İzlerken Kendinizi Savaşın Tam Ortasında Hissedeceğiniz 21 Sağlam Savaş Sineması

IMDb: 6,2

Sinema, Persler ile Atinalılar’ın karşı karşıya geldiği Artemis Savaşı’na sahne olacak. Yeni sinemanın kahramanları ise Pers Hükümdarı Xerxes ile Atinalı savaşçı Themistocles. Sinemanın direktörlüğünü Noam Murro yapıyor. Başrollerini ise Sullivan Stapleton, Rodrigo Santoro ve Eva Green paylaşıyor. Frank Miller’ın grafik romanı Xerxes’ten uyarlanan 300’ün bu yeni sinemasında gayret karadan denize taşınıyor. 

Kral Leonidas ve muhafazası Thermopylae’nin dar kanyonlarında büyük bir Pers ordusunu uzaklaştırmayı başarmış, birebir vakitte general Themistocles de Persleri püskürtmek için askerlerini bir ortaya toplamaya çalışmaktadır.Xerxes, Yunan başşehri Atina’yı ele geçirir. Kanlı bir savaşa giren Themistocles bu ortada çok özel bir düşmanla karşı karşıyadır:  Artemisia. Artemisia, acımasız ve entrikacı bir PErs ordusu başkanıdır ve Yunanlılara olan öfkesi onu daha bile tehlikeli hale getirmektedir. Themistocles’in bu savaşı kazanmak için eski rakipleriyle bir ortaya gelmek zorundadır. O rakipler de Spartalı savaşçılardan diğerleri değildir.

IMDb: 8,3

Full Metal Jacket’de bir küme acemi asker kendilerini nasıl bir eğitimin beklediğinden ve nasıl bir işin içine girdiklerinden habersiz bir biçimde üslerinin önünde dikilmektedirler. Askerlik ve savaş kavramlarının ciddiyetlerini fark etmeleri için savaşa gitmeleri gerekmeyecektir.
Birinci kısmında savaş için idman yapan bir küme deniz piyadesinin Parris Island’da edindiği deneyimlere odaklanan Full Metal Jacket ani bir geçişle savaşın en ağır biçimde cereyan ettiği tarihlere taşıyor seyircisini. 
Full Metal Jacket, ziyadesiyle ayrıntıcı ve dokunaklı bir anlatımla askerlerin ve askerliğin, Vietnam savaşı esnasındaki zihnini peliküle döküyor.

IMDb: 8,1

Avcı, üç birbirine çok yakın arkadaş olan Michael, Steven ve Nick’in Vietnam savaşı esnasında şanssız bir biçimde birbirlerinden başka düşmelerini ele alır. Savaştan evvel tüm boş vakitlerini bir arada geçiren üçlü Steven’ın düğünüyle birlikte birbirlerine veda ederler. Savaş başladığı anda kendilerini birbirlerine karşı oynamaya zorlandıkları bir Rus ruletinin içerisinde bulan eski dostlar, artık hiçbir şeyin eskisi üzere olamayacağının farkına varmaya başlarlar.

IMDb: 6,2

Evvelce beri ortalarında derin bir dostluk bulunan iki arkadaş, savaşa gitmenin arifesindedirler. İkinci Dünya Savaşı tüm vahşetiyle sürmektedir ve savaşa dahil olan Amerika Birleşik Devletleri, kendi yazgısını belirlemek üzeredir. Savaş bu iki insanı da içine katarak, dev bir liman baskınıyla, derin bir vahşet sunacaktır. Savaş her zamanki üzere, görkemli ve kanlıdır.

IMDb: 7,7

Amerikan Ordusunda, ukala ve birebir vakitte da kıdemli bir kaptan olarak bilinen Nathan Algren, 1870’lerde Japonya’dan bir teklif ve davet alır. Kendisinden, Japon İmparatorluğu’nun birinci ordusuna askeri eğitim vermesi talep edilmektedir. Her ne kadar çağdaş savaş sistemleri açısından gelişim gösterseler de samuray kültürü de hem devam etmekte hem de önemsenmektedir. Lakin Algren, başına gelen bir kaza sonucu, samurayların başkanı tarafından kurtarıldığı vakit, temel samuray kültürüyle tanışır ve bundan çoku ile etkilenir. Bir samuray savaşçısı üzere hareket etmeyi öğrenmesi onu son derece kıymetli bir kararın eşiğine taşıyacaktır. Başrolde Tom Cruise’un oluşu sinemaya ekstra bir cazibe katıyor.

