Ramazan’da Rahatça İzleyebileceğiniz Cinsellik Barındırmayan 30 Sinema

Peter Pan'in yaratıcısı James Barrie'nin gerçek hayat kıssasından uyarlanan Düşler Ülkesi'nde, ünlü müellifin Olmayan Ülke'nin kapılarını nasıl açtığını izliyoruz.

1904 yılının Londra’sında geçen öyküde, birinci olarak, periyodunun ötesinde bir nükteye sahip olan Barrie'yi tanıyoruz. Son oyununun galasında, reaksiyonları izleyen müellif, hayatının en büyük yapıtını yarattıracak ilhamın peşinde dolaşması gerektiğini hisseder. Lakin bu ilham hiç beklemediği bir anda, sıradan bir günde, kendisini bulacaktır. 

Marc Forster idaresindeki Düşler Ülkesi, Peter Pan’ın kaleme dökülmesi sürecinin anlatılması kadar Johnny Depp, Kate Winslet üzere başarılı isimlerin yer aldığı oyuncu takımı ile de dikkat çekiyor.

IMDb: 7,7

Son derece sıra dışı bir yapıya sahip olan Willy Wonka’nın bir çikolata fabrikası vardır. Bu fabrikayı, kendisinden sonrası için bırakabileceği birini aramaktadır. Bir kıymetlendirme yapabilmek için müsabaka düzenler. Evvel eğitecek sonra da vakitle yerini devredecektir. 5 çocuk seçer. Bunlardan birisi Charlie’dir. O yoksul bir aileden gelen bir çocuktur. Öbürleri ile birlikte çikolata fabrikasını gezerler. Charlie’nin orada görecekleri, çok etkileyecek ve onu Wonka’nın hayal alemine çekecektir. Tim Burton, bu işte en düzgünlerden olarak yeni bir fantastik güldürü ile karşımızda.

IMDb: 6,6

Gerçek bir hikayeden sinemaya aktarılan 'October Sky – Ekim Düşü' tüm erkek çocukların babaları üzere madenci olmalarının beklendiği bir kasabada, ailesinin onun için hazırladığı geleceğin dışına çıkmaya çalışan, büyük hayalleri olan bir gencin kıssasını anlatıyor. 50’li yıllarda Batı Virginia’nın Coalwood kasabasında maden kontrolörü olarak çalışan John Hickam’ın (Chris Cooper) en büyük isteği, oğulları Jim ve Hower’ın da kendi üzere kontrolör olmalarıdır. Lakin Jim bir futbol bursu kazanmıştır ve Hower’ın ise çok diğer hayalleri vardır.

IMDb: 7,8

21 yıllık münasebetleri birebir gün noktalanan nevrotik Fikret ile müzikhol vokalisti Solmaz komik bir tesadüfle tanışır. Solmaz’ın kızı Zeynep, Adanalı sevgilisiyle evlenmeye karar verince her şeyden korkan Fikret, kendini bir anda hayatının rolünü oynarken bulur. Aile ortasında olması planlanan nikah, damadın ailesinin ısrarıyla büyüdükçe büyür. Bu grup düğün hazırlıkları boyunca silahlı, klâsik, kebapçı zinciri sahibi Adanalı aileyle anlaşabilecek ve bu düğün bir aksilik çıkmadan yapılabilecek midir?

IMDb: 7,9

“Artık Kansas'ta değiliz” repliğini bir de Tim Burton'ın algısıyla beyazperde'de izlemek isteyen sinemaseverlere özel bir imal karşımızda. Alice Mükemmeller Diyarı'nın bu Burton yorumunda güçlü kız imajı öne çıkarıldı. Linda Woolverton'ın çocuk kitabından uyarlanan imal 17 yaşındaki Alice'in sosyeteye tanıtım partisinde beyaz bir tavşanı takip ederek kendini mükemmeller diyarında bulmasıyla başlıyor. Aslında 10 sene öncesinde de ziyaret ettiği yeri ikinci ziyaretinde hatırlamıyor bile. Mükemmeller Diyarı'nda Alice'i karşılayanlar ortasında koskocaman şapkasıyla Mad Hatter karakterini canlandıran Johnny Depp de mevcut. Bu üretimde Johnny Depp ve Tim Burton yedinci defa bir ortaya geliyorlar. Yeniden Tim Burton'ın ayrılmaz oyuncu grubundan, tıpkı vakitte eşi olan Helena Bonham Carter'da hortlak hızlı Kırmızı Kraliçeyi canlandırıyor. Sürpriz olarak ise oyuncu takımında 2009 Oscar ödül merasiminde En düzgün Bayan Oyuncu Oscar'ına aday gösterilen Anna Hataway de mevcut.

