Karar muharriri Karaalioğlu: Eğitimde kalite değil, fiziki imkânlarda gelişmeyi hedefledik

Karar gazetesi muharriri Mustafa Karaalioğlu, Ziya Selçuk‘un Ulusal Eğitim Bakanlığı vazifesine gelirken herkesin üzerinde tam isabet diyerek ittifak ettiği bir isim olduğunu belirterek, “Prof. Dr. Selçuk başarılı olması kaçınılmaz bir bakan olarak görülüyordu. Eğitim üzere, her işin başı ve ülkenin kalitesine, kapasitesine en çok gereksinim duyduğu bir alan için biçilmiş kaftandı. Herkeste, o başaramayacak da kim başaracak üzere bir his vardı. Bilindiği ve görüldüğü üzere sonuç o denli olmadı…

Ziya Selçuk, ne eğitim kalitesini artırabildi, ne bakanlığı periyodunda dünyayla rekabette gelişebildik de ne eğitimi salgın periyodunda koruyabildi. Berbat puanlarımızın üzerine bir de dünyada salgında okulları en uzun vadeli kapalı olan ülke olarak kayda geçtik. Eğitimin tabana vurduğu, değersizleştiği, devlet eliyle ders kırmanın ve imtihandan kurtulmanın teşvik edildiği bir ülke tablosuna demirledik.” diye yazdı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin tabiatının kültür, akademi, bilim, teknoloji, hukuk üzere alanlarda olduğu üzere eğitimde de muvaffakiyete müsait olmadığını savunan Karaalioğlu, “Bu sistemde eğitim gelişemiyor; bildiğimiz klasik kriterleri yakalayamıyor ve doğal olarak geriliyor. Zira, eğitimde muvaffakiyet isteyen ülke evvel bu mevzuya odaklanır. Mesela, altyapı, inşaat üzere alanlara odaklanıldığı üzere eğitime de yönelmek, amaçlar koymak, sistemi değiştirme cüreti göstermek ve dünya gerçeklerini kabul etmek kuraldır.

Göz Atın

Eski Facebook’umu Bul ve Aç

Trendyol Express Kargo Takip 2024

Yalnızca derslik yaparak eğitim siyaseti uygulanamaz; okul binalarını yenilemekle öğrencinin okuduğunu anlaması, dört süreç marifetini, analitik ve sorgulayıcı zeka mahareti gelişmez. Bina yapmakta başarılı olduğumuz, okul binalarını yükselttiğimiz devirde başta PISA olmak üzere memleketler arası kriterlerde gerilemeye mani olamayışımız tesadüf değildir. Zira, eğitimde kalite değil fiziki imkanlarda gelişmeyi hedefledik. Zira, seçmenin iktidarı takdiri için böylesi daha uygundu.” sözlerini kullandı.

Yazının tamamı