Kılıçdaroğlu: Partiler ortasında bir kan davası var, Türkiye’yi hızla bu algıdan kurtarmak lazım

CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, AKP ve MHP’nin üzerinde çalıştığı seçim kanuna ait olarak konuştu. “Mevcut kanunun 12 Eylül darbe hukukunun eseri olduğuna” dikkati çeken CHP önderi, “Eğer hakikaten doğu dürüst bir seçim kanunu yapacaklarsa ulusal iradenin parlamentoya yansıyacağı bir kanun yapmalılar. Biz seçim barajının yüzde 10 olmasını istemiyoruz. Makul bir seviyede olabilir, 7 olabilir, 5 olabilir, 2 olabilir. Şahsi kanaatim, yüzde 1 oy alan partinin genel lideri TBMM’ye gelebilmeli. Parti TBMM’de temsil edilebilmeli” dedi.

Sözcü müellifi Deniz Zeyrek’in aktardığına nazaran; iktidarın yapacağı seçim kanununda ittifakların önüne geçebilecek düzenlemeler olma ihtimalini de kıymetlendiren CHP başkanı, şu görüşleri tabir etti:

“Erdoğan iktidarını daima kılabilmek için seçim yasalarında oynamaya başladı. Lakin tarihin önümüze koyduğu gerçek şu: Seçim yasalarında oynamaya başlayan gidici bir iktidardır. Erdoğan bu topluma zulmediyor. Kaynakları hakikat dürüst kullanmadı, öncelikleri yanlışsız dürüst belirleyemedi, saraya kapandı, Türkiye gerçeklerinden koptu. Artık ben sarayda nasıl varlığımı sürdürebilirim arayışı içinde. Hangi maddede hangi değişikliği yaparsa yapsın, Erdoğan gidecek. Toplum istemiyor artık. Birinci seçimde bir iktidar değişikliği olacak. O iktidar değişikliği gerçek manada bir uzlaşma kültürünü de getirecek. Partiler ortasında bir kan davası var, kendi siyasetimizde gelenekleşmiş. Türkiye’yi hızla bu algıdan kurtarmak lazım. İnsan odaklı, Türkiye’nin büyüme stratejini sağlıklı belirleyen, güçlü bir ülke stratejisiyle yolumuza devam etmeliyiz.”

Göz Atın

Trt Frekans Güncelleme Nasıl Yapılır? TRT Neden Açılmıyor?

Gökhan Tombak’ı Kim Silahla Vurdu?

“Kendimize güveniyorum”

Mahallî seçimde ittifak ya da yasa olmadığını anımsatan Kılıçdaroğlu, “Ancak halk bunu yaptı” diye konuştu. Yeni çıkan manilerin de halk tarafından aşılacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Halk demokrasiden yana tutum koyar. Ülkede bu kadar sorun varken bu problemlerin kaynağı olan partinin artık uzun mühlet iktidarda kalmayacağı gerçeği ortaya çıkmıştır. Biz TBMM’de anayasa değiştirecek çoğunluğu elde edeceğiz, bundan eminim, kendimize güveniyorum. Bir ülkeye gerçek manada demokrasiyi getirmek istiyorsunuz. Kim karşı çıkacak?”

Akşener’in “ilk tur” açıklamasına: Hangisinde daha başarılı olunur bugünden kestirmek güç

Kılıçdaroğlu, Düzgün Parti başkanı Meral Akşener’in “ittifak birinci tipe tek adayla gitmeli” yorumunu da şöyle kıymetlendirdi:

“Kafamda yüzde yüz şu olsun diye belirlenmiş bir model yok. Meral Hanım’ı dikkatle dinliyorum. Tek adayla gitmenin avantajından kelam ediyor. Olabilir. İttifak olarak bir ortaya gelip tek aday üzerinde anlaşabilirsek tek aday üzerinden gidilebilir. Bir sakıncası yok. Hangisinde daha başarılı olunur bugünden kestirmek güç. Önümüzdeki süreç içinde kamuoyu yoklamalarıyla ya da bu işi yeterli bilen şahıslarla oturup konuşmak lazım. Biz illa çok adayla ya da tek adayla gidin üzere bir dayatma içinde olmayacağız. Aslında ittifakımızın özelliği de demokratik olması, önderlerin rahatlıkla birbirleriyle konuşabilmesi, fikirlerini paylaşabilmeleri. Biz bu özelliğimizle Cumhur İttifakı’ndan ayrışıyoruz.”

“Var olan bütün sıkıntıların TBMM’de uygarca tartışılarak çözülebileceğini ortak irade bulunabileceğine inanıyoruz”

Öte yandan CHP önderi, Kürt sorunu tahlilinde HDP’yi işaret etmesiyle başlayan tartışmayla ilgili de konuştu. Kelamlarına rağmen İmralı’yı işaret eden eski HDP Eş Genel Lideri Sezai Temelli’ye istinaden verdiği “parlamento” karşılığını tekrar yenileyen CHP önderi, “Eğer ülkede kritik bir sorun varsa, uzun yıllardır çözülemiyorsa, tahlilin adresinin TBMM olması gerektiğini düşünüyoruz. Bunu yeni söylemiyorum. Öteden beri söylüyorum. Devletin legal organlarla muhatap olması gerektiğini her ortamda her fırsatta söylüyorum. Bütün kritik problemler ulusal kurtuluş savaşı dahil TBMM’de konuşulmuş, tahliller bulunmuş ve Türkiye problemlerin aşılmasını Meclis’in sayesinde gerçekleştirebilmiştir. Var olan bütün sıkıntıların TBMM’de uygarca tartışılarak çözülebileceğini ortak irade bulunabileceğine inanıyoruz. Sonuçta problemler ülkenin meselesidir, bir şahsın sorunu değil. ‘Adres İmralı’dır’ yaklaşımını yanlışsız bulmuyoruz” diye konuştu.

Yazının tamamını okumak için .

Siyasette “Kürt sorunu tahlilinin adresi neresi?” tartışması