İSTANBUL VİLAYET SIHHAT MÜDÜRÜ YENİ BİR KAPANMANIN GÜNDEME GELECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM

İSTANBUL Vilayet Sıhhat Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, İstanbul’da hadise sayılarında son haftalarda bir sakinliğe girildiğini, Ekim-Kasım aylarında olay sayılarında bir artış yaşansa da aşılamalar sayesinde, bu artışın evvelki piklerdeki kadar hastanelere yansıyacağını düşünmediğini söyledi. Prof. Dr. Memişoğlu, yeni bir kapanmanın gündeme geleceğini düşünmediğini de belirleterek Zati dünyada da gösterildi ki okullar ya da hareketli ömürde kapanmalara gittiğinizde, konut içi bulaşlar artıyor. Ben, aşılanma oranlarımızın artması ve insanlarımızın da ahengi ile yeni bir kapanmaya gitmeden bu süreci aşacağımızı düşünüyorum dedi.

İstanbul Vilayet Sıhhat Müdürlüğü datalarına nazaran Kovid-19 pandemisinde en yüksek hadise sayıları ve hastaneye yatışlar, geçtiğimiz yılın Ekim-Aralık ayları ile bu yılın Mart-Mayıs aylarında yaşanan piklerde görüldü. Bayramdan çabucak sonra tekrar olay artışları yaşansa da, aşılamaların da tesiriyle sıhhat sistemi çok da zorlanmadan bu süreci atlattı. İstanbul Vilayet Sıhhat Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, şu anda İstanbul’da ağır bakım ve servislerdeki doluluk oranlarının, Kovid dışı hadiseler da dahil olmak üzere yüzde 50-60’lar bandında gittiğini belirterek aşılanmalar ve toplumun da hastalığa karşı daha uyumlu olması sayesinde büyük bir artış beklemediklerini söyledi.

GENÇLERİN 65 YAŞ ÜSTÜ KÜMESİ ÖRNEK ALMASI LAZIM

Yüz yüze eğitim olmazsa olmaz diyen Prof. Dr. Memişoğlu, O nedenle bütün çocuklarımızın okula gidebilmesi için her türlü hazırlığı yaptık. Bütün testleri istendiği anda yapabilecek kapasitemiz var. Salgın başladığında İstanbul’un toplam günlük test kapasitesi 2 binlerde bile değildi. Şu anda günlük 150 binin üzerinde PCR tetsi yapabiliyoruz. Evvelce test sonuçlarının çıkması 24 saati geçiyordu, şu anda 4-6 saat içinde sonuçları verebilir haldeyiz. Münasebetiyle eğitimcilerde haftada 2 PCR testini her an yapabilecek altyapımız hazır. Lakin bizim tercihimiz, buna gerek kalmadan bütün öğretmenlerimizin, eğitimcilerimizin aşı olması dedi. Prof. Dr. Memişoğlu, İstanbul’da 65 yaş üstü kümenin tamö aşılanma oranının yüzde 91’in üzerine çıktığına ve gençlerin de bu kısmı örnek alması gerektiğine dikkat çekerek Bu çok büyük bir oran, onlara teşekkür ediyorum. Gençlerin de onları örnek almasını istiyorum diye konuştu.

AŞI AYKIRISI DOKTORLARA EN BÜYÜK CEZA ONLARIN KENDİ VİCDANLARI OLUR

Son günlerde toplumsal medyada da epeyce fazla gündemde olan aşı aykırısı telaffuzlarda bulunan sağlıkçıların yarattığı polemiklerle ilgili de konuşan Prof. Dr. Memişoğlu, bu bireylerin bilimin flu alanlarından yararlanarak aşılarla ilgili polemik yarattığını söyledi. Prof. Dr. Memişoğlu, Maalesef her meslek kümesinde olduğu üzere hekimlikte de eğitimcilerin ortasında da, hukukçularda da uyumsuz kesitler olacaktır. Bu kesim, sıhhatle ilgili bilimin flu alanlarından yararlanıp bunu kullanıyorlar. Artık düşünün, penisilin iğnesi yaptırmayın diyen biri tabip olabilir mi Artık biliyoruz ki penisilinle ilgili flu alan yok, mikrobik hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. Fakat penisilin yaptırdığın vakit alerji olma riskin var Kimse çıkıp da alerji yapabilir, beşerler ölebilir, bunu diyecek bir bilim insan yok. Aşı da birebir biçimde. Şu anda aşı ile ilgili spekülasyon yapalanlar işte bu uç noktaları kullanıyorlar. Doğal ki bu arkadaşlarımıza ceza da verilebilir. Lakin en büyük ceza, bunların vicdanı ile kendilerini başbaşa bırakmaktır. Zira bugün baktığınızda, ağır bakımımızda yatan hastaların yüzde 60’ı aşısız kısımdan. Ölenlerin ve yüzde 80’i aşısız. Bu insanlardan bir adedini bile makûs niyetli olarak etkilemişlerse, aşı olmamalarına sebep olmuşlarsa, bunların ağır bakımı düşmesi ya da daha sonra ölmesine sebep olmuşlarsa en büyük ceza onların kendi vicdanları. Olağan ki devletimiz de bunlarla ilgili gerekli soruşturmaları yapacaktır. Fakat sonuçta aşı, insanların kendi şahsî inisiyatifi ile yaptırması gereken bir şey dedi.