IMDb: 8,1

Savaş Vadisi, tek bir kurşun sıkmadan 75’e yakın kişiyi kurtaran kahramanın öyküsünü ele alıyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerikan Ordusu’ndan Medic Desmond T. Doss, Okinawa Savaşı’nda misyon yaparken insanları öldürmeyi reddeder ve Amerikan tarihinin birinci Onur Madalyası’na layık görülen vicdani retçisi olur. Usta oyuncu ve direktör Mel Gibson’ın on yıl ortadan sonra çektiği savaş sinemasının oyuncu takımında Andrew Garfield, Vince Vaughn, Sam Worthington, Hugo Weaving, Luke Bracey, Teresa Palmer ve Rachel Griffiths üzere isimler yer alıyor. Sinemanın senaryosun ise Andrew Knight ve Robert Schenkkan’a ilişkin.

IMDb: 7,1

Dünya tarihinin kanlı sayfalarından bir yaprak: Vietnam Savaşı. Beş Amerikan askeri, yerli halktan bir kızı kaçırarak tecavüz eder. İçlerinden yalnızca biri, bunu reddetse de, başkalarına pürüz de olmaz. Genç kızın daha sonra öldürülmesiyle olayın asla kapanmayacak insani boyutu açılacaktır.

Tek bir olay üzerinden, genel olarak savaşın insanı acımasızlaştıran taraflarını eleştirel bir gözle ele alan Brian De Palma imzalı sinema, savaş aksisi sinemalar ortasında değerli yeri olan bir çalışma.

IMDb: 8,1

Müfreze, Vietnam Savaşı’na istekli asker olarak katılan bir gencin öyküsünü anlatıyor. Chris Taylor isimli bir öğrenci okulunu bırakarak istekli asker olarak Vietnam Savaşı’na katılır. Vietnam’da bir hudut cephesine atanan Taylor cephede karar süren olumsuz hava şartları ve yorucu kurallar nedeniyle bitap düşer. Bir gece Vietnam’lıların saldırısına şahit olan bölük bu hengame esnasında kimi askerlerin vefatına şahit olur. Bu küçük askeri birlikte iki çavuş ortasında yaşanan güç şovları de işlerin yolunda gitmemesiyle sonuçlanıyordur. Ne için savaştığını bilmeyen bu beşerler günden güne hayat, mevt ve savaş kavramlarına dair inançlarını kaybetmektedirler. 
Amerikan sinemasının en çok değindiği tarihi olaylardan biri olan Vietnam Savaşı’nı işleyen sinema bu bahis üzerine yapılmış en gerçekçi yapıtlardan biridir. hakkında yapılmış en sert sinemalardan biri olarak kabul ediliyor. Oliver Stone imzalı sinema sekiz kısımda Oscar’a aday gösterilip dört kolda kazanmıştır.

IMDb: 7,6

Fury, 1945 yılının Nisan ayında, İkinci Dünya Savaşı’nın son günlerinde geçiyor ve Komutan Wardaddy, topçu Boyd Swan, yükleyici Grady Travis, sürücü Trini Garcia ve yardımcı sürücü Norman’dan oluşan müfrezenin, 300 düşman askeriyle karşılaştığı ve tüm imkansızlıklarla savaşmak zorunda kaldığı 24 saati bahis alıyor. Beş askerden oluşan küçük takım, zırhlı tanklarıyla, Almanya’da savaşın ortasında kalır ve bu takım bölgede kalan son Amerikan ordusu askerlerinden oluşur. Birlik az sayıda askerden oluşmasının yanı sıra cephane manasında da bir epey güç durumdadır. Kümeye komuta eden Çavuş Wardaddy’nin Avrupa’nın tamamını yıkıma uğratan bu savaştaki son vazifesi, askerlerini Nazi birliklerinin kuşatması altında olan bu bölgeden sağ salim çıkarabilmektir. 20. yüzyılın en kanlı yıllarından biri olan 1945 yılında geçen ve müfrezenin geçirdiği bir günü ele alan savaş dramının direktörü ve senaristi David Ayer. Sinemanın başrollerini ise Brad Pitt, Shia LaBeouf ve Logan Lerman paylaşıyor.

IMDb: 8,0

II. Dünya Savaşı Nazi Almanyası’nın hâkimiyetinde birden çok cephede çok çetin biçimde devam etmektedir. İngiliz İstihbaratı tüm ağır uğraşlarına ve yüzlerce kişiyi çalıştırmasına karşın Almanların kullandığı Enigma şifreleme sistemini çözmeyi başaramamıştır. Almanların çok zımnî bir biçimde şifrelediği bu yazışmalar, İngilizlere ve müttefiklerine çok ağır kayıplara mal olmuştur. Tahlil olarak İngiliz hükümeti Deniz Kuvvetleri Komutanlığı çatısı altında ülkenin en uygun şifre çözen beyinlerini ve kriptoloji uzmanlarını toplar. Bu isimlerden biri de farklı çalışmalarıyla tanınan ve kendi tekniklerinden ödün vermeyen genç profesör Alan Turing’dir. Turing’in gruba katılması istikrarları alt üst edecek lakin o güne kadar hiç denememiş büyük çaplı bir teşebbüsün de kapısını aralayacaktır.

