Çocuklara hayat becerisi kazandırmalıyız

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Toronto’da da kızının yönettiği okulla yüzlerce çocuğa eğitim veren Kilittaşı Okulları’nın kurucusu Sema Kızılkaya, sınava hazırlayan bir okul olmayı tercih etmediklerini, iyi bir dil öğreterek çocukları dünyaya hazırladıklarını belirterek, “Bilgi artık çocukların elinin altında. Çocukları geleceğe hazırlamalı, hayat becerilerini kazandırmalıyız” diyor. Sema Kızılkaya ile eğitimi konuştuk:

Çocuklara hayat becerisi kazandırmalıyız– Eğitim yolculuğunuz nasıl başladı?
1990’da yılında kızımla bir süre Viyana’da yaşadık. Kızım anaokuluna gidiyordu. Anaokulu, çocukları parka götürdüğü bir gün üç yaşındaki kızımı parkta unuttular. Ben onu almaya gittiğimde üç cadde geçilerek gidilen bir parkta unuttuklarını hatırladılar, neyse ki kızımı parkta oynarken bulduk ve benim eğitim yolculuğum aslında böyle başladı. Sonra o anaokulunun sahibiyle biz çok yakın arkadaş olduk. Ben de Almanca öğreniyordum. Dilimi geliştirmem için bir başka okulda bana gönüllü bir iş ayarladı, bir sertifika programı almama yardımcı oldu. Türkiye’ye döndüğümde de tam kızımın gittiği anaokulu tarzında bir okul modeli açtım. Avusturalyalı arkadaşım buraya gelerek bana çok destek oldu. Toplam 16 yıl kızımın adı olan Doğa Anaokulları ile iş hayatına devam ettim.

– Burası da dil eğitiminin ağırlıkta olduğu bir okul muydu?
Evet. Kızımın Viyana’da gittiği okulun benzeriydi. Almanca sınıfımız vardı, konsolosluktan çocuklar geliyordu. Küçük, butik bir anaokuluydu. Her yıl, bir yıl öncesinden 60 çocuğumuz hazır beklerdi. Daha sonra okulu kapattım. Uluslararası bir okulun yöneticiliğini yaptım. O okul bana çok şey öğretti. O arada kızım Doğa büyüdü 2000’li yıllarda Montreal’e lise okumaya gitti. Ben de onunla yaklaşık üç sene Kanada’da yaşadım.

– Kızınız lise sonrası dönmedi mi?
Kızım Doğa şimdi 32 yaşında ve Toronto’da açtığımız Keystone Lisesi’nin başında. Doğa, lise eğitimini Montreal’de tamamladıktan sonra üniversite ve Mc Gill’de MBA yaparken İsviçre, İsrail, Çin, Japonya’da değişim programlarına katıldı. İngilizce ve Fransızca anadili gibi Almanca ve birazda İspanyolca öğrendi. Tüm bu deneyimler onun uluslararası bir yetişkin olmasını sağladı. Bu güzel ülkenin tüm çocuklarının en az benim kızım kadar vizyoner ve açık fikirli yetişmesi için çalışıyorum. Çocuklarımızın dünya vatandaşı olmaları için farklı dilleri bilmeleri, vizyoner olmaları ve bunu doğal ortamda deneyimlemeleri çok değerli. 2012’de uluslararası okul yolculuğumuz böyle başladı. Sonra da 2013’te ulusal okulu açtık. Yıllar sonra okul anıları aklına gelen her bir yetişkinin kalbinde bir sıcaklık hissetmesi, yüzünde bir tebessüm olması en büyük dileğimdir. Bizler her bireyin hayatlarına dokunmanın gururunu yaşıyoruz.

– İlkokul, ortaokul ve liseniz var.
Evet. Uluslararası lisemizde 75 öğrencimiz var. Her sene en az 10-12 yabancı çocuğu üniversiteye yerleştiriyoruz. O öğrencilerin bazıları Türkiye’de kalıp, bizim üniversitelerimizde okuyorlar, bundan çok gurur duyuyorum. Tabii Kanada, Amerika ya da Avrupa’ya giden öğrencilerimiz de var. Bu arada okullarımız üç senelik bir akreditasyon sürecinden geçerek, akredite oldu.

