gibi bilimsel kavramları öğrenen katılımcılar, dikkat ve odaklanma yeteneklerini geliştiriyor.

7-12 YAŞ GRUBU DOKUMA TEKNİĞİNİ ÖĞRENİYOR
Adrien Vescovi, Güneş Terkol, Paul Maheke ve Ilana Halperin gibi sanatçıların sergideki eserlerine hayat veren kumaştan ilham alan ‘Renkli Kumaşlarla Dokuma’ atölyesinde 7-12 yaş grubu, dokuma tekniğini sanatsal bir ifade aracı olarak kullanmayı deneyimliyor. Mini dokuma tezgahları hazırlayan katılımcılar, ip ve birkaç basit malzeme ile farklı kumaşlar dokuyup, birbirinden renkli tasarımlar yapıyor.

10-12 YAŞ GRUBU FELSEFEYLE ‘GÖRÜNENİN ÖTESİ’NE BAKIYOR
‘Çocuklar için Felsefe: Filozoflar Keşifte’ atölyesinde katılımcılar, Kristal Berraklığı sergisinin ana temasından hareketle, apaçık olanı araştırıp sorguluyor. Şeylere ve bizim için ne olduklarına, algılarımıza, bakış açılarımıza, şeylerin isimlerine ve terimlere felsefe yaparak bakan 10-12 yaş grubu çocuklar, soyut ve somut düşünme, iletişim ve sözlü ifade yeteneklerini geliştiriyor.

‘TATİLİ VERİMLİ GEÇİRİN’
Bahçeşehir Koleji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü Koordinatörü Sibel Durak, çocukların tatili verimli geçirmesi için önerilerde bulundu. İşte Durak’ın çocuk ve velilere önerileri:
“Okul dönemi boyunca derslerinde başarılı olsa da olmasa da her çocuk yoğun bir sorumluluk taşıyor. Sürekli kendisinden bazı görevleri yerine getirmesi bekleniyor ve bu sorumluluklarla ilgili sık sık uyarı alıyor. Okulda geçirdiği tüm zamanlarda bir şeyler öğrenmesi beklenmekte ve öğrenip öğrenilmediği de test ediliyor. Ayrıca evde de ailenin kontrolü ve uyarısı söz konusu. Doğal olarak her çocuk böyle bir yoğunluğun ardından tatile ihtiyaç duyar. Tatil sürecinde ailelerin dikkatli olmaları gereken bazı noktalar var. Özellikle ders başarısızlığı olan ya da ödev yapıyor, ders çalışmakta zorlanan çocuklar aileleri tarafından daha fazla baskı altında tutulabiliyor. Oysa bu çocukların da tatile ihtiyacı olduğu unutulmamalı. Tatil boyunca çocuklara keyif alacakları, ilgileri ve yetenekleri doğrultusunda aktiviteler sağlanmalı. Özellikle okul döneminde yeterince çocuklarıyla ilgilenemeyen, birlikte keyifli vakit geçiremeyen anne babalar için tatil dönemi bir fırsat. Bu dönemde çocuklarımıza vereceğiniz en iyi hediye, onlara göstereceğiniz ilgi ve ayırdığınız zaman olacak. Bu tatilde mutlaka onunla zaman geçirmek, mümkün olduğunca çocukla bir arada olmak, onu dinlemek, duygu ve düşüncelerini öğrenmeye çalışmak ve kendi duygu düşüncelerinizi onunla paylaşmak yararlı olur. Eğer çocuğun derslerle ilgili sorunları varsa bunu vurgulamak ve eleştirmek yerine bir süre için onun bu sıkıntıdan uzaklaşmasını sağlayacak şekilde ve anne-baba çocuk ilişkisinin kalitesini arttırmaya dönük olarak birlikte zaman geçirmeye çalışmak gerekiyor.

