Son Sahnesine Kadar Tansiyonu İliklerinizde Hissedeceğiniz, Sizi Uykuya Hasret Bırakacak En Uygun 19 Dehşet Sineması

Üç kişilik bir belgesel takımı Maryland sonlarındaki Black Hills Ormanları'ndaki miti araştırmak üzere yola çıkar. Söylenegelen Blair Cadısı efsanesi hakkında bilgi edinmek ve bu efsanenin nasıl bir anlatıdan günümüze kadar geldiğini öğrenmek tek emelleridir. Ormanda yaptıkları seyahat araştırmacı bir atılımdan çok daha fazlasına hamiledir. Geçen her dakika, bu efsanenin bir palavradan ibaret olmadığını anlayacaklardır. Bunu anladıklarında ise ormanın derinliklerinde çoktan kaybolmuş olacaklardır.

Nefesini Tut kör bir adamın konutuna girip hırsızlık yaparak yakalanmadan kurtulabileceklerini düşünen bir küme genci temel alıyor. İstismarcı annesinden kurtulup, kız kardeşini her ikisi için de sonu yokmuş üzere görünen bu hayattan kurtarmaya kararlı Rocky, arkadaşları Alex ile Money'nin planları hayli kolaydır, kör bir adamın meskeninde kilitli tuttuğu odaya girmek, onun engelli oluşundan yararlanarak da konutunu soymak. Fakat işler tam olarak planlandığı üzere gitmez. Çünkü hafife aldıkları mesken sahibi aslında hayli tehlikeli bir adamdır. Planda yanıldıklarını anladıklarında kusursuz bir cürüm yerine ölümcül bir kusur işlediklerini görürler.

Kentte bir efsane dolaşmaktadır. Rivayete nazaran, insanların seyrettiği bir kaset, bu insanların yedi gün sonra vefatına sebebiyet vermektedir. Denilen odur ki, dört genç, yalnızca bu kasetleri izledikleri için kuşkulu bir biçimde ölmüşlerdir. Rachel yaşanan bu tuhaf olayları bir formda aydınlığa kavuşturmaya kararlıdır. Lakin araştırmaları esnasında küçük oğluyla birlikte kaseti izlemek durumunda kalmıştır. Rachel'ın artık bu olayları çözmek için yalnızca yedi günü vardır.

Küçük bir çöl kasabası, insan yiyen dev bir yaratığın istilasına uğrar. Bacon ile Ward, kasabayı bu canavarlardan kurtarmak için harekete geçerler. Güldürü ve tansiyonun düzgün harmanlandığı, özel efektleri ve oyuncuların performansıyla kült olmuş bir imal…

Bir lise öğrencisi olan Casey tuhaf bir telefon alır. Telefonun öteki ucundaki sesi tanımamaktadır. Bir müddet sonra yaşanan bir cinayet üzerine polis ve medya olayın üzerine gitmeye başlar. ‘Hayalet surat’ ismi verilen bir katil, etrafında gördüğü gençleri birer birer öldürmektedir. Endişe sinemalarının aşikâr klişelerle örüldüğünü düşünen bir küme genç ise, naklen yaşadıkları bir kaygı sinemasının içerisinde hayatta kalmaya çalışacaktır. Katille bir kedi-fare oyununa tutuşacaklardır.

Graham ailesinin sert maderşahisi Ellen öldüğünde, kızı Annie ve ailesi cetlerinin gizemli ve giderek vahimleşen sırlarını keşfetmeye başlar. Keşfettikleri karanlıklaştıkça, aile üyeleri kendilerine miras kalmış üzere görünen bu fecî bahttan kurtulmak için daha fazla çaba etmek zorunda kalır. Ailevi bir trajediyi uğursuz ve derinden sarsıcı bir şeye dönüştüren olaylar, kalan paramparça mirasın gölgesini taşımaktadır…

013 yılının en başarılı dehşet sineması Dehşet Seansı'nın devam halkası olan sinema, doğaüstü olayları inceleyip aydınlatmaya çalışan dünyaca ünlü çift Ed ve Lorraine Warren çiftine odaklanıyor. Warren’lar, hayret verici doğaüstü araştırmalarına, makûs niyetli bir ruhun dört çocuk büyüten bekar bir annenin konutuna dadanması üzerine, aileye yardım eli uzatmak için Kuzey Londra’ya yanlışsız yola koyuluyorlar.

