Dedeoğulları ailesi avukatı: Zanlı Altun’un tabiri çelişkilerle dolu

Konya’da Dedeoğlu ailesinden 7 kişiyi öldürdükten sonra kaçan ve iki gün evvel yakalanan zanlı Mehmet Altun’un sözü için avukat Abdurrahman Karabulut, “Aile üyelerini müdafaaya yönelik bir ifade” yorumunu yaptı.

Gazete Duvar’da yer alan habere nazaran, Karabulut, Altun’un tabirlerinin çelişkilerle dolu olduğunu söyledi.

Gözaltına alınan Altun, birinci tabirinde, Dedeoğulları ailesinin konutuna, 12 Mayıs tarihinde Dedeoğulları ailesine yapılan hücumun akabinde tutuklanıp özgür bırakılan ablası Ayşe Keleş, hala tutuklu olan eniştesi Lütfi Keleş ve öbür akrabaları hakkındaki şikâyetlerinden vazgeçip, ‘barış sağlamak için gittiğini’ öne sürdü.

Göz Atın

Trt Frekans Güncelleme Nasıl Yapılır? TRT Neden Açılmıyor?

Gökhan Tombak’ı Kim Silahla Vurdu?

Dedeoğulları ailesinin konutuna giderek kendisini belediye çalışanı olarak tanıttığını belirten Altun, ailenin kendisini tanımaması için cerrahi maske taktığını kelamlarına ekledi. Aile bireylerinin hepsi meskende olmadığı için ayrıldığını ve 5-10 dakika sonra Dedeoğulları ailesinin meskenine tekrar gittiğini tabir eden Altun, yanındaki silahı da Dedeoğulları ailesinin kendisine ziyan verme ihtimaline karşı önlem olarak yanında götürdüğünü tez etti.  

Meskene ikinci defa gidişinde yüzündeki cerrahi maskeyi çıkartmasıyla Dedeoğulları ailesinin kendisini tanıdığını aktaran Altun tabirinin devamında şunları söyledi:

“Şahıslar yüzümdeki maskeyi çıkarıncaya kadar beni tanımadılar. Aile daha sonra beni tanıyınca oraya barışmak amacıyla gittiğimi söyledim. Hatta elimdeki belge kağıdına şahısların isimlerini yazmıştım. Evrak kâğıdında da ‘Keleş aileleri ile artık rastgele bir husumetimizin olmayacağını bildiririz’ demiştim ve altına tüm şahısların ismini yazmıştım. Ben mevzuya girdikten sonra, beni tehdit ettiler. Ben de daha sonra bez torbanın içerisindeki silahımı onlara doğrulttum. Ben silahı doğrultmama karşın şahısları vurmayacağımı yalnızca konuşmaya geldiğimi söyledim. Daha sonra en küçük kızları S.D. yerden taş alıp bana fırlattı. Daha sonra üzerime gelince yakın aradan silahımı ateşlemeye başladım. Benim silahım 15 mermi alır.”

Karabulut, “Katil zanlısı sözünde akından hiçbir aile ferdinin haberinin olmadığını söylüyor.  Halbuki bütün aile fertlerini de çok uygun tanıdığını ve akrabaları hakkındaki şikâyetlerden vazgeçilmesi için gittiğini belirtiyor. Katil zanlısının bu sözünde öteki aile bireylerinin ceza almaması için bu açıklamaları yaptığı ortada” kanısını lisana getirdi.

Katil zanlısı Mehmet Altun’un yakalandıktan sonra bitkin olmaması ve kıyafetlerinin pak olmasına ait de değerlendirmelerde bulunan Karabulut, “Zanlı yakalandıktan sonra yerde kaldığını söyledi. Cinayet anında üzerinde bulunan tişört toprakta kalmasına karşın nasıl bu türlü pak kalmış? Ayrıyeten hiç de bitkin bir hali yok. Bunları değerlendiğimizde Mehmet Altun’un birileri tarafından saklandığı kuşkusu ortaya çıkıyor” biçiminde konuştu. Urfa, Diyarbakır ve Konya barolarının da olayla yakından ilgilendiğini söyleyen Karabulut, “Bizim de yaşanan bu olayla ilgili birtakım taleplerimiz olacak. Şu an bu talepleri davanın seyri bakımından açıklayamıyoruz” sözlerini kullandı.