– Toronto’da okulu ne zaman açtınız?
Kızım Doğa büyüyüp, mezun olunca Kanada’da yaşamaya başladı. Biz de Toronto’da üç yıl önce lise açtık. O şimdi lisemizin başında annesinin yolundan gidiyor. Bu nedenle yurtdışındaki gelişmelerin bizzat içindeyiz.

BİR EKSİĞİMİZ OLUNCA UYUYAMIYORUM
Bir okul kurmak ve işletmek, çok çok zor. Buna rağmen ben işimi çok seviyorum. Her şeyin avantajı ve dezavantajı olduğu gibi bence farklı eğitim yaklaşımlarında artısı ve eksisi oluyor. Her şeyin bir arada olması mümkün değil. Bunca yıl sonra bile velilerden duyduğum olumsuz bir durumda geceleri uyuyamıyorum. Nasıl düzeltebileceğimi düşünüyor, yöneticilerimle hemen toplantılar yapıyorum. Hergün eğitim değişiyor, gelişiyor bu yeniliklere ayak uydurmak gerekiyor. Küçük, kendine özgü okul olarak kalmak en büyük hedefim. Ben artık bilgi çağında yaşadığımıza ve bilgiye çok kolay erişebildiğimize inanıyorum. Bu nedenle çocuklara dil becerisi kazandırmanın yanı sıra, esneklik, sorumluluk ve iletişim becerilerini geliştirecek eğitim modelleri içinde yer almalarına özen göstermeliyiz. Bu meziyetler eksik olduğunda yaşam başarısının da eksik olacağına inanıyorum. Bu arada okulculuk çok kısa bir süre içeresinde değişime uğrayacak. özellikle ortaöğretim ve sonrası online okullar çok önem kazanacak. Büyük ve zincir okullar yerini her mahallede açılacak küçük uzay üssü gibi mekanlara bırakacak. Her öğrenci kendi sorumluluğunda  derslerini takip edecek vespor, sanat, müzik gibi diğer alanlarına, hobilerine daha fazla vakit ayırabilecek. Şu anda Kanada’da bunun farklı modellerini yavaştan hissetmeye başladık bile. Bu nedenle bizde hem İstanbul’da hem Toronto’da okullarımızın Lise programlarına çok gelişmiş bir online lise programı başlattık.

Çocuklara hayat becerisi kazandırmalıyız

SINAVA HAZIRLANMAK İSTEYEN VELİ GİDİYOR
Biz sınavlara hazırlamıyoruz. İlkokul 1, 2, 3’üncü sınıfta çok fazla sorun çıkmıyor. Onu bilerek veli geliyor. Ama bu demek değil ki akademik olarak zayıfız. Özellikle son iki yıldır diyebilirim akademik olarak okulumuz oldukça iyi bir yere geldi. Sınavlara hazırlamıyoruz ama akademik programımızı zenginleştirilmiş program ile en kaliteli şekilde vermeye çalışıyoruz. Doğal ortamda çoğunlukla yabancı öğretmenler eşliğinde vizyoner, İngilizceyi anadili gibi konuşan, Fransızca konuşma becerisi yüksek, sağlıklı beslenmeyi içselleştirmiş, mutlu ve farkındalığı yüksek bireyler yetiştirmeye özen gösteriyoruz. Tüm bunlar okulumuzun önceliği olurken sınavlara hazırlayamıyoruz. Zaten bir okul her şeyi veremez, hem sınavlara hazırlasın, hem dünya vatandaşı yetiştirsin bu gerçekten mümkün değil bunu yapmaya çalışan okulda her iki yaklaşımda eksik kalır. Bizim sınavlara hazırlama iddiamız olmasa da bizim okulumuzdan da sınav kazanan öğrencilerimiz olacaktır. Bu eylülde ilk kez 8’inci sınıfımız olacak, hepsi çok akıllı ve çift dille büyümüş çocuklar eğer aileleri hafta sonu sınavlara hazırlık için onları desteklerlerse mutlaka iyi okullara giren öğrencimiz olur. Ama bir çok öğrencimiz bizim onlar için açacağımız Anadolu lisemize devam etmeyi hayal ediyorlar. Biz ulusal okulumuzda 4 yaşından beri yabancı dil olan Fransızca konuşma becerisini geliştirmek için 5’inici sınıfta Fransızca dil ağırlıklı sınıf yapıyoruz. İngilizce ve Türkçe anadili gibi konuşan çocuklarımıza pratikte, anadili Fransızca olan öğretmenler ile bu fırsatı tanıyoruz. Çok dil öğrenerek büyüyen çocukların IQ yüksek oluyor, farkındalıkları da bu oranda yüksek olan çocuklar isterlerse her türlü başarıyı yakalayabilirler. Bu eğitim yaklaşımımız tabii her ailenin beklentisini karşılamıyor, tamamen sınavlara hedeflenen aileler için biz doğru bir okul değiliz. Ailenin mutlu olmadığı okulda öğrencide mutlu olamıyor.