TATİL ÇOCUKLAR İÇİN BİR FIRSAT
Tatil çocuklar için öğrenilmemiş ve anlaşılamamış konuların pekiştirilmesi için de bir fırsat olabilir. Ama bu sağlanırken de tüm günü dersle doldurmak yerine günün belli saatlerini çocuğa destek vererek, sıkmadan ve hırpalamadan eksiklerini tamamlamaya yönelik olarak kullanmak gerekiyor. Bu dönemde hafif tekrarlarla ve ödevlerini yaparak derslerden kopmaması yeterli. Tatil programı hazırlarken onun da desteğini ve onayını almak önemli. Örneğin günde bir saat çalışmasını hedefliyorsak bu bir saatin günün hangi saatinde olacağı konusunda çocuğun da fikrini almak uygun. Program yapılırken sadece çalışma zamanının vurgulanması değil, bunun yanı sıra onun eğlenceli aktiviteler içinde olmasına da önem vermek ve onunla birlikte geçireceğiniz zamanların da bu program içinde bulunmasına dikkat edilmeli. Eğer çocuğunuz tatilin büyük bir kısmını sizinle birlikte evde geçirecekse televizyon ve bilgisayar kullanımı konusuna dikkat etmek gerekiyor. Çünkü çocuklar bu konuda sınırsız kullanım hakkı talep edebilir. Bu da çocukların sosyal yaşantılarının zenginleşmesi, zihinsel süreçlerinin tazelenmesi ve dinlenmesinin aksine negatif bir etki yaratacaktır. Bu nedenle de televizyon ve bilgisayar süreleri yine aşırıya kaçmadan kontrol altında devam ettirilmeli. Öğrenciler genellikle tatillerin göz açıp kapayıncaya kadar geçeceğini düşünür. Oysa bu yıl sömestir saat hesabı yapıldığında, 504 saat sürecek. Bu 504 saatin birazında kitap okunsa, yemek yense, uyunsa, dinlenilse, film-dizi izlense, oyun oynansa, ders çalışılsa yine de zaman kalır. Pandemi nedeniyle zamanın büyük bir kısmı evde geçirileceği için, çocukların ve gençlerin ruh sağlığını korumalarına destek olunacak aktiviteler planlanması önemli. Bu planlama için şu önerilerden faydalanabilirsiniz:
– Her gün, en az 20 dakika kitap okuyun. Beynimizi okuyarak besleriz, daha doğru ve hızlı anlayabiliriz, hafızamızı güçlendirebiliriz, kelime hazinemizi geliştirebiliriz.
– Dijital ortamlarda yabancı dil öğreten ücretsiz online kurslara başlayın.
– Bitki yetiştirin,
– Satranç oynayın. Kare, çengel bulmaca ve sudoku çözün.
– Resim yapın,
– Enstrüman çalın,
– Mutfak işleriyle ilgilenin, becerilerinizi geliştirin (Sabah çayını demleme, Türk kahvesi yapmak gibi)
– Ev işleriyle ilgili daha çok sorumluluk alın. (Ütü yapmak, bulaşık makinesini boşaltmak, kendi nevresimini değiştirmek, elektrik süpürgesi ile evi süpürmek.)
– Online ortamda, ihtiyacı olan bir öğrenciye ders anlatın,
– Arkadaşlarınızla iş birliği içinde belirleyeceğiniz bir konuda araştırma yapın,
– Evde kısa film çekin. Bir video kamera ya da cep telefonunun kamerasını kullanarak gün içinde evde yaptıklarını, ailece geçirdiğiniz anları kayıt altına alıp aile bireylerine rol dağıtarak kısa film çekip ailece izleyebilirsiniz.
– Sokak hayvanları için su ve yiyecek alanları oluşturun.
– Aile fotoğraf albümünü inceleyip eski fotoğraflara bakarak ailenle anılarınız üzerine sohbet edin.
– Açık havada spor, yürüyüş yapın, güvenli alanlarda bisiklet sürün. Bedensel ve ruhsal gelişimin için son derece faydalı.
– Fazla olan oyuncak, kıyafet, ayakkabı, kitap, kırtasiye malzemesi gibi ürünleri ihtiyacı olanlara vermek üzere ayırın.
– Teknolojisiz 24 saat geçirin. O gün teknolojik hiçbir şeyi hayatınıza sokmayın.

