Yalnızca Zeki Şahısların Tek İzleyişte Tam Manasıyla İdrak Edip Zevk Alabileceği 27 Sinema

Tam da bu kutlama esnasında Melankolia isimli bir gezegen, şimdiye kadar Güneş'in ardında gizli kaldığı yörüngeden çıkarak Dünya'ya yanlışsız gelmektedir. Artık herkesin kıyameti kendisine nazarandır. Yeni evlenen çift Justin ve Micheal evliliklerini Justine'in ablası Claire'nın malikanesinde, görkemli bir davet ile kutlarlar. Ama bu iki kız kardeş yapı itibariyle birbirlerine aksi karakterdedirler. Justine depresyona, drama ve melankoliye yakın ve yatkın bir bayanken, Claire kız kardeşine nazaran daha olağan olan taraftır. Justine'in düğün gününde ise ailede herkesin kendine has arızları bir bir ortaya çıkmaya başlar.

Hector karısıyla birlikte yeni konutlarına taşındığı gün inanılmaz bir olay yaşar. Elinde dürbünü çevreyi gözetlerken ormanda çıplak bir bayan görür, çaktırmadan yanına sarfiyat lakin bu esnada gizemli bir adam tarafından bıçaklanır. Aynı adamdan kaçarken garip bir yere ve yerde yer alan bir aletin içine sığınır. Lakin bu kaçış onun vakitte geriye gitmesine neden olacaktır. Hector vakitte geriye gidince bir anda 2. Hector durumuna düşer. Eski hayatına devam etmek için özgününü öldürmesi gerekmektedir. Bu ortada Hector’ların sayısı artar.

Sinema, geçmiş, bugün ve gelecekten üç başka öykü sunuyor izleyiciye. Her biri aşka dair sonsuzluğun peşinde olan erkekler hakkında. Mayalı bir kâşif, esir düşmüş kraliçesini kurtarmak için hayat ağacını aramaktadır. Türlü ağaçlar üzerine çalışan bir tıp araştırmacısı, ölmek üzere olan karısını kurtaracak bir ilaç aramaktadır. Bir uzay yolcusu ise hava kabarcığı içindeki kapsül halindeki yaşlı bir ağaç ile seyahat etmektedir. Nebula ile örtülü, ölmek üzere olan bir yıldıza hakikat yol almaktadır. Aşkı ve ölümsüzlüğü arayan üç öykü kesişir.

Dr. Ian Gray, beğenilen bulunan iris katmanının her beşerde farklı olduğu gerçeğinden hareket ederek gözün evrimini araştıran bir moleküler biyologdur. Tanıştığı genç bir bayana aşık olup onu elinden kaçırdığında araştırmalarının hayatına işlediğini fark eder. Teorisini kanıtlamak uğruna dünyanın bir ucuna gidip tüm varlığını tehlikeye atmayı bile göze alacaktır.

Bir matematik dehası olan Max sıkıntılı bir kişiliğe sahiptir ve insan hayatının tahminen de en değerli buluşuna ulaşmak üzeredir. Son on yıl boyunca sayısal olarak tabiatın bir kodlanma sistemine sahip olduğunu keşfetmiş ancak bunu çözmeyi başaramamıştır.Her şey fakat her şey onu bir tek sonuca götürmektedir. Ulaştığı sonuç onu daha büyük kaoslara, bunun da ötesinde sorunun merkezi olarak kendine yöneltmektedir. Bulduğu sır için tahminen de beşerler birbirlerini bile öldüreceklerdir. Bunu herkesten saklamalıdır. Max zincirin birinci halkası olan kodu kırmayı deneyerek bu riski yok etmeye karar verir.

Tiyatro direktörü Caden Cotard (Philip Seymour Hoffman) yeni bir oyun üzerinde çalışmaktadır. Karısı Adele (Catherine Keener) Berlin'deki tablolarını takip edebilmek için küçük kızları Olive'yi (Sadie Goldstein) de alarak onu terk eder. Terapisti Madeleine Gravis (Hope Davis) ona tavsiyeler vermek yerine çok satan kitabının sayfalarında gezinmektedir. Cazip ve samimi Hazel (Samantha Morton) ile olan ilgisiyse beklenmedik formda karaya oturur. Kendi var oluşunu manalı kılmak ve ölümsüzlük saplantısını tatmin etmek için bir binayı tiyatro sahnesi olarak düzenleyip, her bir kısmında çeşitli hayatları oynayacak oyuncuları içine yerleştirme ve yönetme kararı alır.