Sinema, Maine'in küçük bir kasabasında yaşayan 7 çocuğu ele alıyor. Bu yedi arkadaş okullarında dışlanan bir kümedir. Lakin en büyük meseleleri bu değildir. Arkadaşlar bir yandan hayatın getirdiği sıkıntılarla, bir yandan da ergenlikle uğraşırken, başlarına beklemedikleri bir bela daha açılır. Kurbanlarının kaygılarına nazaran hale girebilen Pennywise, ürkütücü bir palyaço kılığında bu 7 çocuğa dehşet saçmaya başlar. Artık okuldaki sıkıntıları, verecekleri hayatta kalma uğraşına oranla bir epey kıymetsiz kalacaktır…

Sok-woo, ağır iş temposundan ötürü daima kızını ihmal etmektedir. Doğum gününde kızının ısrarlarına dayanamayan Sok -woo, onu eski eşinin yanına götürmek için gönülsüzce Seul'den kalkıp Busan'a gidecek olan trene biner. Tren kalkmak üzereyken, Güney Kore'yi tesiri altına alan yıkıcı bir zombi virüsünden etkilenen bir bayan, virüsü trendekilere yaymaya başlar. Virüsün bulaştığı herkes, birer birer zombiye dönüşür. Sebebi belirlenemeyen virüs, tüm ülkeye yayılırken, süratle Busan'a yol alan trende de Sok-woo, kızı ve daha birçok yolcu amansız bir hayatta kalma çabasına girişir.

Los Angeles’taki bir mahallede gençler tuhaf bir biçimde ölmeye başlarlar. Parmaklarında jilet sertliğinde bıçaklar olan fecî bir adamın bulunduğu kabuslar uyurken canlarını almaktadır. Rüyalardaki bu hayalet, yıllar evvel çocuklarını öldürdüğü aileler tarafından linç edilen sapık Fred Krueger’dan diğeri değildir. Freddy her nasılsa artık geri dönmüş, yeni yetmeleri bir bir hayallerinde öldürerek intikam almaktadır. Eğer Freddy peşinizdeyse tek deva uykuya direnmekte midir? Yoksa onunla kendi kabusunda yüzleşmekte mi?

Konusunu gerçek bir öyküden alan Kaygı Seansı, doğaüstü olayları inceleyip aydınlatmaya çalışan dünyaca ünlü çift Ed ve Lorraine Warren'ın karşılaştıkları ürkütücü bir hadiseyi ele alır. Ed ve Lorraine Warren bir gün Perron ailesinden bir telefon aldıklarında hayatlarının en korkutucu misyonuna atıldıklarının farkında değildir. Perron ailesinin gözlerden uzak çiftlik meskeni nedeni bilinmeyen karanlık bir varlık tarafından kuşatılmıştır ve bu nedenle de hayatları tam bir kabusa dönüşmüştür. Bu hadiseyi çözebileceklerine inanan tecrübeli Warren çifti, ne kadar şeytani bir varlıkla karşı karşıya olduklarını çok geç fark edeceklerdir…

Kimi seyahatler, her ne kadar nereye gidildiği ve beklentinin ne olduğu aşikâr olsa da umulmadık kapılara açılabilir. Ormanda bir kulübeye yanlışsız yola çıkan beş arkadaşın temel maksatları yalnızca bir hafta sonunu keyifle geçirmektir. Gittikleri yerde bir teyp kaydı bulurlar. Bunu bir profesör bırakmıştır. Akabinde Ölüler Kitabı’nı bulurlar. Kayıtta profesörün kendi çevirisini yaptığı, ölüleri canlandırma pasajlarını dinlerler ve dehşetli dolu bir kötülük ormanda açığa çıkar.

Amerika İkinci Dünya Savaşı'nın yaralarını sarmaya çalışmaktadır. New Jersey'de hayatını devam ettirmekte olan Grave ise savaşta eşini kaybetmiştir. Çocuklarının güneşe karşı alerjisi olduğundan epeyce karanlık bir meskende yaşamaktadırlar. Grace, onlardan yardım almak üzere malikanelerine gelen insanlara yardım edip onlara iş vermektedir. Grace'in kızı olan Anne ise, Victor isimli bir hayali arkadaşa sahiptir. Bir gün oluşan sis yüzünden konutun dünyanın geriye kalanıyla olan irtibatı büsbütün kesilir. Grace ve çocukları, bir türlü güvenemedikleri çalışanlarıyla birlikte yalnız kalmışlardır.