IMDb: 8,6

Er Ryan’ı Kurtarmak’ta, dört çocuk annesi bir kadı İkinci Dünya Savaşı’nda kaybettiği üç oğlunun akabinde ziyadesiyle yaralanmıştır. Artık tek dileği hayatta kalan tek oğlunun savaştan sağ salim dönmesidir. Yakarışları karşılık bulur ve Lider tarafından verilen bir buyrukla James Ryan’ın ne değerine olursa olsun bu savaştan sağ çıkması sağlanacaktır. Normandiya çıkarmasının yapıldığı gün, sekiz kişilik bir asker birliği farklı bir misyona, Ryan’ı kurtarma vazifesine atanır. Fakat yüzbaşı John Miller tarafından yönetilen bu ünite, can pazarının yaşandığı bu şiddetli ortamda hakikatli bir ömür gayretine atılacak; tek bir adamı kurtarmak için sekiz kişinin hayatının tehlikeye atılmasının yasallığını sorgulayacaktır.

IMDb: 6,9

Screen International’ın ‘cehennemdeki 24 saatin oldukça ferdî ve yürekten bir tasviri’ diye tanımladığı Lübnan, hayatında daha evvel şiddete hiç yer vermemişken ve 1982’deki Lübnan Savaşı’nda kendini insan öldürürken bulan 20 yaşlarındaki dört askeri anlatıyor. Daha evvel İsrail Hava Kuvvetleri tarafından bombalanmış bir düşman kasabasını araştırmak üzere bir tank görevlendirilmiştir. Lakin kolay görünen misyonda tank bu dört asker için bir mevt kapanına dönüşür. Tankçı olarak vazife yapan direktör Maoz’un tecrübelerinden yola çıkan bu kuvvetli sinema baştan sona bir tankın içinde geçiyor.

IMDb: 7,0

Anthony Swoff, Sacramento’da Camus okuyan bir gençtir. 1980’lerin sonlarında askere alınır. Kim olduğunu bilmediği ve temel nedeni de kavrayamadığı bir düşmana karşı savaşması gerekmektedir. Körfez Savaşı sırasında Amerikalı askerler, kendilerine yapılan saç tıraş modeli için bir isim takmışlardır. Kavanozkafa. Yani Jarhead. İşte savaşta duruşları da aslında tam da bu ironik yaklaşım etrafında döner. Aksi takdirde gönüllülük kisvesi altında direnç gösterip de çaba etmeleri o kadar kolay olmayacaktır. Anthony Swofford’un romanından uyarlanan sinemanın direktörü Sam Mendes.

IMDb: 7,0

Suriye, Şam’da çatışmalar hala sürmektedir. Tüm bu kaosun ortasında bir apartman dairesinde hayat hala devam etmektedir. Kocasına ulaşamayan Oum’un tek kederi, ailesini bir gün daha keskin nişancıların mermilerinden ve savaşın tehlikelerinden korumaktır. Dışarıdan ne vakit ani bir tehlike belirse, Oum baskın otoritesiyle konuttaki kayınbabasından kızlarına kadar herkesi yönlendirir. Pekala bir gün meskeni silahlı adamlar bastığında ve onlarla tek başına yüzleşmek zorunda kaldığında Oum, yeniden bu kadar güçlü kalabilecek midir?

IMDb: 7,0

Avusturalyalı bir çiftçi olan Connor, üç oğlunu da Çanakkale Savaşı’na göndermiştir. Çanakkale Savaşı’nın akabinde Türkiye’ye gelen Connor’ın tek maksadı uzun müddettir haber alamadığı oğullarının izini bulabilmektir. Connor’ın İstanbul’da başlayıp Çanakkale’ye ve oradan da ülkenin çeşitli yerlerine uzanan bu arayış seyahatinde en büyük destekçileri Türk subayları Hasan ve Cemal olacaktır. 
Direktörlüğünü ünlü oyuncu Russell Crowe’un üstlendiği sinemanın senaryosu Andrew Anastasios ve Andrew Knight ikilisine ilişkin. Sinemanın oyuncu takımında Russell Crowe, Olga Kurylenko, Jai Courtney ve Isabel Lucas üzere isimlerin yanı sıra Türkiye’den de Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan yer alıyor.

