“Yüzde 21.7’lik büyümeden işgücünün bir refah artışı sağlaması gerekirdi. Nerede bu hisse?”

Sözcü gazetesi yazarı Uğur Dündar, ikinci çeyreğe ait büyüme sayılarına köşesinde yer verdi. Dündar, Hakikat Parti’nin İktisattan Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Meriç Köyatası‘na dayandırdığı bilgilerle büyümeye ait yazısında şu sözleri aktardı:

“İktisat büyüdü lakin bu büyümeden yurt içinde kimler ne kadar hisse alıyor? Geçen yılın ikinci çeyreğinde işgücü ulusal gelirden yüzde 37 oranında hisse alırken, bu yıl emeğin hissesi yüzde 33’e düşmüş. Dört puanlık önemli bir düşüş var. Oysa yüzde 21.7’lik büyümeden işgücünün bir refah artışı sağlaması gerekirdi. Nerede bu hisse?

Refah artışını bir yana bırakalım, gerilemiş. Çalışanlar daha da yoksullaşmış. Epey büyümeye karşın işsizlik oranında gözle görülür bir düzelme olmamış.

Göz Atın

Telefon Nasıl Şarj Edilmeli – Telefon Yüzde Kaçta Şarjdan Çıkarılmalı

iPhone Wifi Güvenlik Zayıf Nasıl Düzeltilir

Karlar ise yüzde 42.8’den yüzde 49.8’e çıkıp, 7 puan artmış. Genel olarak kar deyince bunun içine küçük esnaf ve küçük işletmeler de giriyor. Halbuki küçük esnafın ve KOBİ’lerin hali ise ortada. Muhakkak ki, küçük bir sermaye kesitinin kârı artmış, gelir dağılımı ve servet dağılımı daha da bozulmuş. İktisat büyümüş, toplumda sefalet artmış, dış ticaret açığı nedeni ile toplumun borcu çoğalmış.

En değerli bahis; büyümek için dış açık vermek, dışarıya borçlanmak zorunda kalmak!

Dış ticaretiniz açık veriyor. Bu açığı da dış borçla ya da varlık satışı ile karşılıyorsunuz. İşte ülke olarak temel fakirlik burada başlıyor. Yüzde 21.7’lik büyüme için “ihracatımız arttı” diyorlar. Evet, ihracat arttı ancak ithalatımız ve dış ticaret açığımızda manalı bir değişiklik yok ki!..

Ekonomik büyüme için dış açık vermek zorunda kalınca, fazladan faiz ödeyecek, büyümeden elde ettiğiniz geliri, Türkiye’ye borç veren yabancı bankalara aktaracaksınız. Bunun en kolay anlatımı; memleketler arası finans sisteminin Türkiye ve Türkiye üzere ülkeleri sömürmesidir.”