Gebeyken Covid-19’a yakalanan Sencer: “Keşke aşı olabilseydim, olmadım. Fakat pişman oldum, daha kolay atlatabilirdim”

6 Şubat 2022, 03:39 yayınlandı

A+
A-

Paylaş

Gebeyken Covid-19’a yakalanan Sencer: “Keşke aşı olabilseydim, olmadım. Lakin pişman oldum, daha kolay atlatabilirdim”

Başhekim Prof. Dr. Hasret Moraloğlu Tekin: “Son 2 ayda Covid’li gebelerimiz daha ağır seyrediyor, ağır bakıma yatışlarda 4-5 kat artış görüyoruz”

“Hiç biri aşılı değil, ne yazık ki hamile kümemizde aşılanma oranı çok düşük”

ANKARA – Hamilelik sürecinde Covid-19’a yakalanan ve aşı olmadığı için ağır geçirdiğini belirten Yeşim Sencer, “Doğumdan evvel Covid oldum. Bir hafta boyunca izole oldum. Ağır bir formda geçirdim. Bebeğim ile birlikte hamilelik sürecimde yakalandım bu hastalığa. Biraz beni gebelikte zorladı açıkçası. Keşke aşı olabilseydim. Olmadım. Güvenmedim aşıya. Fakat pişman oldum. Daha kolay atlatabilirdim Covid-19 sürecini” dedi.

30 yaşında olan ve ikinci çocuğuna hamileliği esnasında Covid-19’a yakalanan Yeşim Sencer, hastalık sürecinin çok ağır geçtiğini söyledi. Covid-19 aşısını olmadığını söyleyen ve bundan ötürü çok pişman olduğunu belirten Sencer, tüm anne adaylarına aşı olmaları konusunda davette bulundu. Öte yandan son iki ayda Covid-19’a yakalanan hamilelerde artış olduğunu ve ağır bakımlara geçişte de 4-5 kat artış gözlemlendiğini kaydeden Ankara Kent Hastanesi Bayan Doğum Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hasret Moraloğlu Tekin, bu hamilelerin tamamının aşısız olduğunu belirtti. Elde edilen datalar ışığında uygulanan Covid-19 aşılarının anne adaylarına ve bebeklere hiçbir ziyanı bulunmadığını vurgulayan Başhekim Tekin, aşı olmayan anne adaylarında Covid-19’un çok ağır seyredebildiğini ve vefat oranlarının da arttığı kaydetti. Başhekim Prof. Dr. Moraloğlu Tekin, tüm anne adaylarının aksatmadan aşılarını olmaları gerektiğini söyledi.

“Keşke aşı olabilseydim, olmadım güvenmedim aşıya, fakat pişman oldum, daha kolay atlatabilirdim”

30 yaşında olan ve ikinci çocuğuna hamileliği esnasında Covid-19’a yakalanan Yeşim Sencer, “Doğumdan evvel Covid oldum. Bir hafta boyunca izole oldum. Ağır bir biçimde geçirdim. Bebeğim ile birlikte hamilelik sürecimde yakalandım bu hastalığa. Biraz beni gebelikte zorladı açıkçası. Keşke aşı olabilseydim. Olmadım. Güvenmedim aşıya. Lakin pişman oldum. Daha kolay atlatabilirdim Covid sürecini. Doğumhaneye giderken hekimler bizi izole bir formda götürüyorlar. Cibinlik örtüyorlar bebeğe doğum esnasında bir bulaş olmasın diye. Bebek farklı bir odaya alınıyor. Emzirirken dikkat ediyoruz ve emzirdikten sonra bir buçuk metre uzaklıkta bırakıyoruz. Daha sonra tekrar maske ile emziriyoruz. Yani maskeyi hiçbir halde çıkarmıyoruz. Bebeğime bulaşmıştır diye çok korktum. Aslında evdeyken de aklım daima bebekteydi. Sancılarım artarken de sanki bebeğe mi geçiyor? Covid sancısı mı yoksa doğum sancısı mı anlaşılmıyordu bir türlü. Keşke aşı olabilseydim. Güvenseydim aşıya keşke. Pişmanım keşke doğumdan evvel aşı olsaydım. Kesinlikle aşıyı olsunlar, aşıdan ziyan yok. Ben buradan çıkar çıkmaz aşı olacağım. Bebeklerini muhafazaları için aşı olmalarını öneriyorum” tabirlerini kullandı.

