Bir Dolap Dolusu Kıyafeti Olmasına Karşın Giyecek Hiçbir Şeyi Olmayanlar İçin 14 Tahlil Önerisi

Bunu hepimiz yapıyoruz lakin genelde elimizdeki kıyafetleri düşünüyoruz. Dolabımızda olmayan modüllerle yapılan hayali kombinler gereksinimlerimizi net bir biçimde görmemizi sağlar.

Elbette ortada birdenbire çok beğendiğiniz bir eser bulup alabilirsiniz, lakin bu kaçamakların sayısı az olmalı. Neye gereksiniminiz olduğunu belirledikten sonra başınızda yahut telefonunuzda birkaç unsurluk bir listeniz olsun. Onları almadan diğer şeylere yönelmeyin.

Sıkıntı ancak her ziyaretinizde bir şeyler beğenmeniz çok mümkün. O an beğenip satın alma büyüsüne kapıldığınız birçok eser sonrasında dolap mezarlığında yerini alıyor. En düzgünü gereksinimlere odaklanmak ve yalnızca bunların araştırmasını yapmak..

En sık yaptığımız yanlışlardan biri. Çoklukla herkesin üniforması olan bir tarzı var ve yeni eserler alırken farklı şeylere yönelmek güç. Tıpkı kotun bir ton koyusuna, üç santim daha yüksek bellisine; birebir siyah çantanın değişik modeline gereksiniminiz yok. Birbirine çok benzeyen eserler almaktan vazgeçince dolabınız çeşitlenmeye başlayacak.

Sıklıkla tayt giyiyorsanız ona nazaran tişörtler, sweatshirt'ler; yüksek bel kot giyiyorsanız kısa üstler, ceketler yahut elbise giyiyorsanız renkli ve desenli çoraplar… Alışveriş listenizde en az sahip olduğunuz modüller yer alsın.

Mağazada denemiş bile olsanız etiketiyle bir köşeye atmayın. Meskende tekrar deneyin, mümkünse sonraki gün giyin. Mutlu olmazsanız süratlice değiştirin, zira bir kıyafeti birinci günden beğenmediyseniz muhtemelen bir daha asla giymek istemeyeceksiniz.

Kotları katlayarak, tüm siyah kıyafetleri üst üste koyuyorsanız aradığınızı bulmanız yahut değişik kombinler yapmanız sıkıntı. Sabahları ne giyeceğini bulamayanlardansanız bir an evvel dolap nizamını değiştirmelisiniz. Elbette hepimizin bloggerlar üzere giyinme odaları, kocaman dolapları yok. Tekrar de bol askıyla, sıkışık bir tertipte bile olsa kıyafetleri ayırmak mümkün.

Değişik lakin ekseriyetle ne kadar çok kıyafet, o kadar çok giyecek bir şey bulamamak demek. Bu yüzden mevsime nazaran gereksiz kesimleri kaldırmayı; ortada ayırma yaparak giyilmeyen kıyafetleri vermeyi, atmayı öğrenmek gerekiyor. Dağınık bir ortamda giyecek kıyafet bulmak sıkıntı olur.

Böylelikle unuttuğunuz, uzun vakittir giymediğiniz kıyafetleri daha kolay hatırlarsınız. Gereksiz gördüklerinizi de ayırırsınız.

Ayırma sırasında tahminen çok moda olan yahut değerlendirilebilecek modüller bulacaksınız. Ufak tefek tadilatlar yahut müdahaleler ile eski kıyafetler yesyeni hale gelebilir.

Günümüzde bu çok sıkıntı, her yanımız trendlerle sarılı ve uygulamazsak dışlanacak üzereyiz. Lakin kısa müddette herkesin üstünde görülüp bıktıran trendler, dolaplarımızı kısa müddette kıyafet mezarlığına dönüştürüyor. Bir şeyi beğenince bir mühlet bekleyip buna hakikaten gereksiniminiz olup olmadığını, nelerle ve nerelerde kullanabileceğinizi, tarzınıza hakikaten uyup uymadığını düşünün. Kim bilir, tahminen bu müddette zati modası geçer yahut herkesin üstünde görüp soğumaya başlarsınız.

Bunun için öncelikle dolabınızda sevmediğiniz modüller bulunmamalı. Daha sonra hangi kesimleri hangileriyle kombinleyebileceğinizi düşünün ve başınızda farklı farklı kombinasyonlar belirleyin. Sırasıyla bu kombinleri uygulayın. Böylelikle daima farklı ve hoş kombinler yaparken “ne giyeceğim?” kederine düşmezsiniz.

Daha çok kıyafet yerine yanlışsız aksesuarlar almak kombinlerinizi zenginleştirir. Hoş kemerler, takılar, farklı ayakkabılar ile birebir kombini tekraren tekrarlayabilirsiniz.

Kıyafetleriniz düzgün, pak, ütülü formda askılarda durursa istediğiniz vakit istediğiniz şeyi giyebilirsiniz ve bu da seçenek özgürlüğü sağlar.