Ünlü komedyen Kaan Sekban kinci değil lakin…

? Ocak, Oğlak burcu. Bağlantıda nesi daha sıkıntı: Çok kıskançlık mı, iki hoş kelamda yelkenlerin çabucak suya inmesi mi?

İkincisi maalesef. Tatlı lisana zaafım var, o yüzden asla gurur yapıp gerimi dönüp gidemem… Kıskançlığımı ehlileştirdim.

? Bankacıy-dın, istifa edip “Tebrikler Kovuldunuz!” isminde bir kitap yazdın. Anı olsun diye mi, kurumsal hayattan intikam mı?

(Gülüyor) Palavra yok, intikam en büyük motivasyonumdu fakat yalnızca benim başıma gelen şeyler olduğunu düşünüyordum, herkese ilham olacak bir dertleşme seyahatine dönüştü bir anda.

? Tek kişilik şovun ismi “Kaan Sekban Saçmalar”. Gerçekten saçmalıyor musun, saçmalıklarımızı mı yüzümüze vuruyorsun?

İkisi de. Zira her şeyde o kadar mantık arar ve açık kollar olduk ki biraz hepimizin salıp saçmalaması lazım. Kendi saçmalıklarımızı ifşa ediyorum diyelim. (Gülüyor)

? Yangınlardan ötürü çok önemsediğiniz Harbiye Açıkhava gösterini erteledin. İçinden mi gelmedi, kimse gelmez diye mi korktun?

Vallahi içimden gelmedi, esasen biletlerimiz tükenmek üzereydi. Çıkıp latife yapamazdım.

? Seni çok seven kadar eleştirenler de var. Hangisi daha can acıtıyor: “Plaza bayanı komedyeni” lafı mı, “PR mucizesi” mi?

Hiçbiri. Erkekler bayanları güldürmek için 40 takla atar. Güldüren görünce birtakım kardeşlerimiz kıskanıyor… (Gülüyor) PR’ımı da daima kendim yaparım, isteyene ders bile verebilirim. Eleştirenlerin de canı sağ olsun.

? Pekala sen hangisine daha çok gülersin: Cem Yılmaz mı, Cet Demirer mi?

Stand up’ta Cem Yılmaz, sinemada Cet Demirer. Bunun dışında o kadar çok yeni isim var ki tek tek isim saymak nitekim güç.

? Ustalardan: Zeki Alasya mı, Metin Akpınar mı?

Zeki Beyefendi ışıklar içinse yatsın, tüm saygımla Metin Akpınar diyeceğim. Yaşayan efsane!

? Hayatın bir sinema olsa macera mı olurdu, romantik-komedi mi?

Macera-komedi! (Gülüyor) Her şeye atladığım ve saçma bir özgüvenim olduğu için herhalde…

? Nazım Hikmet mi, Orhan Veli mi?

Yarattığı eserler ve yaşadığı zulmü düşününce Nazım Hikmet. Ah keşke bir sefer sohbet edebilme talihim olsaydı…

? Cem Karaca mı, Barış Manço mu?

Cem Karaca. Daha halli, daha yiğit bir müzik onunki.

? Hangisiyle komşu olmak isterdin: Marilyn Monroe mu, Brigitte Bardot mu?

Aman bunlar çok havalı ve atarlı bayanlar. Ben mızıkçılık yaparak Elizabeth Taylor diyeyim, çok çekti zavallıcık, yarenlik ederdik birbirimize.

? Yeşilçam’dan: Türkan Şoray mı, Filiz Akın mı?

Çocukken Filiz Akın’a aşıktım. Zarafeti, Avrupai hoşluğuyla ekrana kilitlerdi hepimizi. Hala o denli benim için.

? Hangisi daha çok çekti: Külkedisi mi, Pamuk Prenses mi?

Olağan ki Külkedisi. Pamuk Prenses’in en azından sırtını dayadığı yedi cüce vardı. Külkedisi zavallıcık… Fareler arabacıya dönecek de iki insan görecek diye bekledi daima.

