Teknolojinin Tabiattan İlham Alarak Geliştirdiği Biyomimetik Biliminden 21 Çarpıcı Örnek

Japonya’nın süratli trenlerini tasarlayan Eiji Nakatsu isimli mühendis, trenin daha süratli gidebilmesi için balıkçıl kuşlardaki sistemi fark eder ve bunu süratli trene uygular. Gökyüzünden diklemesine suya çok süratli dalabilen bu kuşların gagalarının suratı artırdığı tespit edilmiş. Eiji Nakatsu’nun birebir vakitte bir kuş bilimleri uzmanı olduğu bilinir.

Bir yusufçuğu birinci gördüğümüzde helikoptere ne kadar da benzediğini fark etmemek pek mümkün değil. Biz ona mahallî lisanda helikopter böceği desek de o helikopterlerden evvel de vardı. Uçuş tarzı ve istikrar sistemiyle helikopter firmaları yusufçuğu dizaynlarına adapte etmişlerdir.

Günümüzde süratle gelişen robot teknolojisi daha çok böceklerin sistemlerini inceleyip elektronik sisteme uyarlama uğraşındadır. Artık bir karınca ve sinek büyüklüğünde robotlar yapılabilmektedir. Sinekler üzere uçabilen, karıncalar üzere istenilen her yere girebilen, örümcekler üzere tavanda yürüyebilen robotlar şu an yapılabiliyor ve gelişmiş ülkelerin kıymetli sanayi kuruluşları da bu çalışmalara büyük ehemmiyet veriyor.

Ses suratını aşmayı başarabilen İngiltere-Fransa ortak imali Concorde uçaklar birinci uçuş denemesini 1969’da yapmıştı. Dizaynında yunusların burun kısmı tesirli olmuş, bunun nedeniyse havanın bu sayede dış yüzeyde yaptığı sürtünmeyi azaltmasıymış. Kuyruk yüzgeci suyun yüzeyinde motor vazifesi gören yunusların bu özelliğinden de esinlenen mühendisler Concorde’un motorlarını geriye yerleştirmişler. Bu uçakların 2003 yılında üretimi durmuştu.

Bir gün İsviçreli mühendis Georges de Mestral’ın kıyafetlerine bu bitkiler takılır. Mestral, kıyafetlerini bu bitkiden ayırmanın hiç de kolay olmadığını görünce çabucak aklına bir fikir gelir ve bunu giysi sanayisinde kullanmaya karar verir. Tıpkı kenetlenme sistemini oluşturur ve Velcro bantları şimdi astronot kıyafetlerinde de kullanılır hale gelir.

Yunusların burun çıkıntısını örnek alan dizayncılar yunusların bu sayede suyu daha düzgün yardıklarını tespit etmişler ve gemilere de bu sistem uygulanmıştır. Bu birebir vakitte değerli ölçüde güç tasarrufu da sağlıyor.

Sesten süratli uçabilen Mc Donald Douglas’ın ‘Orient Express’ modeli, kedi balığının hidrodinamiğe elverişli formunu temel alarak uçarken karşılaştığı hava direncini en az düzeye çekmeyi başarmıştır.

Zayıf bir görme kapasitesine sahip yarasaların yaydığı titreşimler mahzurlara çarpıp geri döner ve bu formülle hareket üsluplarını belirlerler. Radarın çalışma biçimi de tıpkı sisteme dayanır.

Yusufçuk yeniden başrolde. Milimetrenin 3000’de 1’i kalınlığındaki kanatları bu kadar ince olmasına karşın dayanıklılığıyla dikkat çeker. Destekli olma sebebiyse kanatlarının bine yakın bölmelerden oluşması. Bu bölmeler sayesinde uçarken yırtılmalar yaşanmamaktadır. Münih Olimpiyat stadının çatısı da tıpkı prosedürle inşa edilmiştir.

Nautilus isimli deniz canlısı suya dalmak istediğinde bedeninde bulunan içi boş odacıkları su ile doldurur. Yüzeye çıkmak istediğinde ise, ürettiği özel bir gazı bu dalış hücrelerine pompalar ve suyun boşalmasını sağlar. Denizaltılarda da Nautilus’taki üzere dalış odaları yapılmakta, içeri alınan suyun boşaltılmasında ise su motorlarından faydalanılmaktadır.

Teleskoplar, gök cisimlerinden gelen ışıkları daha âlâ çekebilmek için altıgen halindeki aynaları kullanırlar. Bu biçim geniş bir görüş alanı, yüksek kalite ve genel yapının kuvvetli olmasını sağlıyor. Tıpkı peteklerinde olduğu üzere arıların da gözleri altıgenlerden oluşuyor ve incelemelerde arılar ve peteklerinden yararlanılmıştır. 2024’te Şili’deki Atacama Çölü’ne inşa edilecek dünyanın en büyük teleskobu da birebir yolla yapılacak.

