Öğrenciyken adım attıkları höyükte başşehir “Alalah”ı gün yüzüne çıkarıyorlar

HATAY (AA) – Hatay‘ın Reyhanlı ilçesindeki Aççana Höyük’te yürütülen hafriyatlarda öğrenciyken tanışan ve daha sonra evlenen Müge ve Murat Akar çifti, Orta ve Geç Tunç Çağında Mukiş Krallığı’nın başşehri olan “Alalah”ı gün yüzüne çıkarıyor.

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Arkeoloji Kısmı Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Ana Bilim Kısmı Lideri Doç. Dr. Murat Akar, 2003 yılında lisans öğrencisiyken hafriyat çalışmalarına birinci sefer katıldığı Aççana Höyük’te meslektaşı Müge Bulu ile tanışıp evlendi.

Yaklaşık 18 yıl evvel geldiği hafriyat alanındaki çalışmalara 2 yıldır başkanlık eden Akar ile araştırmanın seramik çalışmalarından sorumlu lider yardımcılığı vazifesini yürüten eşi Müge Bulu Akar, başşehir Alalah’ın 4 bin yıl öncesine tarihlenen kalıntılarını grubun öteki araştırmacılarıyla gün yüzüne çıkararak tarihe ışık tutuyor.

Göz Atın

Seo Ajansı

Daflon Cinsellik Faydası Var Mı?

Hafriyat lideri Akar, AA muhabirine, 2003’te öğrenciyken Prof. Dr. Kutlu Aslıhan Yener’in başkanlık ettiği Aççana Höyük’teki arkeolojik hafriyatlarda vazife almaya başladığını anlattı.

Yüksek lisans ve yurt dışında yaptığı doktora çalışmaları sırasında da bir ayağının her vakit Aççana Höyük’te olduğunu belirten Akar, “2003’te burada öğrenciliğimle başlayan hafriyat çalışmalarında yıllar sonra, Kutlu Aslıhan Yener hocam da emekli olunca hafriyat lideri olarak misyonuma devam ediyorum. Artık farklı bir misyonumuz var, artık bizim öğrencilerimiz var, öğrencilerimizi burada eğitmeye, arkeoloji disiplinini yanlışsız bir formda onlara aktarmaya çalışıyoruz.” dedi.

Aççana Höyük’ün akademik hayatları için vazgeçilmez bir yeri olduğunu tabir eden Akar, Anadolu’dan Mısır ve Mezopotamya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyaya ilişkin arkeolojik dokunun izlerini sürmenin heyecan verici olduğunu söyledi.

Konutta de hafriyat alanında da birlikteler

Höyükte eşi Müge Bulu Akar ve alanında deneyimli büyük bir grupla araştırmalarını sürdürdüklerini belirten Akar, şunları kaydetti:

“Arkeologlar hayatlarının büyük bir çoğunluğunu yerde, alanda geçiriyorlar ve bu sürecin özel hayata yansımasının da olağan ki değişik istikametleri var. Biz eşimle birebir üniversitenin mezun ettiği öğrencileriyiz, farklı vakitlerde tıpkı hafriyatlarda bulunmuşuz. Yollarımız Aççana Höyük’te kesişti, 2010’da tanıştık, 2014’te evlendik. Tanıştığımızdan beri birlikte çalışıyoruz ve yalnızca özel hayatımızı değil, birebir vakitte hafriyatın bütün kademelerini da birlikte yürütüyoruz.”

Araştırmanın seramik çalışmalarından sorumlu hafriyat lider yardımcısı olarak misyon alan Müge Bulu Akar ise özel bir üniversitede Aççana Höyük üzerine doktora çalışmasını tamamladığını anlattı.

Bebeklerinin 7 aylık olduğunu, hafriyat alanında çalışmalara devam ettiklerini aktaran Akar, günlerini konutları üzere benimsedikleri kazı-araştırma merkezinde öğrencileriyle geçirdiklerini söyledi.

Sorumluluk alanının ise hafriyatlarda çıkarılan materyalin günlük olarak kıymetlendirilmesi ve kayıt altına alınması üzerine olduğunu söz eden Akar, şöyle devam etti:

Arkeolojik çalışmaları ailecek ve severek yürüttüklerini kaydeden Müge Bulu Akar, ziyarete açık olan Aççana Höyük’ü herkesin kesinlikle görmesi gerektiğini kelamlarına ekledi.