Akdeniz Üniversitesi nakil bekleyen 210 hastayı hayata bağladı

15 Şubat 2022, 00:08 yayınlandı

A+
A-

Paylaş

Akdeniz Üniversitesi

Karaciğer, böbrek, kalp, kornea, kemik iliği, yüz, kol, bacak üzere kompozit doku nakilleriyle dünyada en çeşitli organ nakli yapılan merkezler ortasında yer alan Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezi, nakillerini başarılı biçimde sürdürüyor.

Salgından en çok etkilenen kronik hastalar ortasında yer alan ve bekleme talihi olmayan organ nakil hastaları, hekimlerin başarılı operasyonlarıyla can buluyor.

Sene sonuna kadar 200 civarında böbrek, 60 karaciğer nakli yapmayı hedeflediklerini aktaran Aydınlı, “Bağışlar düştüğü için bekleme listemizdeki hastalarda badireler oluyor. Her yıl karaciğer bekleme listemizde yüzde 10 civarında hastamızı kaybediyoruz. Salgın devrinde kayıplarımız yüzde 25’lere çıktı. 3-9 Kasım Organ Bağış Haftası’nı mazeret ederek, vatandaşlarımızı bir kere daha organ bağışına davet ediyoruz.” diye konuştu.

Dördüncü dereceye kadar olanlardan nakil yapabildiklerini vurgulayan Aydınlı, şunları kaydetti:

“Kan ve kayın akrabaları direkt verebilirler, etik konsey müracaatına gerek yok. Lakin bunun dışında olan vericiler etik şuraya müracaat etmeliler. Biz bir belge hazırlıyoruz. ‘Tıbbi taraftan hastanın sorunu yoktur’ diye. Etik konsey da etik istikametten inceliyor, bir problem yoksa kan ve kayın dışında da beşerler organ bağışında bulunabilirler. Memleketler arası kurallara uygun olarak bağışın yapılmış olması ve etik konseyin buna onay vermesi gerekiyor. Arkadaşı, tanıdığı da bağış yapabilir.”

Aydınlı, nakil olmak için yurt dışından da hastaların geldiğini, sıhhat turizmi için hastanenin güçlü alt yapıya sahip olduğunu kelamlarına ekledi.

“Yenidoğandan ileri yaş kümesine her yaştan nakil bekleyen hastalarımız var”

Organ Nakli Merkezi Koordinatörü Nilgün Bilal de organ bağışının nakil bekleyen hastalar için çok değerli olduğunu tabir etti. Salgının herkesi çok etkilediğini belirten Bilal, “Sadece bu hafta değil, hastalarımızın her gün düşünülmesini istiyoruz. Daha fazla fark edilmelerini, kendileri için umut oluşmasını istiyoruz. Aslında toprak olacak vücutların bir modülünün hayatta kalma umudu olanlara can olmasını istiyoruz.” diye konuştu.

Beyin vefatının gerçek bir vefat olduğunu ve geri dönüşünün olmadığını aktaran Bilal, yenidoğandan ileri yaşlara kadar her yaş, cinsiyet ve ırktan nakil bekleyen hastalarının olduğunu lisana getirdi.

Beyin mevti gerçekleşen kişinin böbrek, karaciğer, pankreas, akciğer, kornea, kolları, yüzü, rahim (uterus) başta olmak üzere tüm organ ve dokularının bağışlanabileceğini anlatan Bilal, “Bu hayatta iz bırakabilmek için insanlığa can olmak gerekiyor.” dedi.