TÜGVA Bilgilerinin Tahrif Edilerek Sızdırılmasına Ait Dava

İSTANBUL (AA) – Hukuksuz biçimde ele geçirdiği Türkiye Gençlik Vakfı (Tügva) bilgilerini değiştirip sızdırarak toplumsal medyada yayınladığı argümanıyla firari sanık Cihan Yücel’le birlikte yargılanan tutuklu sanık Ramazan Aydoğdu suçlamaları kabul etmedi.

İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanık Aydoğdu, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve İmajlı Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Firari sanık Cihan Yücel ile müşteki-mağdur Tügva‘yı ise avukatları temsil etti.

Duruşmada, evvelki celse alınan orta karar gereği Tügva‘ya yazılan yazıya karşılık verilmediği lakin Vakfın avukatının, sorulara ait yanıtlarının yazılı olduğu bir dilekçeyi mahkemeye sunduğu belirtildi. TÜGVA avukatının, sorulara karşılık, “sanık Aydoğdu’nun vakıfta resmi misyon almadığı, kurullarda istekli olarak misyon yaptığı, kendisine vakıfla ilgili gereç teslim edilmediği, gönüllülük hizmetinin sona erdiği, iş akdi sona eren çalışanların gereçleri vakfa teslim ettiği, bu kişinin bir çalışan olmadığı için kendisiyle bir gereç paylaşımı olmadığı” tarafında yanıtlar verdiği aktarıldı.

Tekrar TÜGVA’nın 10 Şubat 2022 tarihli bir bilgilendirme yazısını evraka sunduğu kaydedilen duruşmada, bu bilgilendirmeye nazaran, “vakfa ilişkin aygıtların şahıslara zimmet formuyla teslim edildiği, aygıtlarda parola kullanıldığı ve kolay şifreye müsaade verilmediği, Vakıf malzemelerinin siber akına karşı aktüel güvenlik yazılımlarıyla korunduğu ve en üst seviyede güvenlik sağlandığı”nın bildirildiği tutanağa geçirildi.

Beyanı sorulan TÜGVA avukatı Seçkin Koç, kanıtların açık ve net olduğunu belirterek “Şikayetimiz devam ediyor. Müdahillik talebimizin kabulüne ve sanıkların cezalandırılmasına karar verilmesini talep ederiz.” dedi.

“Vakıfta vilayet ve ilçe atamalarından sorumluydum”

Savunması sorulan sanık Ramazan Aydoğdu, TÜGVA’da vilayet ve ilçe alanlarından sorumlu teşkilat koordinatör yardımcısı olarak vazife yaptığı, bu vazifesine ait kimliğini belgeye sunduğunu öne sürerek, “Vakıfta vilayet ve ilçe atamalarından sorumluydum ve disiplin soruşturmaları yapmakla da görevliydim. Resmi mail hesabından disiplin soruşturmasına husus mailler var. Lider Enes Eminoğlu’nun bana gönderdiği mailler var. Polis raporlarını da taraflı görüyorum. Orada çalıştığıma dair raporlar ve sayısız evrak var.” dedi.

En son TÜGVA üyesi 5 bin kişinin külliyede buluşması tertibini kendisinin yaptığını ve Vakıfta gerçekleşen öbür tertipleri da tertiplediğine dair dokümanlar bulunduğunu savunan Aydoğdu, “Ya ben şizofrenim ve kendi başıma vakıf kurup yönettim ya da karşı taraf cezalandırılmam istikametinde çalışıyor. Orada üç tane ana soruşturma yaptım ben. Biri Adana’daydı. Lider da buradaki avukat Seçkin Koç’tu. Hatta Adana lideri misyondan alındı diye Seçkin Koç bana kızdı.” diye konuştu.

Evraka sunduğu dokümanların tamamının Vakıfta faal bir halde misyon yaptığını net halde ortaya koyduğunu ve gittiği birçok kentte yol-kalma-yemek masraflarının tamamını Vakfın karşıladığını aktaran Aydoğdu, “Bu, açıkça çalıştığımı gösterir. Yürüttüğüm soruşturmalar sonucunda kimi şahıslar vazifeden alındı. Demek ki şizofren değilim. Bunlar bana esasen talimatla geliyor. Polis taraflı davranıp kanıt karartmıştır.” sözünü kullandı.

Savcının sorularına karşılıklar

Duruşma savcısı, sanık Aydoğdu’ya birtakım sorular yöneltti. Aydoğdu bu sorulara karşılık, “dava konusu HP marka bilgisayarın kendisine TÜGVA tarafından verildiği, kendisinden evvel iki kişinin kullandığı, format atılmadan verildiği, dava konusu WhatsApp yazışmalarının kendisine Enes Eminoğlu’nca flash diskte verildiği ve bu yazışmalara birebir bilgisayarda açıp baktığı” halinde yanıtlar verdi.

Vakfın ana giriş havuzuna girişlerin sonlu olduğunu, bu girişi yalnızca Vakıf Genel Lideri’nin özel kalem müdürü Mahmut Emin Yalçınkaya ve Enes Eminoğlu’nun özel kalemi Esat Erdoğan’ın gerçekleştirebildiğini de anlatan Aydoğdu, bilgisayarında bulunan uzantıların Vakıftaki misyon alanına ait olduğunu ve tez edildiği üzere hackerlik yapması durumunda bütün ünite belgelerini ele geçirmesi gerektiğini lisana getirdi.