SINAVA GİRECEK ÖĞRENCİLERİ SÖMESTİRDEN SONRA YOĞUN BİR DÖNEM BEKLİYOR
Eğer ulusal sınavlarda hedefinize ulaşmak gibi bir gayeniz varsa, ‘Buna da yarın çalışırım’ deme lüksünüz kalmadı. Konu eksiklerinizi belirleyip geride kalmadan, en azından okulla paralel şekilde ilerlemeniz önemli. Üniversite sınavı adayları için Temel Yeterlilik Testi (TYT) konularının öğrenilmiş, Alan Yeterlilik Testi (AYT) için kolların sıvanacağı bir dönem olmalı. Ders tekrarı yapmak ve dersi derste dinlemeye ek olarak test çözmek ve deneme sınavlarına girmek de sınav hazırlığının olmazsa olmazları. Ne kadar çok soru çözerseniz konuyu o kadar çok zihninizde netleştirirsiniz ve bilginizi kullanılabilir hale getirirsiniz. Yanlış yaptığınız ve/veya boş bıraktığınız her sorunun peşine düşmek, doğrusunu öğrenmek ise test çözmekten bile daha değerli. Deneme sınavları ise büyüteçli aynalar gibidir. Bu aynaların karşısına geçtiğimizde bütün detaylarıyla kendimizi görürüz. Deneme sınavları; konu eksiklerinizi görmenizi, soru tiplerine aşinalık kazanmanızı, sınav süresini etkili kullanmanızı, sınav heyecanını yenmenizi, kendi puan durumunuzun gelişim sürecini takip etmenizi, yani gerçek sınava hazır duruma gelmenize yardımcı olur.”

ARA TATİLDE ‘DİJİTAL DETOKS’ ÖNERİSİ
Oğuzkaan Koleji Yönetim Kurumu Üyesi ve Eğitim Koordinatörü Hatice Yılmaz, “Neredeyse bir yıla yaklaşan uzaktan eğitim uygulamasından tüm öğrencilerin aynı düzeyde faydalanamadığını hepimiz biliyoruz. Özellikle kırsal kesimde yaşayan, bilgisayar ve internet erişimi olmayan çocuklar eğitime erişemiyor. UNICEF verilerine göre Türkiye’de eğitime erişemeyen yaklaşık 6 milyon çocuk var. Eğitime erişme şansı olan çocukların da çok büyük bir bölümü ‘sınırlı süreli akademik öğrenim’ alıyor. Okulda edinilmesi gereken kültürel, sanatsal ve sportif eğitimden ise neredeyse hiçbir öğrenci yararlanamıyor. Çocuğun alacağı eğitimin yeterliliği ve kalitesi önce çocuğun kendi geleceğini sonra ailesinin, daha sonra da tüm toplumun geleceğini etkiler. Bu bilinçle hem aileler, hem öğrenciler, hem de bakanlık kendi üstüne düşen görevleri yerine getirmek zorundadır. Öncelikle tüm velilerimize önerim, ev okul düzenini bozmamaları çocuklarının okul psikolojisinden uzaklaşmamasını sağlıyor” dedi.

Hatice Yılmaz, tüm öğrenci ve velilere tatille ilgili tavsiyelerde bulundu. Yılmaz, şunları söyledi:
“Anaokulu ve ilkokul öğrencilerinin velilerine önerim, üç haftalık tatil süresince her gün en az bir saat eğitime devam etmeleri. Anaokulu ve birinci sınıf öğrencilerinin velileri çocuklarına kısa öyküler okuyup, öyküyle ilgili sorular sorarlarsa çocuklarının düşünme ve öğrenme becerilerini geliştirir. Ayrıca onlarla birlikte resim yapmak, şarkı söylemek, şiir okumak çocukların duygusal gelişimlerine katkı sağlar. 2, 3, ve 4’üncü sınıf öğrencilerinin velileri, çocuklarının yarım saatten az olmamak kaydıyla kitap okumalarını sağlamaları gerekiyor. Okunan kitapla ilgili veli ve öğrencinin düşünce paylaşımı yapması çocuğu daha çok okumaya dolayısıyla öğrenmeye motive eder. Birinci dönem sonuna kadar işlenmiş olan konulara göz atmak üzere her gün yarım saatlik bir tekrar programı uygulamaya yönlendirmek öğrencinin öğrenmiş olduğu bilgileri unutmamasını sağlar. Aile üyeleriyle yapılacak film izlemek, belgesel izlemek, zeka oyunları oynamak gibi etkinlikler aile bağlarını güçlendireceği gibi çocuğun kendine güven duygusunu destekler. Ortaokul ve lise öğrencileri kendi öğrenmelerinin sorumluluğunu üstlenmeyi öğrenmek zorunda. Kendi öğrenmesinin sorumluluğunu üstlenmiş bir öğrenci için tatil, bu güne kadar öğrendiği konularla ilgili öğrenme eksiklerini telafi etme ve kendi öğrenme yöntemine göre derinlemesine öğrenme şansı demektir. Her öğrencinin kendi eksiğine göre tatil günlerinin belirli bir bölümünü ders çalışmaya, bir bölümünü araştırma yapmaya, bir bölümünü de dinlemeye ayırmak üzere üç haftalık plan yapması gerekiyor. Planlı bir tatil öğrencinin hem çalıştığı için kendini mutlu hissetmesini hem de dinlenme süresinden daha fazla zevk almasını sağlar.

PANDEMİ NEDENİYLE OLUŞAN ÖĞRENME KAYIPLARI İÇİN ACİL ÖNLEM PLANI OLUŞTURULMALI
Eğitim, devletin asli görevlerinden biri ve bugün Türkiye’de neredeyse her üç kişiden biri öğrenci. Yine hepimiz biliyoruz ki bireyin eğitim kalitesini yükseltmeden toplumun eğitim kalitesini yükseltmemiz mümkün değil. Umarız pandemi sonrasında okullarımız açılır ve çocuklarımızın öğrenme kayıplarını en aza indirgeyecek önlemler alınıp uygulanarak bu eğitim yılını sağlıklı tamamlarız. Devlet yetkililerimizin ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yaşadığımız pandemi nedeniyle oluşan öğrenme kayıplarını telafi etmek amacıyla acil önlem planı oluşturması gerekiyor. Özellikle dezavantajlı ailelerin yaşadığı bölgelerde daha fazla ve farklı önlemler almaya ihtiyaç olduğu açık. Örneğin; dezavantajlı çocukların devam ettiği okulların bilgisayar sınıfları ve kütüphaneleri daha fazla zenginleştirilerek ders bitiminde çocukların çalışabileceği şekle dönüştürülebilir. İsteyen öğrenci akşam saat 21.00’e kadar okulda kalıp öğretmen gözetiminde ders çalışabilmeli. Okulda kalan öğrencilere belediye aşevlerinden yemek verilebilmeli. En azından birinci yılın telafisi için bu yıl yaz tatilini dört veya altı haftaya düşürülebilir. Öğrencilerin öğrenme kayıplarını belirlemek için bir ölçme sistemi geliştirilip, eksiklerin nasıl giderilmesi gerektiği ile ilgili okula, velilere ve öğrencilere geri bildirimde bulunulabilir.”