IMDb: 6,5

Mia, San Fransisco'da annesiyle birlikte yaşayan on beş yaşında, sıradan bir kız çocuğudur. Burada yaşadığı gösterişsiz ve basmakalıp hayat diğer bir yerde yaşayan babasının vefatıyla yıkıma uğrar. Lakin bu vefat sonrasında ortaya çıkan durum epeyce sıra dışıdır. Mia, Genovia isimli küçük bir Avrupa ülkesinin prensesidir ve bu ülkeye taşınması gerekir. Genovia'ya gittiğinde orada kendisini bekleyen büyükannesi bu gösterişsiz kızı prensese çevirebilmek için elinden geleni yapacaktır.

IMDb: 6,3

Kahraman, ağabeyi ve ağabeyinin dostu Halit, beraberce yokluk içinde lakin kendilerine yettikleri bir ömür sürmektedirler. Bu buhranın içerisinden çıkmak için tek umutları Kahraman’ın okuması ve hayatta bir maksadının olmasıdır. İçerisinde yaşadıkları yoksulluklarına karşın bir halde keyifli ve optimist kalabilmeyi başaran üçlünün tüm hayatları Kahraman’ın kanser olduğunu öğrenmeleriyle birlikte geri dönüşü olmayan bir biçimde sarsılacaktır. Kahraman’ın hayatındaki son isteği ise bir televizyondur. Artık ona bir televizyon almak, geride kalan ikilinin tek maksadı olacaktır.
Ertem Eğilmez’in Tarık Akan, Halit Akçatepe, Kahraman Kıral, Metin Akpınar, Adile Naşit, Kemal Sunal üzere sinemamızın kıymetli oyuncularını yanına alarak kotardığı sineması Türk sinemasının en içten yapıtlarından biri olarak anılıyor.

IMDb: 8,8

Auggie Pullman yaşıtı öbür çocuklardan biraz farklıdır. Zira yüzünde önemli bir deformasyon vardır. Auggie başka çocuklarla sıradan bir okula giderek, sıradan bir çocuk olduğunu kanıtlamaya çalışır. Zira temel hoşluk derinin altında, içeride gizlidir… Direktörlüğünü Stephen Chbosky'nin üstlendiği sinema, R.J. Palacio'nun romanından Steve Conrad tarafından senaryolaştırıldı. Sinemada başrollerde Julia Roberts ve Owen Wilson yer alırken çocuk oyuncu ise Jacob Tremblay.

IMDb: 8,0

Eşinden boşandıktan sonra hayatına son derece rutin bir formda devam eden iş adamı Tom Popper'in hayatı, babasından kendisine miras kalan altı penguenle değişir. Evvel penguenleri bir hayvanat bahçesine vermeyi düşünen Tom, çocukları penguenlere bayılınca, meskenini bir kış parkına çevirmeye karar verir. Rutinden eğlenceliye gerçek bu keskin geçiş, farklı olaylara yol açacaktır.

Tom Popper tıpkı vakitte eski bir lokantayı satın alıp yenileme planları yapmaktadır. Lokantanın eski sahibi ise yeri bedelli olduğunu düşündüğü birine vermek istemektedir. Bu sırada etrafında penguenlerle yaşamaya başlayan Popper, çocuklarına daha yakın epeyce eski eşiyle de tekrar barışma noktasına gelmiştir ve bu sistemi bozmamak için uğraşırken işini kaybetmenin eşiğine gelir.

Kendisini makus hisseden Popper, penguenlerle daha fazla yapamayacağını anlar ve onları hayvanat bahçesine verir. Lokantayla ilgilenmek için yine odaklanır. Eski karısı ve çocukları Popper'ın bu kararından şad değillerdir elbette.

