Şef Ömür Akkor, ”Anadolu çok büyük bir değer”

Kocaelili kitapseverlerden ağır ilgi gören 12. Kocaeli Kitap Fuarı, Kocaeli Kongre Merkezi’nde birçok farklı alandaki panel ve söyleşileriyle devam ediyor. Akçakoca Salonu’ndaki “Türkiye Gastronomisi ve Mutfak Kültürü” isimli söyleşide konuşan, şef ve muharrir Ömür Akkor, “Anadolu çok büyük bir değer” dedi.

“UNUTULANLARI TANITIYORUM”

Göz Atın

Seo Ajansı

Daflon Cinsellik Faydası Var Mı?

Kendisinin seyahat ve yemekle tanındığını söyleyen Akkor, “Ne yapıyorsun?” sorusuna yakın bir vakitte yanıt bulduğunu anlattı. Akkor, coğrafya dersleri aldığını ve hocasının verdiği bir yanıtla meslek tarifini artık daha âlâ yapabildiğini aktardı. Akkor Şef, “Bir gün coğrafya dersi aldığım hocam bana ‘Günümüzün en büyük temel meselelerinden bir tanesi insanların yalnızca kendi tipiyle alaka kurması. Yani insan yalnızca beşerle bağ kuruyor. Mesela yaklaşık 15 bin yıldır Anadolu’da tarım yapılıyor. Biz 1950’ye kadar Anadolu’ya gidip, bir konutun kapısını çalıp, bir ot istediğimizde, bize 100 farklı çeşit ot getiriyorlardı. Otlar tanınıyordu. Günümüzde 1950’den sonra bu sayı çok azaldı’ dedi. Kendi çeşidimizle bağlantı kurmaya devam ettiğimiz için dünyanın ve tabiatın bize verdiği her şeyi kaçırarak, yalnızca tahminen de telefonla ve karşıdaki beşerle ilgileniyoruz. Bana da hocam değişik sofralara gittiğim, değişik ekmekler yaptığım ve buğdayla ilgili araştırmalar yaptığım için insanların kısa bir vakit evvel unuttuğu şeyleri tekrar tanıttığımı söyledi. Beni en çok anlatan tarif bu oldu” formunda konuştu.

“ANADOLU’NUN ÇOK BÜYÜK KIYMET OLDUĞUNA İNANDIM”

“Eskiden hayat bilgisi derslerinde deftere yaprakları yapıştırır ve altına o yapraklarla ilgili bilgiler yazardık” diyen şef ve müellif Ömür Akkor, “Bu sayede bir biçimde tabiat şuuru işliyormuş içimize. Lakin şu an ne yazık ki, bizim geçmişle, dünya ve tabiatla biraz alakamız kalmamış. Benim de aslında en çok yapmak istediğim şey tekrar bu alakaları öne çıkartmak. Coğrafya ve tarih dersleri de alarak işim artık ‘seyahat edeyim, yiyeyim,içeyim’ olgusunun dışına çıktı. Farkındalığım arttıkça aslında bilmenin ve bilerek yaşamanın ne kadar değerli olduğuna, öğrendikçe de Anadolu’nun çok büyük bir kıymet olduğuna inandım” sözlerini kullandı.