“Son 2 ayda Covid’li gebelerimiz daha ağır seyrediyor, ağır bakıma yatışlarda 4-5 kat artış görüyoruz”

Bayan Doğum Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Moraloğlu, “Covid-19 hastalığının hamileler için kıymetli bir risk faktörü olduğunu ve gebeliğin kendisinin Covid-19 pandemisi için bir risk kümesi olduğu artık kanıtlandı. Yani hem Hastalık Denetim ve Tedbire Merkezi hem de Dünya Sıhhat Örgütü bunu bütün raporlarında yayınladılar. Bilhassa son aylarda Delta mutasyonuna uğraması ile birlikte tüm popülasyonda Covid-19 enfeksiyonundaki artış ile birlikte hamilelerde de daha sık görmeye başladık. Biz Covid’in başından bu yana Ankara Kent Hastanesi olarak tüm Covid hamilelere hizmet veriyoruz. Özel bir servisimiz var, özel ameliyathanemiz ve özel ağır bakımlarımız var. Kendi şahsi deneyimimize de dayanarak söyleyebilirim ki pandeminin birinci günlerine nazaran bilhassa son 2 ayda Covid’li gebelerimiz daha ağır seyrediyor. Ağır bakıma yatışlarda 4-5 kat artış görüyoruz. Ağır bakımdan geri dönüşlerde azalma var ne yazık ki. Bilhassa de anne vefatlarında geçen seneye oranla 4-5 kat artış görüyoruz” halinde konuştu.

“Hiç biri aşılı değil, ne yazık ki hamile kümemizde aşılanma oranı çok düşük”

Ağır bakım servisinde tedavi gören ve vefat eden anne adaylarının tamamının aşısız olduğunu belirten Prof. Dr. Tekin, “Hiç biri aşılı değil. Ne yazık ki hamile kümemizde aşılanma oranı çok düşük. Biz pandeminin birinci safhalarında aşılar ülkemizde de yaygınlaşmaya başladığında da anket çalışması yapmıştık. Hamilelere sormuştuk, ‘aşı hakkında ne düşünüyorsunuz’ diye. O da milletlerarası bir mecmuada yayın oldu. Hamilelerde aşı kabulü yüzde 35’lerdeydi. En büyük çekinceleri de ‘acaba bebeğime aşı ziyan verir mi’ sorusu idi. İkincisi de aşıların hamilelerde güvenilirliği ile elde gereğince data yok diyorlardı. En değerli iki sebep buydu. Fakat şuan bilhassa son bir ayda mRNA aşılarının dünyada yaygın yapılması ile birlikte Amerika ve İsrail’den çok geniş serili hamile bilgileri yayımlandı. Artık elimizde gereğince bilgi var sahiden. 139 bin hamile verisi var elimizde. CDC ve DSÖ’nün yayımladığı. Görülüyor ki mRNA aşıları inançlı. Gebeliğin her ayında inançla kullanılabilir. Bunlar aslında canlı virüs aşıları değil. Biz zati evvelden de hamilelere canlı olmayan virüs aşılarını yapıyorduk. Grip aşısı, Hepatit aşısı ve Tetanoz aşısını yapıyor ve hiçbir yan tesir görmüyorduk. Yeniden yayınlanan bilgilere bakıldığında aşılanan ve aşılanmayan kıyaslandığında ne erken doğum ne düşük tehdidinde bir artış olmadığı, ne annede bir yan tesir potansiyelinde artış yapmadığı, enfeksiyona sebebiyet vermediği gösterdi. Doğum sonrasında da bebeklerde rastgele bir sorun oluşturmadığına dair elimizde çok önemli bir veri var” diye konuştu.