IMDb: 6,0

Eşini kaybettikten sonra iki çocuğunu yalnız büyütmeye çalışan Benjamin daima bir arada yaşadıkları kentten uzakta, tabiatla daha baş başa olabilecekleri yeni bir meskene taşınmak, yeni bir başlangıç yapmak ister. Ancak taşınmak için seçtikleri mesken aslında bir hayvanat bahçesidir! Başta çok şaşırsalar da, bu meskene taşınmaya ve terk edilmiş hayvanat bahçesini yine canlandırmaya karar verirler. Bu hem maddi hem manevi açıdan kuvvetli ancak bir o kadar da tutku dolu bir macera olacaktır… 
Başrollerini Matt Damon ve Scarlett Johansson'ın paylaştığı sinemanın senaryosu We Bought a Zoo isimli gerçek hayat öyküsünü anlattığı romandan Aline Brosh McKenna ve sinemanın direktörlüğünü de üstlenen Cameron Crowe tarafından uyarlandı. Sinema sıcak bir aile imali…

IMDb: 7,1

Ahmed bir gün arkadaşına ilişkin olan bir mesken ödevini ezkaza kendi konutuna götürür. Şayet bu ödev en kısa müddette geri gelmezse öğretmeni ona çok berbat bir not verecektir. Bu nedenle Ahmed ivedilikle yola çıkaran nerede oturduğunu tam olarak bilmediği arkadaşını ödevini götürecektir. Ahmed'in bu değersiz görünen seyahati, İran kasabalarının çehresine dair birçok ipucu verecektir.

IMDb: 8,1

Sinema bir müzik mucizesini anlatıyor. Lyla Novacek ünlü ve hoş bir viyolonselist, Louis ise gitar çalıp bir klupte vokal yapan biridir. Bu iki insan birbirlerini tanıdıklarında müziğin de ritmine uyarak aşık olurlar birbirlerine. Lakin çok farklı hayatları vardır ve ayrılmak zorunda kalırlar. Lakin Lyla gebedir. Bir gün bir kaza geçirir, bebek kurtulur ancak babası, onu kızına söylemeden diğerine evlat edinmesi için verir. Tek korkusu kızının mesleğine mahzur olacak bir durum gelişmesidir. Ortadan on bir yıl geçtikten sonra küçük Evan, temel ailesinin onu beklediğine inanır ve onları bulmak üzere New York’a masraf. Orada kendinde var olan müzik yeteneği onu muvaffakiyete taşırken tıpkı vakitte da başına kederler açacaktır.

IMDb: 7,5

Finans dünyasındaki bir kaybedenin hikayesinin aktarıldığı bu sinemada, tepetaklak olan mesleğini düzeltmek için kızının hayallerinden yardım alan komedyen Eddie Murphy'nin performansına dayalı bir sinema izleyeceğiz. “Ya kızımın hayalleri, benim başarımın sırrıysa?” sorusunun peşinden gidecek olan Evan'ın tutunabileceği son kol kızının düş gücüdür. Mali İşler Yöneticisi olarak işleri günden güne berbata gidiyordur. Eddie Murphy’nin başrolünde olduğu sinema, vizyona girdiği birinci hafta Box Office US ’te altıncı sırada yerini aldı.

IMDb: 5,6

Yeterli bir baba olan Chris Gardner, işinde meseleler yaşayan, maddi açıdan sarsıntıda olan ve tıpkı vakitte yeterli bir eş olan bir adamdır. Lakin ne yazık ki eşi sorunlara daha fazla katlanamayacağına karar vererek onu terk eder. Christopher ismindeki oğulları da babasının yanında kalır. Karısının terk edişi de yetmezmiş üzere bir de konut sahibi dışarı atar baba –oğulu. Sokaklarda kalıp, tuvaletlerde, düşkünler meskeninde çalışarak ayakta durmaya çalışır. Oğlunun sevgisi bu mücadeleci baba için her şeydir. Ve sevgiye eklenen bir var olma savaşı hiç elbet, vakti geldiğinde en kusursuz kapıları açacaktır.

IMDb: 8,0

Bir Ayrılık'ta boşanmak üzere olan Az ve Simin, çocuklarının velayeti konusunda ikileme düşüp kadıdan yardım istemektedir. Bir çok şenlikten büyük övgüler alarak ayrılan sinema, bilhassa başrol oyuncularının başarılı performanslarına sırtına dayıyor. 
Simin, kocası Nader ve kızı Termeh’le birlikte İran’ı terk etmek istemektedir. Nader’in Alzheimer hastası babasını bırakmayı reddetmesi üzerine boşanma davası açan Simin, dava talebi reddedilince anne babasının konutuna masraf. Termeh ise babasıyla kalmaya karar vermiştir. Nader kızına ve babasına bakması için gebe bir genç bayanı fiyat; fakat bu durum daha fazla meseleye yol açacaktır.
300.000 dolarlık bütçeye sahip olan sinema ülkesi İran'da yaptığı 3.300.000 dolarlık hasılatla bütçesini 10'a katladı.

IMDb: 8,3

Yedi, seri cinayetler işleyen bir katilin peşine düşen iki polis dedektifinin kıssasını anlatıyor. Bir seri katil 7 ölümcül günahı işleyenleri kendi sistemleriyle öldürmektedir. Yedi Ölümcül Günah, Hıristiyanlık inançlarına nazaran Kibir, Açgözlülük, Şehvet Düşkünlüğü,Kıskançlık, Oburluk,Yıkıcılık ve Tembellik'tir. İki polis dedektifi bu seri katilin peşindedir. Sinema, Amerika'da gösterime girdiği hafta 14.000.000 dolar gelir elde etmişti. Direktör David Fincher imzalı sinema,sürükleyici konusu ve oyuncuların performanslarıyla tüm dünyada gişede büyük muvaffakiyet yakalamıştı. Başrollerde Brad Pitt, Morgan Freeman, Gywneth Paltrow var. En âlâ kurgu kolunda 1996’da mükafata aday olan sinema bu mükafatı alamamıştı. Bilhassa sürpriz ve çarpıcı finali ile şimdiden sinema tarihinde bir klasik olarak yerini aldı.

IMDb: 8,6

Can Dostum, felçi bir adam ve ona bakıcılık yapan gencin kıssasını anlatıyor. Varlıklı bir iş adamı ve aristokrat olan Philippe, yamaç paraşütü yaparken geçirdiği kaza sonrası felç olur ve boynundan aşağısı kullanamaz hale gelir. Driss ise hapishaneden şimdi yeni çıkmış bir işsizdir. Philippe 7 gün 24 saat boyunca bakımını üstlenmesi için Driss'i meskenine yatılı yardımcı olarak alınca ikisinin de dünyası değişecektir. Olağan kaideler altında hiçbir vakit yan yana gelmeyecek bu ikili uygunuyla kötüsüyle hayatın tadını bir arada çıkarmaya başlarlar. 
Fransa'da geçtiğimiz kasım ayında vizyona giren sinema, hayatta bir noktadan sonra kültür ve sınıf farklılıklarının ortadan kalkması temasına odaklanan ve dram-mizah ortasında gidip gelen bir üretim. Fransız sinemacılar Olivier Nakache ve Eric Toledano'nun bir arada yazıp yönettiği sinemanın başrollerinde ise François Cluzet ve Omar Sy var.

IMDb: 8,5

Geriye kalanların, aşkın, kaybın ve berbatlığın varlığını keşfe çıkan sinemada yakın vakitte ölmüş, beyaz çarşaflı bir hayalet, meskenine dönerek karısına ulaşmaya çalışır. David Lowery'nin yazıp yönettiği sinemada Casey Affleck ve Rooney Mara başrolde yer alıyor.

IMDb: 6,8

1930'lu yılların Çin'inin Foshan bölgesinde çeşitli okullar dövüş sanatlarıyla ilgilenmekte ve birbirlerine karşı yarışmaktadırlar. WingChun dövüş tekniğinin ustası Ip Man, Foshan etrafının en yetenekli dövüşçüsüdür. Hünerlerini sergilemeyi ve gösteriş yapmayı pek sevmeyen adam öğrenci eğitmeyi de kabul etmez. Tüm günlerini idman ve arkadaşları için ayıran Ip Man profesyonel bir dövüşçü olmasa da zımnî gizli yapılan mahallî dövüşlerde sergilediği hünerlerle kıymetli bir kesitin ilgisini çekmiş, hürmetle karşılanmıştır. Jin Shanzhao isimli ünlü bir dövüşçüyü yendiğinde ise ünü geniş bir alana yayılır…
Bruce Lee’nin ustası Yip Man’in yarı-biyografik öyküsünü anlatan sinema, Yip Man tarafından muvaffakiyetle icra edilen savunma tekniği WingChun’un tarihine de yer veriyor.

IMDb: 8,0

Gerry Lane iki kızı ve sevgili eşiyle keyifli bir hayat sürdüren bir aile babasıdır. Bir gün otomobilleri trafikte sıkıştığında her zamankinden farklı olarak yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğunu fark ederler. Tehlike süratle yaklaşmaktadır… Ailesini inançlı bir bölgeye yerleştiren Birleşmiş Milletler çalışanı olan Gerry, ikiye ayrılan dünyayı kurtarmak için dünyayı dolaşacak ve bunu yaparken epey kısıtlı olan vakte karşı yarışacaktır.
Brad Pitt'in hem başrolünü hem de yapımcılığını üstlendiği sinema, beşerler ve zombiler ortasında yaşanan sıra dışı bir savaşı odağına alıyor. Sinema Max Brooks'un tıpkı isimli kitabından uyarlandı.

IMDb: 7,0

New Orleans’da hasta bakıcılık misyonu yapan Caroline, bir yardım talebine karşılık verdiği andan itibaren kendisini Ben Deveraux isminde, konuşamayan bir hastanın meskeninde bakıcı durumunda bulur. Ben’in karısı Violet, ona meskenin her kapısını açan bir anahtar verir. Bu anahtar yalnızca tek bir odanın kapısını açmaz. Caroline, çok geçmeden bu meskenin, Violet’in en başta bildiğini itiraf ettiğinden çok daha karanlık sırlar sakladığını keşfeder. Halka ve Halka 2 sinemalarının senaristi bir defa daha endişe dolu anlar yaşatıyor izleyicisine.

IMDb: 6,5

“Ölü Ozanlar Derneği”, sahiden devrimci bir bakış açısına sahip olan kitap/filmlerden birisi… Gerek anlatımı, gerekse de başroldeki Robin Williams'tan genç oyunculara dek, herkesin üst seviye performans göstermesi sinemaya lezzet katıyor. Sinemada yer yer gerçeküstü göndermeler ve arkadaşlar ortası dayanışmayı çok tesirli bir halde dışa vuran sahneler mevcut… 1950’lerin Welton Akademisi önemli, disiplinli ve akademik etraflarda saygınlığı yüksek olan lakin geri kafalılığın iktidarda olduğu bir okuldur. Okul idaresinin muhafazakar ve ortodoks halleri okulu öğrenciler için sıkıcı ve bunaltıcı bir yer haline getirmektedir. Ama yeni İngilizce öğretmeni John Keating’in okula atanmasıyla çok şey değişecektir… Keating öğrencilerine ders kitaplarını yırtıp atmalarını, kalıplaşmış fikir biçimlerinden uzaklaşmalarını ve hayatlarını dolu dolu yaşamalarını öğütlemesiyle okulun statükocu haline son derece zıt bir profil çizmektedir. Öğrencilerini şiir ve nitelikli edebi yapıtlarla tanıştıran Keating onların pek birçok üzerinde derin bir tesir yaratır ve onların geleceğe dair hayallerinin şekillenmesini sağlar. Elbette Keating’in yaklaşımının okul idaresi tarafından farkedilmesi ve üstüne gidilmesi uzun sürmeyecektir. Lakin okul müdürü Nolan Keating’i okuldan uzaklaştırma kararı aldığında hayatlarını değiştirdiği öğrencileri Keating’i savunmak için harekete geçerler. 1989’da dört kolda Oscar’a aday olan Meyyit Ozanlar Derneği, Tom Schulman’a En Yeterli Senaryo mükafatını getirmişti. Williams'ın da, ilerici öğretmen rolüyle destan yazdığını ve mesleğinin en düzgün oyunlarından birini çıkardığını da söylemek mümkündür…

