“Sanat Güneşi” memleketi Bursa’da “bilinmeyen” müzikleriyle anılacak

BURSA (AA) – Türk Sanat Müziği‘nin en büyük yorumcularından, bestekar, kelam muharriri ve oyuncu Zeki Müren, vefatının 25’inci yılında çeşitli etkinliklerle anılıyor.

Bursa‘nın Tophane Mahallesi’nde dünyaya gelen, sesinin hoşluğuyla tanınan dedesi Şehadet Mescidi müezzini Bıçkıcı Mehmet Efendi’den duyarak 3 yaşında müzik söylemeye başlayan sanatçı, Türk müziğinde unutulmaz sesi ve yorumuyla izler bıraktı.

“Sanat Güneşi” olarak anılan Zeki Müren anısına memleketi Bursa’da, Zeki Müren Kültür ve Sanat Derneğince konser hazırlığı yapılıyor.

Göz Atın

Seo Ajansı

Daflon Cinsellik Faydası Var Mı?

Bugüne kadar muhakkak başlı müzikleri seslendirilen Müren’in bilinmeyen, okunmayan yapıtları, aralık ayında gerçekleştirilmesi planlanan konserde Zeki Müren Türk Müziği Korosu tarafından seslendirilecek.

Sanatkarın sevilen ve unutulmayan 15 yapıtı ile bugüne kadar okunmamış, bilinmeyen 25 yapıtından oluşturulan repertuvar, Fahri Dibekoğlu şefliğindeki koro tarafından sanatseverlerin beğenisine sunulacak.

“Müren’in söylenmemiş, çok pahalı yapıtları var”

Zeki Müren Kültür ve Sanat Derneği Lideri İsmail Eren, AA muhabirine, “Sanat Güneşi”nin yapıtlarının unutulmaması, yeni kuşaklara aktarılması, sanatkarın her vakit dimağlarda yer etmesini amaçladıklarını söyledi.

Müren’in, Türk toplumuna mal olmuş, eşsiz bir sanatçı olduğunu belirten Eren, “Ressam, şair, modacı ve olağan ki Türk Sanat Müziği icracısıdır. Bunların hepsini de tam olarak yerine getirmiştir ve kendisi bu çalışmaların sonucunda milletinin gönlünde yer etmiştir. 600’ü aşkın plak ve kaset doldurmuştur. Kendisinin 300’ün üzerinde bestesi ve güftesi vardır. Bunların bir kısmı, adeta beyinlere nakşetmiştir. Bir de Zeki Müren’in söylenmemiş, çok bedelli yapıtları var. Zeki Müren Korosu, bu yapıtlardan oluşan bir konser verecek.” diye konuştu.

Eren, dernek olarak, Bursa’da Zeki Müren Kültür ve Sanatevi Projesi başlatacaklarını lisana getirdi.

Bu sanatevini, kente gelen turistlerin bilhassa ziyaret etmek isteyeceğini anlatan Eren, “Sanatevinde, Zeki Müren’in müziklerini söylerken kullandığı elbiseleri, şiirleri, fotoğrafları olacak.” dedi.

Konserin birinci yapıtı “Yörük Semaisi” olacak

Bursa Büyükşehir Belediye Konservatuvarı Türk Sanat Müziği Kısmında öğretmen ve koro şefi olan Fahri Dibekoğlu da Zeki Müren Korosu’nun ülkenin en güzel korolarından biri olduğuna işaret etti.

Koronun 25 şahıstan oluştuğunu, yapılacak imtihanların akabinde bu sayının 40’a ulaşacağını aktaran Dibekoğlu, “Koromuzda her meslekten, her yaştan insan var. Gönüllerimiz yalnızca Türk Sanat Müziği için birleşiyor. Zeki Müren’in anısını yaşatmak ve ona layık olan en hoş müzikleri yapmak için birlikteyiz.” sözünü kullandı.

Dibekoğlu, kanun, klarnet ve ritim enstrümanlarının bulunduğu koro ile haftada bir gün prova yaparak konserlere hazırlandıklarını kaydetti.

Konser yaklaştığında provaları haftada ikiye çıkardıklarını belirten Dibekoğlu, şu bilgileri paylaştı:

“Bursa, aslında Türk müziğine hayran bir vilayet. Bir de husus, Zeki Müren olunca seyircimiz bol oluyor. Bugüne kadar sanatkarların daima aşikâr başlı müzikleri okunmuş. Zeki Müren’in modüllerini eksiksiz araştırdım ve okunmamış çok hoş yapıtlarını ortaya çıkardım. Bunu da liderimize sundum. Bu yapıtları inşallah Bursa halkıyla buluşturacağız. Çok hoş yapıtları var. Ben bunları çalıştım. Zeki Müren’in bestecilik istikametini bilirdim lakin birebir vakitte bütün müziklerinin kelam muharriri da kendisi. Şair kimliği ortaya çıkmış. Bu çok hoş bir şey. Farklı makamlarda yapmış yapıtlarını. Çoğunlukla daima his yüklü, harika eserler çıkarmış ortaya.

Bilinmeyen müzikleri çalışıp okuduğumda, ‘Bunlar neden bugüne kadar okunmamış’ diye sorguladım. Beklenen Müzik, Manolya, Bir Demet Yasemen üzere bilinen kesimlerinin haricinde de çok hoş yapıtları var. Yörük Semaisi var, klasik bir eser ve ‘Tekrar bana dön’ diye başlıyor. Konserin birinci modülü bu olacak. Benim çok ilgimi çekti. Şimdiye kadar hiç bilmiyordum. Birçok sinemaya ismini verdiği müzikler var. Kara Sevda kesimi, okunmamış. Hepsi birbirinden pahalı, hepsinin üstün sanatsal kıymeti var. Tahlil edip notalarını tekrar yazıyorum.”