Sanık Aydoğdu’nun avukatı ise Esat Erdoğan’ın 2017’de FETÖ’yle ilgili cürümden tutuklandığı ve ByLock kullandığının tespit edildiğine işaret ederek, bu kişinin bilgisayarının 2 ay boyunca kaybolduğunu ve daha sonra bulunduğunu, sızdırmayı bu kişinin yapmış olabileceğini söyledi. Kabahat ile müvekkili ortasında illiyet bağı olmadığını savunan avukat, yazışmaların ekspere inceletilmesini, beraat ve tahliye kararı verilmesini, hukukî kişi olduğu için vakfın müdahillik talebinin kabul edilmemesini istedi.

Firari sanık Cihan Yücel’in avukatı ise dava konusu evrakların gerçek olup olmadığının TÜGVA’ya sorulmasını ve gazeteci olan müvekkili tarafından evrakın ayrılmasını talep etti. Yücel’in avukatı ayrıyeten evrakların gerçek olduğunun kabul edilmesi halinde müvekkilinin gazetecilik faaliyeti yaptığının kabul edilmesi gerektiğini de kelamlarına ekledi.

Savcı, Yücel’in avukatına, “Müvekkilinizin evrakları Ramazan Aydoğdu’dan almadığını söyleyebilir misiniz?” diye sordu. Avukat da “Bu konuların müvekkilime sorulması gerekir. Ben onun ismine konuşamam.” sözünü kullandı.

Bu sırada tekrar kelam alan sanık Ramazan Aydoğdu, “Cihan Yücel’in, ben gözaltındayken de ‘kendisine dokümanların geldiği’ tarafında beyanı var. Günah keçisi benmişim üzere davranılıyor.” dedi.

Orta karar

Savcılık mütalaasının akabinde orta kararını açıklayan mahkeme, sanık Ramazan Aydoğdu’nun tutukluluk halinin devamına hükmetti.

Dava konusu evraklara hangi tarihte erişim sağlandığı, nasıl manipüle edildiği ve gönderildiği, ayrıyeten sanıklar ortasında irtibat bulunup bulunmadığına yönelik tespit için belgenin uzmana gönderilmesine ve rapor alınmasına karar veren mahkeme, TÜGVA’nın müdahillik talebinin kabulünü de kararlaştırdı.

Mahkeme duruşmayı 11 Mayıs’a erteledi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Hatalar Ofisince hazırlanan iddianamede, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Şube Müdürlüğüne 12 Kasım 2021’de bir ihbar gönderildiği aktarılarak “Sosyal medyada yayınlanan temelsiz haberleri ‘metcihan’ isimli Twitter kullanıcısı olan gazeteciye servis edenlerin vilayet spor müdürlüğünde çalışan Ramazan Aydoğdu isimli şahıs olduğunu ortak arkadaşımızdan duydum. Harddiski de varmış, bilgileri meskeninde saklıyormuş, gözü üzere bakıyormuş.” biçimindeki ihbar üzerine şüpheliler hakkında Başsavcılıkça soruşturma başlatıldığı belirtiliyor.

Ramazan Aydoğdu’nun 19 Kasım 2021’de gözaltına alındığı, dijital malzemelerde yapılan incelemede “tugvabelgeleri” isimleriyle 3 mail adresi, Twitter’da da “tugvabelgeleri” ismiyle hesap açtığının tespit edildiği anlatılan iddianamede, Aydoğdu’nun malzemelerinde, TÜGVA’ya ilişkin bilgisayarlardan elde edildiği bedellendirilen Vakıf evraklarına ilişkin kısa yolların yer aldığı, bir USB belleğin imajında, “metcihan” isimli Twitter kullanıcısının (Cihan Yücel) TÜGVA yönetici ve çalışanlarına ilişkin olduğunu belirttiği WhatsApp sohbetlerine ilişkin özgün görseller olduğu bedellendirilen ekran fotoğraflarının yer aldığı aktarılıyor.

TÜGVA’ya ilişkin bilgisayarlardan elde edilmiş olduğu bedellendirilen vakıf evraklarına istek dışında ve hakkı olmaksızın erişim sağladığı belirtilen Aydoğdu’nun bu evrakları manipüle edip değiştirerek kuşkulu Cihan Yücel’e gönderdiği anlatılan iddianamede, sanıklar Yücel ve Aydoğdu’nun ferdî bilgi evraklarını fikir, aksiyon birliği içerisinde, maddi iştirak halinde hareket ederek herkese açık toplumsal medya hesaplarından paylaştığı öne sürülüyor.

İddianamede, Aydoğdu’nun, zincirleme biçimde “bilişim sistemindeki dataları bozma, yok etme, erişilmez kılma, sisteme bilgi yerleştirme” ve zincirleme halde “kişisel dataları hukuka ters olarak ele geçirmek yahut yaymak” cürümlerinden 3 yıl 9 aydan 10 yıl 6 aya kadar mahpusla cezalandırılması isteniyor.

Yücel’in ise zincirleme biçimde “kişisel dataları hukuka karşıt olarak ele geçirmek yahut yaymak” cürmünden 3 yıldan 6 yıla kadar mahpus cezasına çarptırılması talep ediliyor.

AA / Murat Kaya – Yeni

TÜGVA bilgilerinin tahrif edilerek sızdırılmasına ait dava