IMDb: 8,1

Yakın bir gelecekte Kuzey Amerika kuraklık ve gerisinden gelen yangın ve kıtlıklarla zayıflayarak çökmüş; yerini bir başşehir ve 12 eyaletten oluşan Panem isminde bir ülkeye bırakmıştır. Bu yeni ülkede her sene eyaletlerden kura ile seçilen ikişer gencin katıldığı “Açlık Oyunları” düzenlenmektedir. Kısmen cümbüş emelli, kısmen de halka göz dağı vermeyi hedefleyen bu oyunlar, ayrıyeten tüm Panem ülkesinde televizyonlardan da izlenmektedir. 24 farklı 'yarışmacı' bütün televizyon seyircilerinin gözleri üzerindeyken, rakiplerini eleme ve hayatta kalma uğraşı vermektedirler. 
Katniss'in 16 yaşımdaki kız kardeşi Primrose, maden yataklarıyla ünlü eyaletin 'kadın yarışmacısı' olarak seçildiğinde Katniss onun yerini almak için istekli olur. Erkek iştirakçi Peeta ile Katniss, kendilerinden yaş ve kuvvet açısından daha büyük, güçlü ve ömürleri boyunca bu an için eğitilmiş olan rakiplerine karşı ayakta durmaya çalışırlar…
Ülkemizde Seabiscuit 'in müellif ve direktörü olarak tanıdığımız Gary Ross'un direktörlüğünü ve senaristliğini üstlendiği sinema Suzanne Collins'in birebir isimli romanından tekrar Ross tarafından beyaz perdeye aktarıldı. Sinema başrollerini ise genç oyuncular Jennifer Lawrence ve Josh Hutcherson paylaşıyor…

IMDb: 7,2

William Bloom, babası kanser nedeniyle vefat döşeğinde olduğu için, aile konutuna geri döner. Gezgin bir satıcı olan babasını yakından tanımak için, efsanevi bir kişiliği olan adamın gençliğinde yaşadıklarına dair hikayeler toplamaya başlar. 

Babasının yaşadıklarına dair efsaneler ve mitler, bir puzzle’ın kesimleri üzere yerine oturacak ve anlaşılması güç olan adamın hayatını zaferleriyle ve zaaflarıyla ortaya dökecektir.

Daniel Wallace’ın kitabından uyarlandı. Tim Burton’ın her vakit olduğu üzere nefes kesici bir sinemaya imza attığı söyleniyor. William Bloom, babası kanser nedeniyle vefat döşeğinde olduğu için, aile konutuna geri döner. Gezgin bir satıcı olan babasını yakından tanımak için, efsanevi bir kişiliği olan adamın gençliğinde yaşadıklarına dair hikayeler toplamaya başlar. 

Babasının yaşadıklarına dair efsaneler ve mitler, bir puzzle’ın kesimleri üzere yerine oturacak ve anlaşılması güç olan adamın ömrünü zaferleriyle ve zaaflarıyla ortaya dökecektir.

Daniel Wallace’ın kitabından uyarlandı. Tim Burton’ın her vakit olduğu üzere nefes kesici bir sinemaya imza attığı söyleniyor.

IMDb: 8,0

Hayat bazen, kıymetli bir tek şey uğrunda apayrı insanların mukadderatlarını umulmadık bir biçimde kesiştirebiliyor. Apayrı hayatlardan gelen, vaktiyle orduda misyon yapmış Danny Archer ile uzun vakit evvel ilişkin olduğu yerden kopartılarak elmas madenlerinde işe koyulmuş Solomon Vandy. Herkesin gözdesi, büyüleyici bir elmasın varlığı nedeni ile yolları kesişir. Her ikisi de elmasın peşi sıra gazeteci Maddy Bowen ile bir arada yola çıktıklarında hayatlarına dair bedelli birer fırsatı da yakalamışlardır. Solomon ilişkin olduğu yere, ailesine kavuşabilme ihtimali ile Danny ise yeni bir hayata başlamanın umudu ile aydınlanırlar. Kuşatma ve Son Samuray isimli sinemaların gerisindeki isim Edward Zwick’ten, heyecan dolu bir aksiyon-macera.