AŞI ZITLARINA DAVET AĞIR BAKIMLARDAKİ HASTALARIN KAÇI AŞISIZ BİRLİKTE GÖRELİM

Aşıların çok kısa müddette geliştirildiğine ait polemiklere de değinen İstanbul Vilayet Sıhhat Müdürü Prof. Dr. Memişoğlu, aşı aksisi tabiplere de davette bulunarak şunları söyledi Çok kısa müddette geliştirildi vs diye speküle ediliyor lakin kısa müddette değil, 7-8 ay, bir sene uğraşıldı bu aşıların geliştirilmesi için. Kaldı ki yeni çalışmalar da değildi birden fazla. Hem çalışma hem laboratuvar olarak altyapıları zati vardı. Artık BioNTech aşısına da FDA olağan ruhsatını verdi, acil kullanım onayından çıkararak. Öteki aşılarla ilgili süreç de devam ediyor bu mevzuda. Bütün bunlara karşın aşı tersliğinde bulunan doktor arkadaşlarımız, ağır bakımlara gelsinler, kaç tane aşılı, kaç tane aşısız hasta var bir arada tespit edelim. Ondan sonra çıkıp açıklama yapsınlar. Bu kadar net konuşuyorum.

AŞILAR VEFAT VE AĞIR BAKIM SAYILARINI AZALTIYOR

İnsanlara zorlama ile aşı yaptırılamayacağını fakat aşı olmadıkları vakit diğerlerine da bulaştırma riskleri olacak alanlarda başkalarını müdafaanın da devletin mükellefiyetinde olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Memişoğlu, Salgın ne vakit bitecek kimse bilmiyor. Lakin şu anda şu gözüküyor, dalgalı bir seyir var, bu salgında vefat oranlarını da ve ağır bakım oranlarını da hasta yükünü de en çok azaltan aşı, bu ispatlamış durumda. Bunun haricinde şayet siz ferdî olarak maske uzaklık kurallarına dikkat ederseniz, toplu alanlarda kendinizi korursanız, hastalanmıyorsunuz. İstanbul’da son 15 gündür bir sakinlik var olay sayılarında, yatan hastalarımızda da. Eylül-Ekim aylarındaki insanların davranışları ve aşılanmanın da yaygınlaşmasıyla bir arada bu aylarda bir yükseliş olsa dahi geçmişteki üzere çok yüksek bir trend yaşanacağını düşünmüyorum. Lakin yükselse dahi bunu hem aşılanma ile hem sıhhat sistemimizin güçlü olması sayesinde, hem de insanlarımızın ahengiyle çok rahatlıkla yönetebileceğimizi düşünüyorum dedi.

OKULLARIN TEKRAR KAPANMASI GÜNDEMDE DEĞİL

Prof. Dr. Memişoğlu, yeni bir kapanmanın gündemde olmadığını da vurgulayarak kelamlarını şöyle noktaladı Salgının birinci vakitlerinde hadise sayıları pik yaptığında dünyanın kimi gelişmiş ülkelerinde beşerler sokaklarda tedavi edilirken, İstanbul üzere bir mega kentte hiçbir hastamız mağdur olmadı. Aşısız olduğumuz, hastalığın yeni farkına vardığımız o vakitlerde bile kimse tedavisiz kalmadı. Biz bu biçimde bir daha kapanma olacağını iddia etmiyoruz ve bunu umut ederek yolumuza devam ediyoruz. Dünyada da aslında şunu gösterdiler, okullar üzere çok hareketli alanlardaki kısıtlamaları uzun mühlet yaptığınız vakit, bu sefer konut içi bulaşlar, okul dışı bulaşlarda artış yaşanıyor. O nedenle okulların tekrar kapatılmasının bundan sonra gündemde olacağını düşünmüyorum. Kapalı alanların da beşerler dikkat ettiği sürece, havalandırmaları gerektiği formda yapıldığı sürece kapanacağını ön görmüyoruz. Biz insanları güzelleştirmek, onlara yararlı olmak için çalışan bir meslek grubuyuz. Benim doktoruma, hemşireme, sıhhat memuruma, şoförümden paklık elemanlarıma ya da laborantıma, bu toplumun nitekim çok büyük bir minnet borcu var. Bilhassa şiddet olaylarında toplumun sıhhat çalışanlarına sahip çıkmasını istiyorum

İSTANBUL VİLAYET SIHHAT MÜDÜRÜ YENİ BİR KAPANMANIN GÜNDEME GELECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM