“Türkiye Avrupa’nın en obez ülkesi”

– Türkiye Avrupa’nın en obez ülkesi

Genel Cerrahi Kısım Lideri Prof. Dr. Alihan Gürkan :

“Türkiye artık Avrupa’nın en obez ülkesi kabul ediliyor, nüfusun üçte ikisi yüksek kilolu, bunlarında yarısı obez sınırında”

Göz Atın

Met İçince Ne Olur? Fetamin İçmenin Zararları

Hangi Üniversiteye Gittiğimi Nasıl Öğrenebilirim 2024

“Obezite bir sıhhat sorunu, insanların ömrünü kısaltıyor, ani ölümlere neden oluyor, bir hastalık ve bu çözülmelidir”

“Kesinlikle teşvik edilmeli ve yapılmalı, burada da en faal tahlil cerrahidir”

ANTALYA – Genel Cerrahi Kısım Lideri Prof. Dr. Alihan Gürkan,Türkiye’nin Avrupa’nın en obez ülkesi olarak kabul edildiğinin altını çizerek, ” Obezite bir sıhhat sorunu, insanların ömrünü kısaltıyor, ani ölümlere neden oluyor, bir hastalık ve bu çözülmelidir. Katiyetle teşvik edilmeli ve yapılmalı, burada da en faal tahlil cerrahidir”dedi.

Memorial Antalya Hastanesi Genel Cerrahi Kısım Lideri Prof. Dr. Alihan Gürkan, son periyotlarda kamuoyunu sıklıkla meşgul eden ve çağın hastalığı olarak nitelendirilen obezite hakkında açıklamalarda bulundu.

Gürkan, obezitenin kilo fazlalığı olduğunu belirterek, bunun birden fazla kategorisi ve alt kümelerinin olduğunu söyledi.

Beden kitle endeksi 35 ve üzerinde olan şahısların tedavisinde cerrahinin devreye girdiğini lisana getiren Gürkan, ” Obezite yalnızca Türkiye’nin değil dünyanın problemidir. Bizdeki sorun giderek öne çıkmaya başladı. Türkiye artık Avrupa’nın en obez ülkesi kabul ediliyor. Ülkemizin üçte ikisi yüksek kilolu, bunlarında yarısı obez hududunda. Obezite önemli bir sıhhat sorunu ve çağın vebası olarak kabul ediliyor. Cerrahinin burada çok yeterli kullanılması gerekiyor” diye konuştu.

Cerrahi manasında Avrupalıların Türkiye’ye ilgi gösterdiğinin altını çizen Gürkan, ” Obeziteden kurtulmak isteyen Avrupalıların bir birden fazla Türkiye’ye geliyor. Çok fazla yabancı hastamız var. Burada kıymetli olan şu, bir sıhhat hizmetini sunarken kesinlikle batılı kaidelerde ve bunun tıbbi, vicdani, türel normlarına sahip olarak bu işi yapmakta yarar var. Beden kitle endeksi 35’in altında olan insanların bu ameliyatın adayı olmadığını bilmemiz lazım” dedi.

Gürkan,vücut kitle endeksi 35’in altında olan bireylerin, az bir kilolarından kurtulmak için operasyon geçirmek istemeleri ve tıbbi otoritelere baskı kurmalarının yanlış olduğunu lisana getirdi.

“Obezitenin en faal tedavisi cerrahidir”

Obezitenin sıhhat sorunu olduğunu ve estetiği etkilediğine değinen Gürkan,” Lakin birinci basamakta bir sıhhat problemidir. Bu kriterler ışığında beşerler ameliyat edilmelidir. O kadar çok müracaat var ki fakat kriter aşikardır. Bunların dışına çıkılmamalıdır. Bu durum toplumun sıhhat yapısıyla ilgili bir durum. Yüzde 60’ı fazla kilolu, bunlarında yarısı obez olan ülkede ister istemez, obezitenin cerrahi tedavisine yönelenler var. Obezitenin cerrahi tedavisi tıbbi koşullar içinde yapıldığı sürece hakikaten obezitenin en aktif tedavisidir. Mutlaka teşvik edilmeli ve yapılmalı. Obezite bir sıhhat sorunu, insanların ömrünü kısaltıyor, ani ölümlere neden oluyor, bir hastalık ve bu çözülmelidir. Burada da en aktif tahlil cerrahidir” diye konuştu.

“Beslenmemiz değişti”

Her önüne gelen adayın, şişmanın cerrahi aday olduğunu söylemenin yanlış olduğunun altını çizen Alihan Gürkan, “Bizde obezite süratle yükseliyor. Beslenme çeşitliliğimiz değişti, Akdeniz diyeti ile beslenen kırsal nüfusumuzu kaybediyoruz. Arık kentli batılı şeklinde besleneni, süratli yiyen, katkı unsurları ile büyüyen bir jenerasyonumuz var. Hiç yerimizden kalkmıyoruz, hareket etmiyoruz, az güç harcıyoruz ve obezite kaçınılmaz” dedi.

“Obezite de kanserden farksız”

Obezitenin ülkenin önemli bir sıhhat sorunu olduğunun şuurunda olunulması gerektiğine vurgu yapan Gürkan, “Küçük çocukları beslenme kademesinden, büyükleri organize etmeye kadar bir grup öğretiler, hatta yaptırımlar gelmelidir. Tüketilen yiyeceklerin denetiminden,toplumsal spor aktivitelerine kadar her şeyi yönlendirmek zorundayız. Beşerler şunu bilmeli, kanser olmakla, şişman yaşamak ortasında, mevt oranı açısından çok ta büyük fark yok. İkisi de öldürücü bir hastalık. Çocukların beslenme noktasında eğitilmesi bir neslin kazanılması açısından önemlidir” tabirlerine yer verdi.