Ertuğrul Özkök: Dün atılan iki tweet ’30 konuşan kafa’ periyodunu kapatıyor mu?

7 Mart 2022, 19:37 yayınlandı

A+
A-

Paylaş

20 yılı Genel Yayın Direktörü olmak üzere 35 yıl aralıksız çalıştığı Hürriyet’in kasım ayında yollarını ayırdığı Ertuğrul Özkök, eşinin ismine gönderme yapan “Tansu’ya Mektuplar” başlığı altında yazılarını sürdürüyor. Yazılarını “newsletter” olarak geniş bir kümeye gönderen Özkök, son yazısında, EDAM İdare Heyeti Lideri Sinan Ülgen ve T24 müellifı Barçın Yinanç‘ın TV kanallarındaki tartışma programlarına ait yorumlarına değinerek, “Unutmayalım, 1990’lardaki ‘Televole’ çılgınlığı, bir periyot magazin programlarının mezar kazıcısı olmuştu. Bugünkü ‘Konuşan Kafa’ programları da haber televizyonculuğunun ‘Amok koşucuları’ olabilir. Bunun birinci önemli işaretleri görülmeye başladı.” değerlendirmesini yaptı.

Özkök’ün “Tansu’ya Mektuplar” dizisinde “Dün atılan iki tweet ’30 konuşan kafa’ periyodunu kapatıyor mu?” başlıklı yazısı şöyle:

“Sinan Ülgen, Virgina Üniversitesi’nden, Bilgisayar Üniteleri ve İktisat alanlarında çift kolda mezun olmuş bir diplomat.

Dışişleri’nde diplomatik mesleği var.

Türkiye’nin Avrupa Birliği ile müzakerelerini yürüten takımda yer almış.

Bugün de İstanbul merkezli ‘Ekonomi ve Dış Siyaset Araştırmaları Merkezi’nin İdare Şurası Lideri.

Tam bir dış siyaset ve iktisat uzmanı yani…

Dün atılan değişik konuşan baş tweeti

Sinan Ülgen dün Twitter’da şu paylaşımı yaptı:

“Dün akşam bir orta baktım. 6 kanalda en az 30 yorumcu jeopolitik gelişmeleri yorumluyorlar. Ortalarında tek bayan yok. Tek bir tane de dış politikayı profesyonel olarak yapmış biri yok. Tamamı gazeteci, akademisyen ve ‘güvenlik uzmanı.”

Birebir saatlerde dış siyaset muharriri Barçın Yinanç da şu bildirisi paylaştı:

“Emekli bir büyükelçi ileti attı. Bir daha şu kanalın şu sunucuların programına çıkmam diye. Ana akım medyanın (yandaş ve muhalifiyle) düştüğü vasatlığın büyük mağduru kamuoyu…”

Biri konuşurken beşi telefonda

Son günlerde bu değerlendirmeleri çok sık duymaya başladım.

Birtakım arkadaşlarım artık tartışma programı ve haber izlemediklerini bile söylüyorlar.

Akşamları haber televizyonlarından büyük bir kaçış var.

Geçenlerde bir haber televizyonunda dikkatimi çekti.

Bir sunucu 6 konuk tartışmacı vardı.

İçlerinden biri konuşuyor, öteki beşi ise durmadan cep telefonlarına bakıyordu.

Her birine 10-15 dakikada bir sıra geliyor, bu sefer o konuşurken ötekileri telefonlarına dalıyordu.

Eyvah Türk ordusuna bu askerler mi strateji çizdi?

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali konusunda tele izyonlara çıkan birtakım emekli askerlerin, ‘güvenlik uzmanlarının’ yaptığı konuşmalara bakıyorum ve içimden şu geliyor:

“Aman Allahım bir vakitler Türk ordusunun stratejilerini bu beşerler mı belirliyordu?”

Hiç olmazsa Ahmet Haşim kadar mütevazı olun

Dört yıl boyunca Hürriyet’in Moskova ofisinin da başındaydım.

Oradaki yıllarımda “Stalin Baroku” isimli bir kitap yazdım. Çok ilgi gördü.

Gorbaçov devrinin Perestroyka ve Glasnost yıllarını anlattım.

Kitabın alt başlığı şöyleydi: “Sovyetler Birliği Üzerine Olağanüstü Şahsi Gözlemler…”

Kitaba Ahmet Haşim’in Fransa ile ile ilgili yazıları için yazdığı şu kelamları ile başlamıştım:

“Bütün bu satırlarda anlatılan sathi hayatın, bir sokak manzarası olmaktan fazla savı olmadığını söylemek lazım.”

Konuşan başlar birer Statler ve Waldorf mu?

Televizyonlara çıkıp her alanda “uzmanlık” taslayan bu bireylere “konuşan kafa” deniyor.

Bu şahıslar giderek “Muppet Show’da” balkonda konuşan iki yaşlı adama benzemeye başladı.

İsimleri “Statler ve Waldorf…”