Gölyazı’daki antik kentin mezar yapıları turizme açılıyor

BURSA (AA) – Avrupa’nın en hoş kasabaları ortasında gösterilen ve “Küçük Venedik” olarak nitelendirilen Bursa‘nın Nilüfer ilçesindeki turistik Gölyazı Mahallesi’nde, Apollonia isim Rhyndacum Antik Kenti’nin nekropolü (mezarlık) ziyarete açılacak.

Kültür ve Turizm Bakanlığının müsaadesiyle, Bursa Müze Müdürlüğünün başkanlığında, Nilüfer Belediyesinin sponsorluğunda ve Bursa Uludağ Üniversitesinin (BUÜ) bilimsel danışmanlığında tamamlanan nekropol hafriyatının akabinde alanda onarım çalışmaları yapıldı.

Helenistik devirden Bizans devranına kadar uzun bir mühlet kullanılan, kentin çabucak dışında yer alan nekropolde farklı mezar çeşitleri, iskelet örnekleri görülebiliyor.

Göz Atın

Seo Ajansı

Daflon Cinsellik Faydası Var Mı?

Hafriyatın bilimsel danışmanı BUÜ Fen- Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Derya Şahin, AA muhabirine, nekropolün, antik kentin surlarının başladığı, taş kapı olarak isimlendirilen ana girişin dışında yer aldığını söyledi.

Şahin, “Mezarların bir kısmı daha evvel sıklıkla definecilerin tahribatına maruz kalmıştı. O yüzden burada 2 yıllık süreçte süratli bir biçimde hafriyatlar yapıldı ve 28 mezar açıldı.” dedi.

Mezarların değişik özelliklerde olduğuna dikkati çeken Şahin, kimilerinin aile mezarlığı niteliği taşıdığını aktardı.

Aile mezarlığının özel bir duvarla çevrildiğini, kayaya oyulmuş, lahit formunda yapılmış mezarların bulunduğunu lisana getiren Şahin, şöyle devam etti:

“Mezarların bir kısmında cesedin, defnedildiği yerde çok az ölçüde ahşap materyal kullanarak yakıldığını tespit ettik. ‘Birincil kremasyon’ denilen bu defin çeşidi, Batı Anadolu’da yaygın olsa da en uygun örneklerinin burada korunduğunu gördük. Çok farklı defin uygulamaların yapıldığı mezar tipleri mevcut. Buluntular ortasında, bir doktora ilişkin olduğu düşünülen çok sayıda tıp aleti ve gözyaşı şişesi bulunan mezar yapıları var. Onun dışında yazıtlı bir mezar var ve üzerinde Hermes kabartması olan bir mezardan bahsedebiliriz. Nekropolün girişinde libasyon özelliği bulunan bir mezar var; mezarın her iki tarafında, uzun yüzünde delikler açılmak suretiyle mezara sıvı sunu yapılıyor. Bunların örneklerini de burada görmek mümkün.”

“İskeletler, en hoş korunmuş örnekler”

Nekropoldeki iskeletler hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Derya Şahin, iskeletleri, kaldırılmaları halinde çok büyük tahribata uğrayacağı için oldukları üzere koruduklarını aktararak, “Aynı vakitte bu iskeletler, ziyaretçiler geldiğinde mezarlar ve özellikleri hakkında fikir sahibi olmaları için bilhassa yerinde bırakıldı. Zira burada kimi gömülerin yakılarak, defnedildiğini söylüyoruz. Hasebiyle iskeletler, en hoş korunmuş örnekler.” sözlerini kullandı.

Şahin, hedeflerinin buluntuları kaldırmak, götürmek değil, mezarları ve yapılarını korumak olduğunu vurguladı.

Nekropol alanını bir bütün olarak ziyarete açmayı ve bilgilendirme levhalarında buluntuları göstermeyi planladıklarına değinen Şahin, “Mezarların tarihlerini, içindeki buluntuları, kaç şahsa ilişkin olduğunu, ne tıp gömülerin yapıldığını göstererek o devirde antik dünyadaki mevtle, öbür dünyayla, vefattan sonraki hayatla ilgili inanışlar hakkında insanlara fikir sunabilmek ve daha anlaşılır olmasını sağlamak istiyoruz.” diye konuştu.

Arkeolojik kazıların akabinde Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hoş Sanatlar Fakültesi Kültür Varlıklarını Muhafaza ve Tamirat Kısmı Dr. Öğr. Üyesi Murat Cura tarafından yapılan onarımda, bir yürüyüş yolu planlandığını, kümeler halinde bulunan mezar alanlarının üstünün kapatıldığını belirten Şahin, bilgilendirme levhalarının yapılmasının akabinde çok yakın vakitte alanın ziyarete açılacağını kelamlarına ekledi.