Yaprakları tuval üzere kullanıp çizgi ve minyatür figürler işliyor

Yaprakları tuval üzere kullanıp sınır ve minyatür figürler işliyor

Pandemi onu sanatçı yaptı

ESKİŞEHİR – Eskişehir‘de yaşayan Seyit Mustafa Kot, pandemi periyodunda boş vaktini kıymetlendirmek isteyince ağaç yapraklarının üzerine sınır ve minyatür figürleri işledi ve onları birer sanat yapıtına dönüştürdü.

Göz Atın

Seo Ajansı

Daflon Cinsellik Faydası Var Mı?

Eskişehir’de şarküteri tezgahtarlığı yapan 50 yaşındaki Seyit Mustafa Kot, öğrencilik yıllarında çizgi sanatına merak saldığını ve bir ustadan eğitimini aldığını söyledi. Daha sonra çizgi sanatını bırakıp tezgahtarlık yapmaya başlayan Kot, pandemi devrinde işsiz kalmasıyla birlikte tekrar sanatını icra etmeye başladı. ‘Farklılık olsun’ diyerek ağaç yapraklarına çizgi ve minyatür figürler çizen Kot, şimdilerde ise internet sitelerinde satış yapmaya başladı.

“Aslında tabiatın içinde sanat var”

Pandeminin kendisini sanatçı yaptığını söyleyen Seyit Mustafa Kot, yaprakları yoldan bularak topladığını aktardı. İnsanların tabiatın içindeki sanatı her vakit göremediğini tabir eden Kot, “Bende hattatlık vardı ancak baktım ki çok yapılan bir şey. Ben de kimsenin yapmadığı değişik bir şey yapmak istedim. Böylece yaprağın üstüne yapmak aklıma geldi. Ben de onun üstüne ağırlaştım. Kendim çalışa çalışa yaptım. Pandemi beni sanatçı yaptı diyebilirim. Yaprakların birçoklarını yoldan topluyorum. Aslında tabiatın içinde sanat var. Fakat biz bakmasını bilemiyoruz. Bir de pandemi oldu meskene kapandık. Her şey insanın içinde bitiyor. Beşerler eksiyi artıya çevirebiliyor” diye konuştu.

“Renk fazlalaştıkça uğraşması biraz daha güç oluyor”

Yaptığı sanat hakkında konuşan Seyit Mustafa Kot, yaprak seçiminde nelere dikkat ettiğini anlattı. Kırılan yaprakları yapıştırdığını belirten Kot, şu halde anlattı:

“Ben bir yaprağı işlemeye en az bir gece başladığımda sabaha kadar bitirebiliyorum. Bir hafta yahut 10 gün sürenler de var. Renk fazlalaştıkça uğraşması biraz daha sıkıntı oluyor. Daha evvel yaprağı yaşken denedim zira yaz başıydı. Aslında sonbahar olsa kuru yaprakla denerdim. Yaşken kopardığınızda kurusa da rengi akmıyor, sararmıyor ve yeşil kalıyor. O vakit da makus duruyor. Hoşuma giden yaprakları yerden buluyorum. Meskende kitapların ortasına koyuyorum. Orada duruyor bir müddet. Bazen ütülüyorum. Kırılan dökülen de oluyor. Yapıştırması da külfet ve onu da yapmayı bilmiyordum ve sonradan öğrendim. Tutkalla olmuyor. Kimyasal yapıştırıcı olması gerekiyor.”

“Aşk ve sevgi varsa bu iş devam ediyor”

Hobi olarak bu işe başladığını ve artık ise internet üzerinden yaptığı sanatı satışa koyduğunu tabir eden Seyit Mustafa Kot, uğraştığı yaprağa nazaran fiyat belirlediğini söyledi. Kullandığı boyalara da değinen Kot, “Bazı internet sitelerinde yapıtlarımı satışa çıkardım. Bu iş çok getirisi olan bir iş değil. Aşk ve sevgi varsa bu iş devam ediyor. ‘Ben bu işten para kazanacağım’ diye düşünürseniz olmuyor. Akrilik boya kullanıyorum. Artık onlar kuruduktan sonra farklı oluyor. Mesela akrilik boyanın üzerine vernik atabiliyorsunuz fakat sıvı guaş boyada vernik olmuyor. Sürdüğünüz vakit hepsini dağıtıyor. Bazen karışık boya olarak kaliteli olmak kuralıyla sulu boya kullanıyorum. Maddiyata da bağlı tabi ki de yaptığımız şeyler. Fakat insan yaptığı işe aşık olunca gözü görmüyor. O yüzden o işe para ayırabiliyorsun. Ortalama 100 TL’den satışa koyuyorum. Uğraştığım yaprağa nazaran fiyatları değişiyor. Kimisi göz kararı fiyat veriyor. Bakıyor ‘göze hitap ediyor’ diyor ve yüksek fiyata koyuyor. Adil olmak gerekiyor. Ben hocamdan o denli öğrendim. Bana ‘kaç saat uğraştıysan ona nazaran fiyata koy’ demişti. Artı olarak çerçeve yaptırdıysam, onun fiyatını da üstüne koyuyorum. Yüksek meblağlara gerek yok” dedi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Kazım Ulusoy