Kâbusları uyanıkken de devam eden evli ve bir çocuk babası Vietnam gazisi Jacob Singer (Tim Robbins), aklını kaçırdığını düşünmektedir. Yaşadıkları, Vietnam'da askerler üzerinde denenen çok güçlü bir uyuşturucunun yan tesirleri midir? Yoksa yalnızca savaş sonrası kasvetleri daha da mı kötüleşmiştir? Ya da Jacob varsayımlarının ötesinde, çok daha dehşetli bir durumla mı yüz yüzedir?

Fred Madison, karısının geçmişinden habersiz olarak onunla evlenmiştir. Fakat bu geçmiş onları rahat bırakmayacaktır. Sonuçta iş bir cinayet ve Fred’in kişilik bölünmesi yaşamasına kadar gidecektir. Bir dehşet öyküsü, bir cinayet bilmecesi, namlunun ucuyla buluşan bir aldatma, ruhsal bozukluğun tahlili?

Bir yıldır uykusuzluk hastalığı çeken Trevor, bir fabrikada emekçi olarak çalışmaktadır. Dinlenememekten dolayı bedeni bitik bir haldedir. Öte yandan işi dikkat gerektirir ve en ufak bir kusurun bedeli ağır olacaktır. Trevor ise her şeye çok güç konsantre olmaktadır. Trevor, kendisine bir ekip notlar bırakmaya ve giderek azalan kilosunu sarı kağıtlara yazıp dairesine asmaya çok meraklıdır. Hayatında duygusal olarak bir şeyler yaşadığı fahişe Stevie ile bir yandan da tutku duyduğu Maria vardır. İş arkadaşları kendisine, bu gözle görünür kilo kaybı ve bedensel çöküşün ardında ne olduğunu bilmemekten dolayı inanç duymazlar.

Genç ve hoş bir kız olan Lola’nın sevgilisi, mafya için kuryelik yapmaktadır. Son işinde Lola (Franka Potente) onunla buluşmakta gecikince Manni (Moritz Bleibtreu) alması gereken 100.000 DM’lik parayı kaybeder. Mafyanın sevgilisini öldürmemesi için Lola’nın 20 dakika içinde o para çantasını bulması yahut bir yerden bu parayı temin etmesi gerekmektedir. Vakte karşı yarış başlamıştır.

Teknolojinin ve bilimin durmak bilmeksizin ilerlediği bir yüzyıldayız. Bilim artık kusursuz insan modelleri üretebilmekte ve ortaya çıkan ırk muhteşem insan niteliklerini taşımaktadır. Özel maksatlar ve mevkiler için yaratılan bu beşerler, eski insanlığın yerini almakta ve onları hayattan soyutlamaktadır. Bu eski insanlardan biri olan astronot adayı Vincent, kıymetli bir şirkette lakin temizlikçi olarak iş bulabilecektir. Lakin bu süreçte kurduğu bir tezgah sayesinde yüksek bir mevkide iş bulur. Şirkette vuku bulan bir cinayeti çözmek için görevlendirilen özel dedektif, Vincent'ın sırrını açığa çıkarmak üzeredir.

Sinema, farklı öykülerin anlatıldığı, birbirinden bağımsız sekiz kısa sinemadan oluşuyor. “Sunshine Through The Rain”, ailesi tarafından dışarı çıkması yasaklanan bir çocuğun, toplum tarafından kutsal sayılan bir günde yaşadıklarını anlatıyor. “The Peach Orchard”, insanoğlunun tabiata müdahalesinin yol açtığı sonuçları vurgularken, “The Blizzard”la bir dağda mahsur kalan insanların dramını perdeye yansıtıyor. “The Tunnel”, vefatlarından sorumlu olduğu meyyit askerleri bir tünel çıkışında gören adamın dramını anlatıyor…

Sinema, ordu dilbilimcisi Dr. Louise Banks'in öyküsünü anlatıyor. Birden çok uzay gemisi dünyaya iniş yapınca dünya adeta sarsılır. Gayelerinin ne olduğu bilinmeyen uzaylılarla irtibat kurmanın yolları aranmaya başlar. Uzaylılarla bağlantı kurması için ordu dilbilimcisi Dr. Louise Banks çağrılır. Doktora yardımcı olması için de fizikçi Ian Donnelly seçilir. İkilinin artık en değerli misyonu uzaylıların barışçıl mı yoksa istilacı mı olduğunu belirleyebilmektir. Bu süreçte bir öbür zorluk da ordunun ısrarcı bir halde hücum yanlısı olması olacaktır.

