Çin Bitcoin Madenciliğinin Yarısını Elinde Tutuyor!

Yeni bir araştırmaya göre Çin, insanların düşündüğünden daha az Bitcoin (BTC) madencilik gücünü kontrol ediyor.

Varlık yöneticisi Fidelity ve kripto araştırma firması BitOoda tarafından 16 Temmuz tarihinde yayınlanan ankette, Çin Halk Cumhuriyetinin, aslında Bitcoin madenciliğinin %50’sinden sorumlu olduğu görüldü.

Alaistler, anonim kalmaları şartıyla güç maliyetleri gibi belli başlı bilgiler vermeyi kabul eden madenciler ile “gizli görüşmeler” yaptı.

Göz Atın

Binance Grafik Yüklenmiyor – Binance mum Grafik Ayarları

Marjin Borcu Ödenmezse Ne Olur – Çapraz Marjin Borç Ödeme

BitOoda ayrıca, madencilik sektörünün %14’ünün ABD’de olduğunu da keşfetmiş durumda. Bununla beraber, Çin’deki tahminleri doğrulamak zor gibi görünüyor ve %50 gibi bir oran yoruma açık durumda.

Blog yazısında yazanlara göre, yapılan konuşamalar dolayısıyla ABD, Kanada ve İzlanda’daki madencilik faaliyetlerinin daha fazla olduğunu düşünüyorduk. Fakat bu ülkeler Çin’e kıyasla “dünyanın geri kalanı” olarak nitelendiriliyor.

Çin’in Bitcoin’e verdiği katılım tahminleri, bu yıl gerçekleşen bazı olaylar ile birlikte %65’e kadar çıkmıştı.

İncelenen 9.6 GW’lık madencilik kapasitesinin coğrafi dağılımı. Kaynak :BitOoda

Hash Savaşı Yaklaşıyor mu? Konunun devamında anket, Çin’de yaşanan yağmur mevsiminin “hidro” madenci gelirlerinin etkisi hakkında bilgiler verdi.

Yılın altı ayı boyunca, Sichuan gibi eyaletlerde bulunan madenciler, harcamalarının finanse etmek amacıyla daha az Bitcoin satıyor.

Paylaşılan bir blog yazısına göre; “Yağmur mevsimi boyunca yaşanan düşük güç maliyetlerinin hash oranının büyümesine yol açtığını gösteren genel kanıyı şiddetle reddediyoruz.” dendi.

Yağmurlu ve kurak mevsimlere göre BTC fiyatına kıyasla Hash oranı. Kaynak: BitOoda, Blockchain.com, Kaiko, Coinmetrics

ABD’nin sahip olduğu Hash oranı ile ilgili Marty Bent şunları söyledi:

Geçtiğimiz günlerde RT sunucusu Max Keizer ABD, İran ve Venezüela arasında “küresel hash savaşı” yaşanabileceğini düşündüğünü söyledi.

Bu makale ilk olarak Muhabbit’te yayınlanmıştır