BUTİK OKUL OLARAK KALMAYI ARZU EDİYORUZ
Toronto’da lise, Dragos ve Çiftehavuzlar’da anaokulu, Çamlıca kampüste ulusal ilkokul ve ortaokul, uluslararası ilkokul, ortaokul ve lisemiz var. 2021 yılında ulusal okulumuzun Anadolu Lisesini açmayı hedefliyoruz. Tek kampüsümüz ve anaokullarımız ile devam etmek istiyor, hiçbir zaman zincir okul olmak istemiyoruz. Kontrolü kaybetmek istemiyorum.

ÇOCUKLARI GELECEĞE HAZIRLAMALI
Gelecekte bilgi değil sorumluluk becerisine odaklanan okullar değer kazanacak. Artık bu klasik yaklaşımın değişmesi gerekiyor. Bizim elimize gelen yabancıların özgeçmişlerine baktığımızda, okullarını bitirene kadar bir çok farklı işler, hobiler deneyimliyorlar gerçekten hayran kalıyorsunuz. Bazen bizler bunları inandırıcı bulamıyoruz, çünkü bizler böyle büyümedik, halen burada çocuklarımızda böyle büyümüyorlar ama çocuklarımızı bu şekilde yetiştirmezsek dünyada gelişmiş yaşıtları ile nasıl bir farklılık yaratabilirler ki? Biz bunu yapabiliriz, hayat sorumluluğu öğretin başka bir şey yapmacanızda olur. Ama her şeyi yapıp sorumluluk vermezseniz eğitimine harcadığınız tüm masraflar bile bence boşa gidecek. Ben bunu çocuklarım için yaptım ve halen yapmaya devam ediyorum, 14 yaşında oğlum Ömer’in sorumluluk sahibi olması için bu ülke şartları içinde en azından bazı derslerini online almasını sağladım. Yurtdışında yaşadığı bir dönemde 10 yaşındayken dondurmacıda çalışması için izin kağıdı imzaladım. Her ülkenin şartlarına göre onlara verebileceğimiz sorumluluklar olduğuna inanıyorum.

KİMDİR?
Sema Kızılkaya İstanbul’da doğdu. Yeditepe Üniversitesi Reklam Yöneticiliği Bölümü’nden mezun olan Kızılkaya, bunun yanı sıra Viyana’da okul öncesi eğitimine ilişkin bir sertifika programı tamamladı. İlk olarak okul öncesi, sonrasında ise okulöncesi eğitim alanında uzun yıllara dayanan bir deneyime sahip Kızılkaya, 1991 yılında Doğa Çocuk Kulübü’nü ve Doğa Bebek Evi’ni kurdu ve 16 yıl boyunca yöneticiliklerini üstlendi. Kanada’da ‘’Home Day Care’’ eğitimi aldıktan sonra, bu konsepti Türkiye’de uygulamaya koydu. 2008-2012 yılları arasında Plus Uluslararası Anaokulu’nun yöneticiliğini yaptı. Bu deneyimleri ışığında Keystone Uluslararası Okullarını 2012 de bir yıl sonra ise Özel Kilittaşı Okullarını kurdu. 2017’de Toronto’da Keystone Uluslararası Lisesi’ni açtı.

Çocuklara hayat becerisi kazandırmalıyız

izmir escort

izmir escort

antalya escort

escort izmir

bursa escort

porno izle

türk porno

escort antalya

apkdownloadx.com

izmir escort

eskişehir escort

takipçi satın al

instagram takipçi satın al

tiktok takipçi satın al

tiktok beğeni satın al

gramtakipci.com.tr

smm panel

oyun forumu

antalya escort

istanbul escort

izmit escort

porno

escort beşiktaş

escort avcılar

porno izle

porno izle

porno izle

porno izle

porno izle

istanbul escort

porno izle

izmir escort

porno izle

istanbul escorts