IMDb: 7,2

İngiltere kırsalı ve Avrupa’da geçen sinema, I. Dünya Savaşı sırasında Jeremy Irvine’ın canlandırdığı Albert’ın ve onun çok sevdiği atı Joey’in hikayesini anlatıyor. Evcilleştirip eğittiği atının satılıp, savaşta sipere gönderilmesi iki dostu ayırsa da, yaşadıkları olaylar pek çok hayatı değiştirecek epik bir maceraya dönüşecektir. Art planda savaşın olduğu bu dostluk hikayesi, aslında serüven dolu uzun bir yol sineması…

IMDb: 7,1

Mike Deerfield isimli asker, Irak’ta gizemli bir formda kaybolur. Eski bir savaş gazisi olan Mike’ın babası Hank oğlundan haber alamayınca özel dedektif Emily Sanders ile anlaşır. Oğlunun kayboluşundaki gizemi aydınlatmak için soruşturmaya anne Joan’da katılacaktır.

IMDb: 7,5

2. Dünya Savaşı’nda, Amerika’nın sabrının taşmasına neden olan Pearl Harbor baskınını, hem Japonlar’ın hem de Amerikalılar’ın bakış açılarıyla anlatmayı deneyen, gösterişli bir ortak imal. Baskının öncesi ve sonrasında yaşanan olaylar dizisini de perdeye taşıyan “Tora! Tora! Tora!”, bilhassa o ünlü akın sahnelerinde ürkütücü bir gerçekçiliği yakalamayı başarıyor. Film, 1939 yılında Amiral Isoroku Yamamoto’nun (Yamamura), Japon Kraliyet Donanması’nın komutasını üzerine almasıyla başlar. Eğitimini Harvard’da tamamlamış, ateşli bir milliyetçi olan kumandan, evvelce Amerika’yla yapılacak bir savaşa karşı olmasına karşın, vakitle fikrini değiştirir. Japonya’nın, Asya’nın en güçlü devleti olma dileği onu da tesirler ve vargücüyle Amerikalılar’la savaşmaya hazırlanır. Öte yandan ABD cephesinde, Japonya’nın egemenliğine karşı çıkma hazırlıkları başlar. Yamamoto bunun üzerine, Pearl Harbor limanındaki donanmayı vurmayı maksatlar.

IMDb: 7,8

Sinema, 1. Dünya Savaşı sırasında Türklere karşı yapılan ve İtilaf Devletleri’nin büyük mağlubiyetiyle sonuçlanan Gelibolu Savaşı’nın dramını iki genç Avusturalyalı askerin üzerinden anlatıyor.

Bu sinemada Mel Gibson harikulâde bir performans sergiliyor. Kıtaları ve okyanusları aşıp, piramitlere tırmanıp eski Mısır’ın topraklarından geçerek Gelibolu’da savaşmakta olan alaylarına katılırlar. İki arkadaşın bahtı, 1. Dünya Savaşı’nda Avustralyalılar’a karşı Almanlar ve Türkler’in yapmış olduğu bu savaşla şekilleniyor.

IMDb: 7,8

Christopher Nolan’ın 2. Dünya Savaşı’nın bahtını belirleyen olaylardan biri olan Dunkerque Tahliyesi’ni husus edinen sineması, yüz binlerce İngiliz ve müttefik askerlerinin, düşman askerleri tarafından etrafının sarılması ile başlar. 
Artları deniz olan bir yerde sıkışan askerler, düşman saldırısına karşı çaresiz bir durumda kalırlar. Başrollerinde Mark Rylance, Kenneth Branagh ve Tom Hardy’nin yer aldığı sinemanın takımında ayrıyeten Jack Lowden, Aneurin Barnard ve birinci sefer sinema tecrübesini yaşacak olan Fionn Whitehead ile Harry Styles da yer alıyor. Sineması kendi senaryosundan uyarlayacak olan direktöre yapımcılık koltuğunda da Emma Thomas eşlik ediyor.

IMDb: 8,3

Soysuzlar Çetesi’nde, Alman kuşatması altındaki Fransa her zamankinden güç günler geçirmektedir. Savaştan hasar gören sivillerden yalnızca biri olan Shosanna, ailesinin canice öldürülmesine şahit olmuştur. Bir formda bu can pazarından kurtulmayı başaran bayan Paris’e gidip burada yeni bir kimlikle, sıfırdan hayata başlar. Öte yandan Avrupa’nın farklı bir ülkesinde kendi askerlerini Nazilere karşı örgütleyen yahudi Teğmen Raine gayesine ulaşmak için çeşitli planlar kurmaktadır. Shosanna, Teğmen Raine ve Alman aktrisin yolları, Shosanna’nın işlettiği bir sinema salonunda kesişecektir. Muhalif direktör Quentin Tarantino’nun yazıp yönettiği, başrollerini ise Brad Pitt ve Diane Kruger’ın paylaştığı sinema sekiz kolda Oscar’a aday gösterilmiştir.