Cemal, Manisa'nın Akhisar kasabasında babasıyla yaşayan ve kendi berber dükkanlarında çalışan bir adamdır. Kendi halinde üzere görünen Cemal'in içine bir dert çöker, kendisi bile ne olduğunu bilemez… Öte yandan çabucak hemen herkesin birbirini tanıdığı bu kasabada, çok sıradan üzere görünen insanların fevkalâde güçleri vardır. Kimi vakti durdurur, kimi duvarların gerisini görür, kimi ölümsüz. Fakat hiçbiri de harika kahraman değildir. Herkes her şeyi bilir ve olağan hayatına devam eder.

Bay Hiçkimse, 2092 yılında dünyada kalmış son ölümlü olan 117 yaşındaki Némo isimli bir adamdır. Mevt döşeğindeki Némo genç bir çocukken bir peronda durduğunu hatırlar. Tren kalkmak üzeredir. Annesiyle birlikte mi gitmeli, yoksa babasıyla mı kalmalıdır? Bu karar, sonsuz sayıda mümkünlüğü doğuracaktır; pek çok gezegen, iki mevt ve sevilecek bayanlar…

Mesihvari bir karakter manevî bir karakterin zihnine girer ve onun vasıtasıyla türlü gezegenleri mecazlayan renkli bir grupla tanışır. Buradaki herkesin kendi dünyası vardır ve izlediklerimiz de onların farklı dünyalarıdır. Artık kutsal dağa gerçek başlayacak olan seyahatin arifesindeyizdir.

Tae-suk, motosikletine atlayıp yollara düşen ve karşılaştığı boş apartman dairelerinde kendine diğer hayatlar yaratan yalnız bir adamdır. Tatil üzere çeşitli nedenlerden dolayı konutlarından bir mühlet başka kalan insanları takip eden Tae-suk, onların bıraktığı boş meskenlere girip bir müddetliğine burada konuk olmaktadır, bunun karşılığında ise kendince çalışmayan konut aletlerini tamir ederek borcunu ödemektedir. Bu ziyaretlerinden biri sırasında konutta yalnız olmadığını fark eder.

Makedonya ve Londra sınırları üzerinde kurulmuş 3 farklı aşk kıssası ile Çağdaş Çağda Avrupa'ya ışık tutan bu sinemada Makedonya dağlarında meydana gelen gizemli bir olay ülkeyi bir iç savaşın eşiğine getirerek bir rahip, bir Londralı fotoğraf editörü ve bir de savaş fotoğrafçısının kaderlerini de trajik bir biçimde bir noktada buluşturur. Bu karakterler ve olayları üç başka kısımda işleyen 'Before the Rain' savaşın günahsız insanları zorla taraf tutmaya yönelten tabiatını gözler önüne serer.

Yıl 1988… Donnie Darko isimli genç bir gece insan-tavşan karışımı olan bir yaratık tarafından odasından çıkarılıp bir sırra hakikat sürüklenir. Yaratık, genç çocuğa 28 gün, 6 saat, 42 dakika, ve 12 saniye sonra dünyanın sonunun geleceğini söylemiştir. Olayın şokunu üzerinden atamayan Donnie, bu büyük sırrın yükü altında, tüm toplumsal yaşantısını sonlandırarak bu gizemli tavşanın peşinden gidecektir.

Kendi halinde yalnız bir adam olan Jim Kurring misyonunu son derece ciddiye alan bir polis memurudur. Bir gün bir cesetle karşılaşır ve olayı çözmeye çalışırken değişik bir maceraya atılır. Tanınmış üretimci Earl Partridge kanser hastalığına yakalanmış, son vakitlerinde ise yıllar evvel terk ettiği oğlunu bulmak için çabalamaktadır. Uyuşturucu bağımlısı Claudia Wilson'ın hayatı tanımadığı bir adamla tanıştığında apayrı bir yere evrilecektir.

Stalker'da uzak bir gelecekte, apayrı bir hayat sistemi içerisinde, ismi olmayan bir ülkedeyiz. Dünyaya düşen dev gök taşı ömrü yerle bir ederken Zone isminde gizemli, yeni bir bölge oluşmuştur. Bu bölgeden içeriye girebilen insanların tutkularının gerçekleşeceğine dair söylentiler vardır. İçeride yaşayan 'güç' insan zihni tarafından hayal edilmesi mümkün olmayacak güçteki bir varlıktır. Askerler tarafından korunan Zone bölgesine yalnızca gerekli olgunluğa erişmiş bahadır Stalker'lar girebilmekte, bölgeye giren insanlara eşlik etmektedirler.