YARIYIL TATİLİ İÇİN KÜÇÜK ETKİNLİK ÖNERİLERİ
– Anne ya da babanızın eskiden oynadığı bir oyunu öğrenip oynayın.
– Lezzetli ve değişik şekillerde kurabiyeler yaparak, süt eşliğinde afiyetle yiyin.
– Bir tabağın içine yerleştirip ıslattığımız tabağın içine fasulye, nohut veya mercimek ekerek büyümesini gözlemleyin ve her gün aynı saatte fotoğraflayın.
– Yeni kitaplar alarak ya da eski kitaplarınızı tekrar okuyarak, kitap okumanın zevkine varın.
– Evde ailenizle turnuvalar düzenleyin. (satranç, tavla, dama…)
– Dışarı çıkma izin saatlerinizde dışarı çıkmak isterseniz mama ya da sütle bir sokak hayvanı besleyin.
– Evdeki teknolojik araçları kapatarak haftanın bir günü ‘dijital detoks’ yapın.
– En sevdiğiniz şarkıyı söyleyerek dans edin.
– Bir fıkra, tekerleme, şiir veya bilmece ezberleyin.
– Merak ettiğiniz bir hayvan veya bitki için araştırmalar yapın.
– Okulunuzu, ailenizi ya da bir hayalinizi anlatan resim çizin.
– Uzaktaki bir tanıdığınıza mektup yazın ya da mail atın.
– Bir akşam ailenizi odanıza davet edip, ağırlayın.
– Özlediğiniz bir arkadaşınızı arayarak, sohbet edin.
– Haftada iki gün muhakkak ilginizi çeken bir belgesel izleyin.
– Haftanın bir günü kendi öykünüzü veya şiirinizi yazın.
– Genel tekrar aktiviteleri yapın ve erken uyumaya özen gösterin.
– Küçük şefler olarak mutfağa girip kahvaltı hazırlığına yardımcı olun.
– Ailenizle patlamış mısır eşliğinde sinema keyfi yapın.
– Sessiz sinema oyunu oynayın.
– Kendi poşetinizi tasarlayın.
– Farklı zeka oyunları oynayın.
– Puzzle yapın.

LGS VE YKS GİRECEK ÖĞRENCİLERE TEVSİYELER
– Merkezi sınavlara hazırlanan sizler için üç haftalık tatil altın değerinde. Önceliğiniz üç haftalık tatilin her gününü saat saat programlamak olsun. Unutmayın ki bu süreçte yapacağınız tüm çalışmalar kendi geleceğiniz için. Gelecekten beklentiniz ne kadar yüksek ise o kadar disiplinli çalışmak sizlerin öncelikli seçimi olmak zorunda.
– Sınavda sorumlu olduğunuz her dersle ilgili kaç konuyu tekrar etmeniz gerektiğini belirleyerek çalışma programını oluşturun.
– Bir konuyla ilgili doğru tekrar yapmak için;
* Önce konunun bütününe göz atıp hatırlanamayan başlıkların altını okuyun.
* Tekrar ettiğiniz konuyla ilgili yardımcı kaynaklardan ve MEB’in yayınladığı çalışma kitaplarından kendinize sürekli test uygulayın.
* Test uygulama sonucunda önce yanlışlarınızı daha sonra bu yanlışları neden yaptığınızı belirleyip doğrularını öğrenin.
* Herhangi bir konunun hangi bölümünü anlamadığınızı bulmak için, kendinize üst üste üç test uygulayın. Üç testte yanlış yaptığınız soruların benzer olduğunu ve konunun neresini anlamadığınızı size gösterecektir.
– Öğretmenler sizin rehberiniz ama öğrenme işlemi sadece ve sadece sizin kendi kendinize yapacağınız çalışmayla gerçekleşir. Her konuya ‘Ben öğretmen olsaydım nasıl öğretirdim’ diye yaklaşırsanız çok daha kolay öğrenirsiniz.
– Yeni sınav sistemi sizden ezberlemenizi değil, öğrenmediğiniz her konunun mantığını kavramış olmanızı ve öğrendiğiniz bilgiyi nerede ve nasıl kullanabileceğinizin farkında olmanızı bekliyor. Dolayısıyla hiçbir konuyu ezberlemeye çalışmayın.
– Çalışırken yapamadığınız, mantığını anlamadığınız soruları, okul açıldığında öğretmenlerinize sormak üzere işaretleyin.
– LGS’ye hazırlanan öğrenciler MEB’in yayınladığı örnek soruları mutlaka çözmeli.

Tatili güzel geçirmek için önerilerden öneri beğenin

izmir escort

izmir escort

antalya escort

escort izmir

bursa escort

porno izle

türk porno

escort antalya

apkdownloadx.com

izmir escort

eskişehir escort

takipçi satın al

instagram takipçi satın al

tiktok takipçi satın al

tiktok beğeni satın al

gramtakipci.com.tr

smm panel

oyun forumu

antalya escort

istanbul escort

izmit escort

porno

escort beşiktaş

escort avcılar

porno izle

porno izle

porno izle

porno izle

porno izle

istanbul escort

porno izle

izmir escort

porno izle

istanbul escorts