Ülkemizde Yaşadığına İnanamayacağınız 10 Hayvan Türü

Oklu kirpiler, şehirde gördüğümüz kirpilerden farklı olarak daha büyük bir gövdeye, daha uzun dikenlere, daha farklı renklere sahip kirpilerdir. Bu canlılar ülkemizin özellikle güneyinde ve Marmara bölgesinin bir bölümünde yaşamakta. Sanılanın aksine oklu kirpiler oklarını fırlatmazlar, tehdit algıladıkları zaman oklarını kabartıp birbirine vurarak ses çıkarırlar.

Boyu 75 -100 cm, kanat açıklığı 2-2.5 metre arasında olan bu devasa canlı ülkemizde yaşayan en ağır kara kuşudur. Yaşlı bireylerin ağırlığı 10-16 kilo arasında da olsa nadiren 20 kiloya kadar ulaşabilir. Renkli tüyleriyle onu görmek kolay gibi sanılsa da aslında çok iyi kamufle olan ve görmesi oldukça zor bir kuş türüdür. Sürüler halinde beslenirler ve ülkemizin bir çok yerinde görmek mümkün.

Bu ismi almasının nedeni gövdesinin değil kafatasının katil balinaya benzemesi.

Yine belgesellerden izlemeye alışık olduğumuz sırtlanların ülkemizde yaşayan bir türü olduğunu biliyor muydunuz? Hem de görmesi en zor türünün. Çizgili sırtlanlar Güneydoğu Anadolu bölgesinde ıssız, kayalık derin vadilerde yaşıyor. Anadolu’nun en nadir canlılarından olan çizgili sırtlanlar en çok araba çarpması yüzünden ölüyor.

Step vaşağı olarak da bilinen bu güzel canlı görünüş itibariyle küçük bir aslanı andırsa da vaşak gibi püsküllü kulakları ve gözünden burnuna inen siyah çizgileriyle Anadolu’nun en sevimli yırtıcı kedilerinden biri. Kendinin 2 3 katı büyüklükte avları avlayabilen karakulaklar güçlü arka bacakları sayesinde 4 5 metreye kadar zıplayarak uçan avını havada yakalayabiliyor.

Leoparları belgesellerde görmeye alışığız. Güçlü, büyük benekli bedenleri ve uzun kuyruklarıyla Afrika’daki antilopları avlarken belgesellerde görmüşüzdür. Peki bu hayvanın ülkemizde de yaşadığını biliyor muydunuz? Leoparlar yüzlerce yıldır Anadolu topraklarında yaşamış ve özellikle bundan 100 yıl önce İzmir, Bolu, Ankara gibi yerlerde avlanan hayvanlardı. En son 1970 de Beypazarı’nda vurulduğu düşünülen leopar 2013 yılında Diyarbakır’da bir çoban tarafından vuruldu.

Bir kuştan daha fazlası, bir ruh olan bu muhteşem canlı hem yaşadığı yer nedeniyle hem de yerde çok az zaman geçirmesi nedeniyle görmesi en zor kuş türlerinden biri. Bir akbaba olmasına karşın diğer türlerden farklı olarak leşten arta kalan kemikleri bütün halde yutan, yutamadıklarını da yüksekten kayalıklara bırakarak kırdıktan sonra yutan bu kuş ülkemizde büyük vadilerde, kayalık kırsal alanlarda insanlardan uzak bir şekilde yaşıyor.

Adından da belli olacağı gibi daha çok sazlık ve sulak alanlarda yaşayan bu gizemli kedi, pumaya benzeyen kırmızı burnu ve açık kum rengi postuyla ülkemizin en nadide canlılarından biri. Onu görmek zor çünkü kamufle yeteneği ve hızı sayesinde sizi fark ettiğinde siz onu görmeden gitmiş oluyor. Ülkemizde İç Anadolu dahil bir çok bölgede yaşayan bu kedinin nesli tükenme tehlikesi altında.

Kendi ağırlığının kat be kat fazlası geyikleri dahi avlayabilen, büyük patilere ve benekli bir kürke sahip olan bu yabani kedi ülkemizde yaşayan başka bir tür. Kışın kara batmasını engelleyen kocaman patiyleriyle tavşan, karaca ve diğer avları kolayca yakalayarak uzun sivri dişleriyle onları öldürür. Boyutları ortalama bir köpek büyüklüğünde olan bu canlı kürkü nedeniyle avlandığından nesli büyük ölçüde azalmıştır. Ülkemizde Marmara bölgesi hariç bir çok bölgede yaşıyorlar.

Avrupa’nın ve ülkemizin en büyük akbaba türü olan bu kuşun kanat açıklığı 3 metreye kadar ulaşıyor. Tepenizden geçerken bir planörün çıkardığı rüzgar sesini rahatça duyabiliyorsunuz. Bu kuş büyük ve eski karaçam ormanlarında yaşıyor ve günde kilometrelerce yol uçarak yiyecek bir leş arıyor. Bir kara akbaba bir günde yüzlerce kilometre kanat çırpmadan uçabilir. Ülkemizde en çok İç Anadolu bölgesinde Ankara, Bolu, Eskişehir ve Kütahya illerimizde yaşıyorlar.

Ülker olarak, “Önce Ülkem, sonra Ülker” ilkesiyle “Güzel Ülkem Doğa Bize Emanet” diyoruz ve sürdürülebilirlik konusunu önemsiyoruz!

#GüzelÜlkem #DoğaBizeEmanet