Periyodun en beğenilen tiyatro oyuncusu, hoşlar hoşu Elisabeth Vogler, kıymetli bir piyes sırasında birdenbire susar. Şaşkına dönen beşerler ne olup bittiğini anlayabilmek için ellerinden geleni yapsalar da Vogler konuşmamaya devam eder. Son deva olarak bir kliniğe yatırılan bayan burada da dilsizliğine devam eder. Vücudunda tıbbi olarak hiçbir sorun bulunamayan bayan, tabibin tavsiyesiyle gözden uzak bir yazlığa gönderilir. Bu esnada yanında gönderilen kişi genç hemşire Alma'dır. Yazlıkta da Vogler'in ağzını bıçak açmaz. Vogler sustukça Alma konuşur. Alma saatlerce, günlerce kendi kıssasını anlatır. Sonunda meydana gelen şey ise psikoloji biliminin en farklı olaylarından birini oluşturur.

Eski bir profesyonel tenisçi olan Tony Wendice varlıklı karısı Margot'la birlikte Londra'da nezih bir dairede yaşamaktadır. Margot'un hoşnutsuzlukları sebebiyle mesleğini sonlandıran Tony, karısının Mark Halliday isimli bir müellifle kapalı bi alakası olduğunu öğrendiği an intikam içgüdüsüyle dolar. Margot'u öldürmeye karar veren Tony, bir cinayet planı tasarlayarak harekete geçmeye başlar. Kusursuz cinayet planını uygulamaya koyduğunda onlarca aksilikle karşılaşan Tony cinayet planını anlatmak için yanlış bir numarayı aradığında ise işler yeterlice içinden çıkılmaz bir hal alır.

Issız bir yerde, bir küme primat yemek için arbede etmektedirler. Hengameleri, ansızın yanı başlarında beliren gizemli siyah bir taş sebebiyle bölünür. Apansız beliren bu taş, primatların birinci sefer alet kullanmasını sağlayacak bir güce sahiptir. Ve böylelikle evrimin en kıymetli adımlarından biri olan akıl kullanımı başlamış, insanların şafağı gelmiştir. 2001’de, bir evvelki sahneden 4 milyon yıl sonra, bir uzay gemisi aydan gelen gizemli sinyallerin gerisinde birebir siyah taşı keşfeder. Hem de Ay yüzeyinde. Sinyaller Jupiter’e gitmektedir.

Akıl Defteri, kısa periyodik hafıza kaybı olan bir adamın karısını öldürenleri bulma eforunu mevzu ediyor. Leonard Shelby, ucuz otel odalarında konaklayan ve yalnızca nakit para kullanan biridir. Şık giysiler giyip, Jaguar marka otomobil kullanan Leonard, dışarıdan iş adamı üzere görünmektedir. Ancak aslında hayatını karısına tecavüz edip öldüren kişiyi bulmak için adayan biridir.
Ne yazık ki Leonard’ın bu yolda önemli bir manisi vardır, yaşadığı, çok seçkin rastlanan ve tedavi edilemeyen bir çeşit hafıza kaybı. Her ne kadar hayatının 'kaza'’dan evvelki periyotlarını hatırlayabiliyorsa da, bazen 15 dakika öncesinde nereye gittiğini ve nerede olduğunu bile unutabilmektedir.

Yıldızlararası'nda, teknik bilgisi ve hüneri yüksek olan Cooper, geniş mısır tarlalarında çiftçilik yaparak geçinmektedir; gayesi iki çocuğuna inançlı bir hayat sunmaktır. Onlarla yaşayan Büyükbaba Donald çocuklara göz kulak olurken, henüz 10 yaşındaki kızı Murph şaşırtan bir zekaya sahiptir. Geçmişte bıraktığı bilim insanı mesleğini özleyen Cooper'un karşısına bir gün beklenmedik bir teklif çıkar ve ailesinin, dahası insanlığın güvenliği için güçlü bir karar alması gerekir…

Dövüş Kulübünün birinci kuralı: Asla Dövüş Kulübü hakkında konuşma… Dövüş Kulübünün ikinci kuralı: Asla ve asla dövüş kulübü hakkında konuşma… Jack, hayatın sıradanlığına kapılmış bir sigorta memurudur. Uzun bir müddettir 'insomnia' yani uykusuzluk hastalığından şikayetçidir. Kendi ruhsal külfetlerinden kurtulabilmek ismine küme terapilerine katılmaktadır. Terapiler esnasında Marla isminde bir kızla tanışır. Bir mühlet sonra da hayatını değiştirecek olan Tyler Durden ile…