Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi işine son vermişti; Doç. Dr. Meltem Kayıran, bir dava daha kazandı

Ankara 4. Yönetim Mahkemesi,  Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Kısmı öğretim üyesiyken nisan ayında mukavelesi yenilenmeyerek işten atılan Doç. Dr. Meltem Kayıran’ın görevine başlatılması gerektiğine karar verdi.

TIKLAYIN -Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi işine son vermişti; Doç. Dr. Meltem Kayıran hakkında işe iade kararı verildi

Doç. Dr. Meltem Kayıran Ankara Üniversitesi Rektörlüğün’ün nisan ayında  kontratını yenilemeyerek işten atılmasının isminden Ankara 4. Yönetim Mahkemesi’nde dava açtı. Rektörlüğün kararına karşı daha evvel yürütmenin durdurulması kararı veren  Ankara 4. Yönetim Mahkemesinde açılan dava sonuçlandı.

Göz Atın

Seo Ajansı

Microsoft Word Belgelerinden Köprüler (Link) Nasıl Kaldırılır?

Gazete Duvar’dan Nurettin Öztatar’ın haberine nazaran, kararda “Doktor öğretim üyesi takımlarına yapılacak tekrar atamalarda, adayın birinci atamada aranılan şartları taşıyıp taşımadığının değil, vazifesinde başarılı olup olmadığının araştırılması, başarısız ise başarısızlığının tespit edilerek buna nazaran süreç tesis edilmesi gerekmektedir” denildi. Mahkeme, Kayıran’ın misyondan uzaklaştırılmasında hukuka uyarlık bulunmadığını belirtti. 

“Davacının süreç sebebiyle mahrum kaldığı mali ve özlük haklarının tazmini, Anayasa’nın 125. hususunun gereği olup, dava konusu süreç nedeniyle mahrum kalınan mali hakların dava tarihinden (11 Mayıs 2021) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi ve yeniden mahrum kalınan özlük hakların ise davacıya iade edilmesi gerekmektedir” tabirlerine yer verilen kararda, “tebliğ tarihini izleyen günden itibaren otuz (30) gün içerisinde Ankara Bölge Yönetim Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere 10/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi” dendi.

“2547 sayılı Kanun’un 23. hususunda, tabip öğretim üyeliğine atanmada aranılacak kurallar sayılmış olup, Üniversitelerce bu unsurda sayılanlar dışında şart getirilebileceği, bu tarafta atama kriterleri belirleyebileceği tartışmasızdır. Fakat, kelam konusu kriterlerin tabip öğretim üyesi atamalarında adaylar ortasından en uygun olanı seçmek için konulacağı da olağandır. Bu haliyle, hekim öğretim üyesi takımlarına yapılacak tekrar atamalarda, adayın birinci atamada aranılan şartları taşıyıp taşımadığının değil, vazifesinde başarılı olup olmadığının araştırılması, başarısız ise başarısızlığının tespit edilerek buna nazaran süreç tesis edilmesi gerekmektedir.

Bu durumda, Maliye Teorisi Anabilim Kısmı’nda Tabip Öğretim Üyesi takımına atandıktan sonra 15.11.2017 tarihinde Doçentlik unvanını kazanan davacının akademik istikametten hekim öğretim üyesi takımı için gerekli niteliklere sahip olduğu ve Akademik Ünite Komitesi ile Maliye Kısım Şurası kararlarına nazaran başarılı ve hizmetine gereksinim duyulan bir öğretim elemanı olduğu anlaşıldığından, bulunduğu takıma yine atanmasına yönelik rastgele bir bilimsel çalışma belgesi sunmadığından bahisle tesis edilen dava konusu süreçte hukuka uyarlık bulunmamaktadır.