Chris sıradan bir siyahi gençtir. Sevgilisi Rose ile keyifli bir bağlantısı vardır. Rose bir gün Chris'i ailesinin mülküne davet eder. Avrupalı Amerikalı sevgilisinin ailesinde bir tuhaflık olduğunu sezen Chris bir müddet sonra mülkte kalmakta olan siyahi şahısların bir bir kaybolduğunu öğrenir. Bunun üzerine tuz biber olan şey ise diğer bir siyahi adamın kendisine iş işten geçmeden gitmesi istikametindeki uyarısı olur. Chris bir şeylerin karşıt gittiğini sezmeye başladığında kurtulması sandığından çok daha sıkıntı olacaktır…

Klasik olarak “korku filmi” denildiğinde akla gelen birinci isimlerden biri, elbet ki, günümüzde bir kült sinema mertebesine ulaşmış “Evil Dead'tir. İşte, Sam Raimi’ye ilişkin Evil Dead sinemasının, birebir direktör tarafından gerçekleştirilmiş bu devam sineması, aslında tıpkı sinemanın yeni bir versiyonu olarak da kabul edilmektedir. Bu kere tıpkı hikayede, Ash ve iblise dönüşerek en büyük kabusu haline gelmiş olan kız arkadaşı Linda hayatta bırakılacaktır… Tabi Ash ise birebir kabusla yüz yüze kalacaktır ve artık bir gece daha hayatta kalmak için çetin bir uğraş verecektir…

Günümüz dehşet sinemasının şablonlarını oluşturmuş bir klasik Halloween. Senaryo ve müzik ile de şahsen ilgilenen direktör John Carpenter’ın damgasını taşıyan sinema, mahalleye dehşet saçan sapık ve ona yem olmaktan kurtulma eforu içindeki genç kız ortasındaki kedi-fare oyununu anlatıyor.

Yeni sinemasının çekimleri sırasında 12 yaşındaki kızı Regan'ın tuhaf hareketler sergilemeye başladığını fark eden aktris Chris MacNeil, kızını doktora götürür. Hekimler beyninde süreksiz bir hasar olabileceğini söyleseler de bu hadise daha evvel rastlanmamış tiptendir. Bir seri tıbbi testten sonra küçük kızın hiçbir sorunu olmadığı ortaya çıkar. Lakin Regan'ın tuhaf halleri sona erecek üzere değildir. Küçük kız son derece şiddetli bir biçimde titremekte, garip sesler çıkarıp hiçbir manası olmayan hareketlerde bulunmaktadır. Bu ürkütücü durum karşısında çaresiz kalan Chris, kızını tıpkı vakitte psikiyatr olan Peder Merrin'e götürür. Peder, Regan'ın içine şeytan girdiğini tespit edecek, aile çaresizce bu durumdan kurtulmaya çalışacaktır.

Tanınmış bir aktör olmak için çabalayan Guy ve hoşlar hoşu karısı Rosemary, New York'taki yeni hayatlarına başlamak için eski bir binada mütevazi bir daire kiralarlar. Genç çiftin bu yabancı yere alışmalarındaki en büyük yardımcısı üst katlarında oturan yaşlı Castavet çifti olur. Castavet çiftinin 'fazlaca' misafirperver olan tutumları hoş Rosemary'i kuşkulara sürüklerken kocası Guy olan bitenin farkında değildir. Günden güne tedirginleşen ve kuşkuları kocası tarafından önemsenmeyen Rosemary gördüğü tuhaf ve korkutucu bir hayalle derinden sarsılır. Düşünde şeytani bir varlık tarafından tecavüze uğradığını gören bayan gerçek hayatında da gebe kaldığında komşuların gizemi giderek artacaktır.

Şey, John Campbell'ın kısa hikayesinden uyarlanmıştır. Kuzey kutbunun buz tutmuş topraklarında bir kurdun peşinden koşan Norveçli bilim insanları Amerikan Antartik araştırma üssüne kadar gelmişler ancak burada gizemli bir formda can vermişlerdir. Neler olduğunu anlayabilmek için dışarı çıkan Amerikan bilim adamları Norveç araştırma üssüne gidip gizemli olayı çözmeye karar verirler. Norveç bölgesine yaklaştıklarında buldukları şeyler gizemli ve tüyler ürpeticidir. Bir cesetle karşılan adamlar, vücudu otopsi için yanlarında getireceklerdir. Lakin bu ‘şey’ varsayım edilemez boyutlarda bir ürkütücülüğe sahiptir.