Balinalar ikili bölmeli ve geniş bir kuyruğa sahiptir. İki ayağı birleştiren paletler ise yüzücünün suyun içinde bir balina üzere aşağıdan üst kıvrılarak yüzmesini sağlar. Bu, süratli dalış için ülkü tarzdır.

Karda daha rahat yürüyebilmemizi sağlayan kar ayakkabılarının dizaynında tavşan ayaklarından esinlenilmiştir. Tavşanların art ayaklarının geniş, uzun ve yayvan olması kardaki hareket kabiliyetlerini arttırıyor, birebir sistemin kullanıldığı kar ayakkabılarıyla da beşerler karda daha rahat hareket edebiliyor.

Bonn Üniversitesi’nden Dr. Wilhelm Barthlott, mikroskop altında yaptığı incelemelerde, en az paklık gerektiren yaprakların en pürüzlü yüzeylere sahip olduğunu fark etmiştir. Dr. Barthlott, bunların en pakı olan Lotus bitkisi üzerinde, bir çivi yatağı üzere minik noktalar olduğunu buldu. Bir toz ya da kir zerresi yaprak üzerine düştüğünde, muhakkak meçhul biçimde bu noktalar üzerinde iki yana sallanır. Bir damla su, bu minik noktalar üzerinde yuvarlanınca zayıf halde tutunmuş olan kiri alıp götürür. Bitki, kendi kendini temizleyen bir yaprağa sahiptir. Bitkinin bu özelliği araştırmacılara ilham kaynağı olmuş ve LOTUSAN isminde, 5 yıl kendisini pak tutacağı garantisi verilen dış cephe materyali üretilmiştir.

MIT’den üç öğrenci güneş gücünden faydalanmak için kurulan güneş panelleriyle ilgili bir araştırma yapmışlar. Hedef bu panellerle daha çok güç elde edebilmektir. Bunun için tabiattan seçilebilecek en hoş malzemesi, Ayçiçeği’ni (Günebakan) seçerler. Bütün gün Güneş’i en uygun alabileceği açıyla duran bu bitki üzere güneş gücü panellerinde de benzeri bir yapı oluşturmak maksadıyla incelemelerini sürdürmüşlerdir. Bunu bir çiçek yaparken yönlendirilebilen bir güneş paneli neden yapamasın fikriyle bu panellere Güneşi algılayabilecek parçacıklar yerleştirilmiştir. Bu sistemin yaptığı tek şey güneşli ve gölgeli kısımlar ortasındaki sıcaklık farkını anlayarak istikamet belirlemesidir. Bu kesimler hiçbir elektriksel güce yahut kaynağa muhtaçlık duymamaktadırlar. Büsbütün pasif olan bu sistem sayesinde elde edilen güç ölçüsü artmıştır.

Bir jet motoru bir ucundan havayı emerken öbür ucundan büyük bir süratle dışarı bırakır. Motorlarının egzozlarından yüksek süratle çıkan hava özel kanallar aracılığıyla yere yanlışsız püskürtülür. Bu sistemle Hamier uçaklar dikey iniş-kalkış yapabilirler. Mürekkep balığında cep gibisi iki açıklık bulunur. Bu açıklıklardan alınan su, kuvvetli kaslardan oluşan esnek bir torbaya alınır. Torbada geriye yanlışsız açılan kanaldan kasların kasılmasıyla kesedeki su büyük süratle kanaldan atılır ve düşmanlardan kaçabilmek için 32 km’ye varan suratlara ulaşabilir.

Mercedes, tavukların oto denetim sisteminden yararlanmıştır. Tavukların başlarının sistemli bir formda ritmik hareket etmesinden ilham alan Mercedes, çok konuşulan bir reklam sinemasıyla de bu özelliğini tanıtmıştı.

Sonbahar da geliyorken gökyüzünde daha sık göreceğimiz bir görünüm. Kuşların V halinde uçma nedenleri güç tasarrufunu sağladığı içindir ve bu uçak dizaynlarına da ilham olmuştur.

Geçtiğimiz günlerde Google tarafından satın alınan Boston Dynamics’in insansı robotunun laboratuvar dışındakini testini izlemiştik. Robot teknolojisi her istikametiyle insansı özelliklere daha da yakın olma uğraşına devam ediyor.

Q senin yerine bankacılık süreçlerini takip eder, tek bir onayınla süreçleri halleder. Kıymetli hususlarda bildirim göndererek seni uyarır. 

Q her vakit yanında.