Hamza Dağ’dan Esra Elönü’ye samimi açıklamalar 2.bölüm

“Bir dönem AK Parti’de çok samimi olduğunuz ama yanıldığınız birtakım isimlerin bir takım siyasi partiler kurarak çok ciddi muhalefet olmaya başlamaları sizi şaşırtıyor mu? Yoksa bunu tahmin ediyor muydunuz?” diye soran Esra Elönü’ne, Hamza Dağ şu şekilde cevap verdi: “Bu durum muhalefette de var sonuç olarak. Kendi yönetiminde olduğunuz zamanda birçok yanlış, hata veya bu tarzda olan şeyler bana çokça samimiyetsiz geliyor. Ülkede başka konuşacak konu yokmuşçasına sadece tek gündeminiz AK Parti’yi eleştirmek, tek gündeminiz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili ifadeler kurma şeklindeyse bu zaten vatandaşa da samimi gelmiyor. Siyaseten eleştirilecek şey vardır ama mevzu siyasetinde ötesinde ahlaki bir sorundur. Arkadaşların ne yazık ki ahlaki sorunları var.” “PARTİ KURUMSAL KİMLİĞİNİ DAHA ÇOK ÖNEMSERİZ” “Parti içinde itibar suikastına uğrayan siyasileri korumada nasıl bir tavır alıyorsunuz?” sorusuna yönelik de Hamza Dağ, “Bu her süreç ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken nokta. Yani süreçteki konuya bağlı. Bazen bir ifadeden dolayı olur bazen haklıdır eleştiriler bazen haksızdır. Bir ifadenin yanlış anlaşılmasından kaynaklı bir durumunda ben hiçbir arkadaşımızı kenara koyduğumuzu hatırlamıyorum. Bazen de gerçekten ciddi bir hatası vardır o zaman da hata varsa sahiplenmek ve devam ettirmek mümkün değil. Bu konuda parti olarak da CHP’nin almadığı tavırları hızlıca alır ve parti kurumsal kimliğini daha çok önemseriz. Millet İttifakı’nda sürekli bir proje var. Gerçekten proje ittifakı söz konusu. Bize de oradaki projeyi millete anlatmak düşüyor.” ifadelerini kullandı. “BEN KENDİMDEN EMİNİM” Esra Elönü’nün “Hiç itibar suikastına uğradınız mı?” sorusuna ise Hamza Dağ, şu şekilde yanıt verdi: “Yanlış bir hareketim varsa bu yanlışımdan dolayı partimin zarar görmesini istemem. Bunun dışında yanlış değerlendirme konusu söz konusu ise ben kendimden eminim. Kısa vadede uzun vadede bütün gerçeklerin ortaya çıkmak gibi güzel bir huyu vardır. Bunun içinde hiçbir zaman ben kendi açımdan böyle bir şey hissetmedim.”