? Kıvanç Tatlıtuğ mu, Burak Özçivit mi?

Kaan Yıldırım. (Gülüyor) Son zamanlardaki en klas oyuncu bana nazaran. Hem çok yetenekli hem de çok güzel. Umarım milletlerarası projelerde yer alır.

? Beren Saat mi, Serenay Sarıkaya mı?

Artık kızacaksın fakat buna da Burcu Biricik diyeceğim. Keşke Hollywood’da doğsaydı. Onu da tüm dünyanın tanımasını çok isterim;ses, hoşluk, yetenek her şey var.

HAYAT BİLGİSİ

Askerlik uğurlamamı bile kahvaltıda yaptım

? Para saadet getirir mi, getirmez mi?

Konfor getirir lakin temel memnunluğu getiren, o parayı nasıl kullandığın. Kendine yatırım yapıp hayatı keşfetmek için kullanırsan âlâ bir araç olabilir lakin. Ben bankada 5 bin lira maaş alıyorken de memnundum.

? Bir şeyi gece planlamak mı, sabah planlamak mı?

Ben sabahçıyım ya… Sakin başla balkonumda, misss. Askerlik uğurlamamı bile kahvaltıda yapmıştım.

? Hatır için çiğ tavuk… Yenir mi, yenmez mi?

Yenir, yalanır yutulur. Kimin hatrı olduğuna bağlı natürel. Herkesi de şımartmamak lazım, sonra zirvene biniyorlar.

? Hangisini tercih edersin: Tek başına ağlamak mı, birinin yanında ağlamak mı?

Çok az ağlayan bir beşerim. Memnunluktan ağlıyorsam birinin yanında olmayı tercih ederim. Kederdense tek olayım.

? Sofrada hangisine tahammül daha zordur: Obura mı, gevezeye mi?

Hiçbir yerde gevezeye dayanamam.

ÖZEL SORUNLAR

Hoşun aklı varsa kendi yolunu yapar

? Sence hangisi daha avantajlı: Varlıklı fakat berbat doğmak mı, yoksul lakin hoş doğmak mı?

Fakir ve hoş olmayı tercih ederim. Çok güçlü doğmanın kimseyi keyifli ettiğine inanmıyorum. Hoşun aklı varsa kendi yolunu yapar esasen.

? Yılın hangi periyodu daha romantik? İlkbahar-yaz mı, sonbahar-kış mı?

Baharda hem işlerim hem de gönül yaylarım gevşiyor. (Gülüyor)

? Aşkta alıcı kuş musun, çantada keklik mi?

Ben kolay etkileniyorum ya, etkilemek çok kolaydır da sonrası zahmetli işte… (Gülüyor)

? Zorla hoşluk olur mu, olmaz mı?

İçten gelmeli, dayatmamak lazım hiçbir şeyi.

? Hangisi daha makûs senaryo: Kimselere aşık olamamak mı, her aşkın makûs bitmesi mi?

Kimseye aşık olamamak bence mevt üzere bir şey. Zati herkesin aşkı sonunda bitiyor, fakat düzgün fakat makus. Ne yaşanırsa kar derim, tekrar yaşarım.

? Aşkın aksisi: Nefret mi kayıtsızlık mı?

Aşk benim için tutku demek. İçinde tutku olmayan şey de kayıtsızlık içerir ziyadesiyle. Nefret bile bilinmeyen bir aşkın modülü olabilir.

(Gülüyor)

? Beyaz palavra ne vakit beğenilen görülebilir? Sevdiğin vakit mı, sevildiğin vakit mı?

Ben söylediğim zaman!

? Affetmek mi, unutmak mı?

Asla unutmam lakin genelde daima affederim. İki günlük dünya… Ha bir daha eskisi üzere olur muyum, o çok güç işte.

KÜÇÜK KEYİFLER

Twitter uygunca toksik bir ortam oldu

? Birinden vazgeçmek zorunda kalsaydın… Kırmızı et mi, deniz mahsülleri mi?

Kesin kırmızı et. Vegan değilim lakin vejetaryen olmaya çok yakınım.

? İstanbul’un… Kokuları mı, sesleri mi?

Sesleri natürel. Vapur, kuşlar, hatta bazen trafik, eski semtlerdeysen sokak satıcıları…

? Anadolu yakası mı, Avrupa yakası mı?

Ben Avrupa yakacıyım. Keşmekeşi seviyorum. O kadar yerleşik tertip ve sakinlik bana gelmez. Sanatsal açıdan da Avrupa Yakası çok daha güçlü.

? Hangisinin görünümü daha hoş: Boğaz’ın Anadolu yakasından Avrupa’nın mı Avrupa’dan karşının mı?

İşte orada Anadolu yakası derim. Kandilli’den karşıya bakmak kıymet biçilmez.

? En düzgün tekne kiminkidir? Kendininki mi, arkadaşınınki mi?

Yeterli kullanmayı biliyorsam benim olsun. Elalemin ağzına bakmayalım. (Gülüyor)

? Birincisinde 184, ikincisinde 462 bin takipçin var. Twitter mı, Instagram mı?

İkisindeki takipçilerimi de seviyorum ancak mesleğimi Instagram’daki skeçlerime ve canlı yayınlarıma borçluyum. Orada beni birinci günden beri takip eden beşerler var. ve daha müspet. Twitter uygunca toksik bir ortam oldu.

GÜNDELİK HALLER

Pardon başınız düştü

? Konuttaki halini hangi üçlü daha güzel tanımlar: Telefon-YouTube-sosyal medya mı, pijama-terlik-televizyon mu?

Meskende tam bir toplumsal medya bağımlısıyım. Takipçilerimle yazışmayı çok seviyorum. YouTube’la hiç aram yok. Toplumsal medyadan arta kalan vakitte dizi izlerim. Buyur sana çorba üzere karşılık…

? Ayaklarına kara sular inmiş: Âlâ bir roman mı, uygun bir sinema mi?

Sinema. Hatta tansiyon. Kendime gelirim.

? Konuta yatılı konuk geldi, horlamasından uyunmuyor. Uyandırır mısın, uykusuz mu kalırsın?

Birinin horlamasını lakin yanımda uyuyorsa duyabilirim. O vakit da esasen konuk değil, gönlümün sahibi olur… Neler diyorum canım ben? Düzgünce delirdim. Uyandırmam, yavaşça salona geçerim. Sabah da burun bandı alırım ona en güzelinden.

? Asla hatırlamadığın biri sana çok samimi davranıyor… Yekten hatırlamadığını mı söylersin, dolambaçlı sorularla kim olduğunu mu anlamaya çalışırsın?

Tanımadığımı asla aşikâr edemem. Dolambaçlı sorulara da giremem, çabucak anlaşılır. “Haa, evet evet, a ne haber, muhteşem, vaov”larla uğurlarım onu.

? Uçakta/otobüste habire omuzunda uyuyan bir teyze var… İnce ince ittirir misin, hostese mi şikayet edersin?

Direkt uyandırırım. “Pardon başınız düştü, alır mısınız” derim. Yapmışlığım var.

HİÇ DÜŞÜNMEDEN SÜRATLİ HIZLI…

? Deniz-kum-güneş mi, orman-ağaç-temiz hava mı?

Deniz.

? Hangi üçlü sizinki: Rakı-balık-Ayvalık mı, kebap-şalgam-Adana mı?

Ayvalık.

? Tekir mi, sarman mı?

Van kedisi.

? Mantık mı, içgüdü mü?

İçgüdü.

? Hangisiyle mesken arkadaşı olmak daha şamatalı olurdu: Çatlak Şanzel mi, Yıldız Tilbe mi?

Çatlak.

Kaynak: Hürriyet