Muğla tarihi 21 koldan gün yüzüne çıkıyor

MUĞLA (İHA) – Muğla tarihi 21 koldan gün yüzüne çıkıyor

Türkiye‘de yılın 12 ayı devam eden en fazla arkeolojik hafriyata sahip Muğla’da ören yeri arkeolojik kazıların yanında su altı batık hafriyatı ve fosil hafriyatı ile 21 noktada hafriyat çalışmaları sürüyor

MUĞLA – Karia’lılar başta olmak üzere birçok medeniyete konut sahipliği yapan Muğla, 15’i yılın 12 ayı toplam 21 arkeolojik hafriyat alanı ile Türkiye’nin en fazla hafriyat alanına sahip ili durumunda. Bakanlar Şurası hafriyatlarının yanında Muğla Müze Müdürlüğü Bakanlığında devam eden arkeolojik, prehistorik ve su altı hafriyatları ile dünya kültür mirası eserler gün yüzüne çıkarılıyor.

Göz Atın

Seo Ajansı

Daflon Cinsellik Faydası Var Mı?

YİKOB’tan kazılara dayanak protokolü

Son iki yıl içinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yeni uygulaması ile birçok hafriyat 12 aya yayılırken, yerelde ise Muğla Valisi Orhan Tavlı’nın Yatırım İzleme Uyum Başkanlığı kanalıyla kazılara verdiği dayanak tarihin en yüksek sayılarına ulaştı.

Hem karada, hem denizde hafriyatlar var

Sürdürülen hafriyatlar ortasında antik periyotlardan günümüze yapıların olduğu Stratonikeia, Menteşe Beyliği merkezi Beçin Kalesi, iki denizin birleşti kent Datça Knidos ve uzun bir ortadan sonra başlayan Menteşe Özlüce prehistorik periyot fosil hafriyatları ve bunun yanında su altı batık hafriyatları dikkat çeken hafriyatlar ortasında yer alıyor.

5 kent UNESCO Dünya mirası ve süreksiz listesinde

Ülke genelinde yılın 12 ayı devam eden kazıların en çok olduğu vilayetlerden Muğla’da antik kentler ve tarihi alanlardan Letoon UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor. Yatağan Stratonikeia, Milas Beçin Kalesi, Datça Knidos ve Ortaca Kaunos üzere antik kentler de UNESCO Süreksiz Dünya Mirası listesinde yer alıyor.

Antik kentlere 12 ay istihdam sağlandı

Evvelki yıllarda Stratonikeia-Lagina ile Knidos-Burgaz hafriyatları yılın 12 ayında hafriyat çalışmaları sürüyordu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yeni uygulaması ile Türk Tarih Kurumundan yılın 12 ayı çalışan işçi istihdamı sağlandı ve evvelden devam eden hafriyatlar daha güçlü hale geldiği üzere bu kazılara Beçin Kalesi, Euromos, Teos ve Kaunos hafriyatları da katıldı. Bunların dışında yılın belirli aylarında devam eden Iasos, Letoon ve Çaltılar Höyük üzere yeni hafriyatlar da eklendi.

15 hafriyat alanında 12 ay boyunca hafriyat çalışması

Daha evvel Müze Başkanlığında olan kazılardan Bodrum Kissebükü ve Marmaris Amos, Ula Idyma hafriyatları Bakanlar Konseyi Kararlı hafriyatlar oldular. Böylelikle Muğla’da Bakanlar Konseyi Kararı ile yapılan 14 arkeolojik hafriyat oldu. Bunlara Marmaris Bozburun Bozukkale su altı hafriyatları da dahil edildiğinde sayı 15’e çıktı.

Kazılara kamu kurumu takviyesi

Muğla Valisi Orhan Tavlı bu kazılara takviye verdiği üzere yeni hafriyat alanlarının da başlaması konusunda imkan sağladı ve Muğla vilayet genelinde kamu kurumlarının kazılara dayanak vermesi için protokol yapılarak her hafriyatın bir kamu kurumu bir destekçisi oldu. Bilhassa 2021 yılı içerisinde Ula Akyaka Kalesi, Thera ve Kedrai (Sedir Adası), Milas Herakleia-Latmos, Kavaklıdere Hyllarima ve Menteşe Özlüce Fosil hafriyatları başladı. Böylelikle Muğla devam eden 21 hafriyatı ile Türkiye genelinde en fazla hafriyat yapılan vilayet pozisyonuna geldi.

4 mevsim turizm gayesi

Muğla’da turizmin 4 mevsime yayılmasının ana ögelerinden birisinin kültür turizmi olduğunu belirten Stratonikeia ve Lagina Antik kenti hafriyat lideri Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilal Söğüt, bu çalışmalar sayesinde kıyıdaki turizmin iç bölgelere yayılarak kültür turizminin de önünün açıldığına dikkat çekti.

“Muğla ülkemizin incisi”

Yapılan arkeolojik çalışmaların gelecek jenerasyonlara aktarılmasının yanında gelen ziyaretçilerin garklı devir yapıtları bir ortada görmesi açısından kıymetli olduğunu belirten Prof. Dr. Bilal Söğüt, “Muğla vilayet hudutları içeresinde Bakanlar Konseyi kararı ile ve Müze Müdürlüğü Başkanlığında yürütülen kazıların sayısı 21 tane diye hatırlıyorum. Bu bizim için de Muğla için de büyük ve inanılmaz bir hoş gelişme. Bu tarihi varlıkların, ortak kültür varlıklarının ortaya çıkarılması, bunların korunması ve tanıtılması manasında değerli bir süreç. Bunların en değerli kademelerini biz burada Stratonikaeia ve Lagina’da gerçekleştiriyoruz. Burada antik periyottan günümüze tük yapılarda teğe bir yürütüyoruz. Zira bilhassa kıyıda Bodrum’da, Marmaris’teki turizmi iç bölgelere çekilmesi ve hatta bunun yıl uzunluğuna yayılması manasında bu çalışmaların son derece kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bizim buradaki çalışmalarımız da yüklü olarak bilimsel çalışmaların dışında, yapıtları müdafaanın ötesinde gelen ziyaretçilerin garklı devirlerdeki yapıtları görmesi manasında da değerli çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bence Muğla ülkemizin bir incisi. Bunlar çok hoş gelişmeler olarak görüyorum. Zira bizim burada fosil kazımız da var, prehistorik hafriyatlar da gerçekleştiriliyor. Bir antik kent hafriyatı olduğu üzere Menteşe Beyliği’ni de burada görebiliyoruz. Bizim için sevindirici olan bu. Karada da hafriyatlar var, denizde de hafriyatlar yürütülüyor. Onun için tüm arkadaşlarım, tüm meslektaşlarım fedekarca bu çalışmaları yürütüyorlar. Bu ilimiz manasında ve ülkemiz manasında ülkemizin kültür ve bedellerinin, tarihi kalıntıları açısından ulaştığı düzey açısından çok iyi” dedi.