58. Antalya Altın Portakal Sinema Şenliği’nde “Birlikte Öleceğiz” sinemasının söyleşisi yapıldı

9 Şubat 2022, 13:29 yayınlandı

A+
A-

Paylaş

ANTALYA (AA) – Bu yıl 58’incisi düzenlenen Antalya Altın Portakal Sinema Şenliği kapsamında gösterimi gerçekleştirilen “Birlikte Öleceğiz” sinemasının söyleşisi yapıldı.

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından, Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla düzenlenen şenlik, sinema gösterimi, söyleşi ve oturumlarla devam ediyor.

Ulusal Uzun Metrajlı Sinema Yarışı kapsamında dün gösterimi yapılan “Birlikte Öleceğiz” sinemasının direktör, üretim takımı ve oyuncuları, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) yanında bulunan Balerin Cafe’de izleyicilerin sorularını yanıtladı.

Sinemanın direktörlerinden Hakkı Kurtuluş, senaryoyu yaklaşık 7 yıl evvel yazmaya başladığını ve çekim sürecinin de uzun soluklu olduğunu söyledi.

Konusu hakkında bilgi veren Kurtuluş, “Birbirini çok seven, ortalarında sevgiyle kederi olmayan, sorunu olmayan iki insan nasıl olur da bir ortada kalmayı başaramazlar, bunu anlatmaya çalıştım.” dedi.

“Çekimler aylarca sürdü”

Direktör Melik Saraçoğlu da sinemanın Kültür ve Turizm Bakanlığı takviyeli olduğunu lakin daha fazla kaynağa gereksinim duydukları için çekimlerin uzun sürdüğünü lisana getirdi.

İstanbul’u ön plana çıkardıklarını anlatan Saraçoğlu, “İstanbul’un kıymetli yapıları sinemada yer alıyor. Buralarda sinema çekebilmek için uzun müsaade alma süreçleri oldu, birtakım yerlerde müsaadesiz çekimler yapmak zorunda kaldık. Bu nedenle çekimler aylarca sürdü.” diye konuştu.

Oyunculardan Su Kutlu, “Ece” karakterini canlandırdığını belirtti. Ece’nin bu dünyada olmayan bir karakter olduğunu aktaran Kutlu, “Hayatımda birinci sefer gerçek bir karakteri oynama imkanım oldu. Beni biraz zorladı lakin Hakkı ve Melik hocalarım bana çok takviye oldular, aylarca çalıştık. Keyifli bir çalışma oldu.” tabirlerini kullandı.

Oyuncu Özgür Emre Yıldırım da 2015 yılında Antalya Altın Portakal Sinema Şenliği’nde sinema ile tanıştığını ve rol aldığını kaydetti.

Üretimci Yamaç Okur, yapıtın Almanya ve Türkiye ortak imali olduğunu tabir etti. Şenlikleri önemsediklerini vurgulayan Okur, burada bulunmaktan memnun olduklarını lisana getirdi.

Mazhar’ın yaşadığı ve unutamadığı aşkın acısını anlatan sinema, İstanbul’un da kahramanlarından birine dönüştüğü kırık bir aşkın öyküsünü beyaz perdeye taşıyor.