IMDb: 8,0

Paul Conroy Irak'ta misyon yapan bir Amerikan askeridir. Bir küme Irak'lı direnişçinin saldırısına uğrayan Paul, gözünü açtığında vefatla burun buruna olduğunu görür. Paul uyandığında kendisini bir tabutun içinde gömülü halde bulmuştur. Oraya nasıl ve kim tarafından getirildiğini bilmemektedir. Ölmemek için vakte karşı yarışmak ve klostrofobinin doruklarındaki bu kabusu atlatmak zorundadır.

IMDb: 6,6

Jerry ve Rachel, daha evvel hiç tanımadıkları bir bayan tarafından rehin alınırlar. Ama bayan bu iki bireyle ilgili her şeyi bilmektedir. Politik bir suikast için kullanılmakta olduklarını anlayan bu iki rehine işbirliği yapmaya karar verir.

Michelle Monaghan sinemada, teröristler tarafından kapana kıstırılıp suikast düzenlemeye hazırlanan bir terör hücresine katılmaya zorlanınca Shia LaBeouf'un oynadığı karakter ile isteksizce ittifak yapmak zorunda kalan bir bekar anneyi oynadı.

Senaryosunu Hillary Seitz'in yazdığı sinemanın yapımcılığını Alex Kurtzman, Roberto Orci, Pat Crowley ve Ed McDonnell gerçekleştirdi. Direktör koltuğunda D.J. Caruso var.

IMDb: 6,6

Artık emekli olmuş bir CIA casusu olan Bryan, eski yeteneklerini tekrar hayata geçirmenin sıkıntısına düşmüştür. Çünkü, görüşemediği kızının kaçırılışını, cep telefonu irtibatında hiçbir şey yapamadan dinleyen bir babanın durumundan daha makûs ne olabilir? Kâbus üzere bu durumu bilakis çevirmek için Bryan harekete geçecektir. Lakin beyaz bayan ticareti ile uğraşan bu çetenin elinden kızını kurtarmak için önünde çok kısa bir vakit vardır. Bununla birlikte bir değerli sorun daha vardır. Bryan'ın kendisinin Los Angeles'te, kaçırılan kızının ise Paris'te olması olayları güzelce içinden çıkılamaz bir hale sokar.

IMDb: 7,8

Altı aylık bile değilken annesinden koparılan ve hayvan pazarına götürülerek açık arttırmaya çıkarılan Joey, hayatın dikenli yollarına hakikat birinci adımı atıyor ve sarhoş bir adama satılıyor. Niyeti bir buzağı almak olan adamın oğlu Albert, Joey'u görür görmez ona hayran kalıyor. Soğuk, uzun kışlar ve puslu yazlar birbirini kovalarken Albert ve Joey birlikte büyüyerek, asla unutulmayacak bir dostluk bağı kuruyor. Fakat bir gün bankaya olan ipotek borcunu ödemek için paraya gereksinimi olan Albert'ın babası Joey'i İngiliz ordusuna satar. İşte Joey için hayatın acı dolu gerçeği o andan itibaren başlıyor. Çiftlik atından bir süvari atına dönüşen Joey cepheden cepheye koşarak herkesi kendine hayran bırakır. Fakat yeniden de Albert ile karşılaşacağı günü beklemektedir. Albert da tıpkı formda Joey ile karşılaşacağı vakti beklemektedir…

IMDb: 7,2

Çok hami bir anneye sahip, gün içinde hayaller kuran Walter Mitty kendisini büyük maceralar yaşayan bir kahraman olarak hayal etmeyi çok sever. Gizemli bir bayanın kendisine küçük siyah bir kitap vermesiyle bu hayali gerçek olur. Bayana nazaran, kitapta 2. Dünya Savaşı’ndan beri saklanan Alman kraliyet mücevherlerinin yerleri yazmaktadır. Mitty kısa bir mühlet sonra kendisini karmaşık bir komplonun içinde bulur ve gerçek hayatta bir kahraman olmanın o kadar da kolay olmadığını fark eder.

IMDb: 7,1