“Kalp krizi geçiren hastanın, hastaneye süratlice sevk edilmesi hayati ehemmiyet taşıyor”

“Kalp krizi geçiren hastanın, hastaneye süratlice sevk edilmesi hayati ehemmiyet taşıyor”

“1 – 1.5 saatlik vakit içerisinde müdahale edersek kalp kasının hasar görmesini engellemiş oluruz”

İSTANBUL – Uzmanlar, kıymetli sıhhat sıkıntılarından biri olan kalp krizi hadiselerinde erken müdahale ve hastanın hastaneye ulaştırılmasının aciliyeti konusunda uyarıyor. Kalp krizi hadiselerinde erken müdahalenin ehemmiyetine dikkat çeken Kardiyoloji Uzmanı Uz. Dr. Servet İzci, “2 saati geçtikten sonra ilgili damarı açıp stent taksak bile maalesef kalp kasının beslenmesi bozulacağından ötürü, orada hücreler öleceği için tekrar geriye dönüşü güç olacaktır. 1-1.5 saatlik vakit içerisinde müdahale edersek kalp kasının hasar görmesini engellemiş oluruz. 1.5 saatin üzerine geçerse maalesef ki kalp kası önemli derecede hasar görecektir” tabirlerinde bulundu.

Göz Atın

Buscopan Nedir Ne İşe Yarar?

Piyeloseptyl Kullananlar Yorumları (İdrar Söktürür Mü)

Değerli sıhhat problemlerinden biri olan kalp krizi, kalbe giden koroner arter damarların tıkanması nedeniyle ortaya çıkıyor. Ağır durumlarda hastanın hayat kalitesini düşüren kalp krizi, hastanın hayatının kalan vakitlerinde da sıhhatine dikkat etmesini gerektiriyor. Kalp krizi geçiren bir hastanın süratlice hastaneye ulaştırılması hayati ehemmiyet taşıyor. Kalp krizi durumlarında, hastanın yanında bulunan kişinin de hastaya yardımcı olup uzanmasını sağlaması, akabinde sıhhat takımlarına haber vermesi ve hastanın hastaneye ulaştırtılmasını sağlaması müdahale bakımında değer arz ediyor.

Öte yandan, kalp krizi hadisesinde hastanın yanında bulunan kişinin hastaya ne üzere müdahalelerde bulunması gerektiği, hastanın ambulansla Pendik’ten Kartal’a kısa müddette hastaneye taşınması ve hastanede hekimler tarafından yapılması gereken müdahaleler İHA kamerasınca kaydedildi.

“Şimdiye kadar hayatımda bu türlü bir göğüs ağrısı yaşamadım”

Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Kardiyoloji Uzmanı Uz. Dr. Servet İzci, “Kalp krizi, kalbimizi besleyen koroner arterlerin rastgele birinin yüzde yüz tıkanması sonucu meydana gelen klinik bir tablodur. Kalp krizinin en büyük semptomu göğüs ağrısıdır. Göğüs ağrısını hasta ‘Şimdiye kadar hayatımda bu türlü bir göğüs ağrısı yaşamadım’ biçiminde tarifler. O denli bir ağrıdır ki hastayı uykusundan bile kaldırıp gece hastaneye bile getirir. Bu ağrıyla bir arada hastada görülen öbür semptomlar, terleme olur hastada. Hastada bazen çarpıntıyla kendini gösterebilir. Bazen bu ağrı göğüste yanma formunda sıkıştırıcı şeklidir. Bazen epigastrik bölgede, mide bölgesinde hissedilir bu ağrı. Bazen kimi hastalarda boynuna yayılabilir. Bazen sol kola yayılabilir. Bu halde ağrı, değişik değişik karakter de gösterebilir kendisini” dedi.

“En yeterli şey, hastanın inançlı bir halde, inançlı bir yere uzanmasını sağlamaktır”

Kalp krizi olayında yapılması gereken müdahale hakkında konuşan Uz. Dr. Servet İzci, “Eğer hastanın kalp krizi geçirdiğini düşünüyorsak yanında bulunan kişinin yapacağı en düzgün şey, hastanın inançlı bir halde, inançlı bir yere uzanmasını sağlamaktır. Sonra gerekirse bacaklarına toplayıp kaldıracak. Hastanın deveranını sağlamak zorundayız. Hastanın şuur durumunu denetim etmeli, teneffüsünü denetim etmeliyiz. Hastanın yeterli olduğundan emin olduktan sonra yapılması gereken en kıymetli şey direkt 112‘yi arayıp medikal yardım sağlayıp hastanın bir an evvel hastaneye transferini sağlamak.

En kısa müddette hastayı bir an evvel anjiyo ünitesine çıkartıp anjiyo sürecini yapmamız lazım. Anjiyo sürecinde kalp damarlarında tıkanıklık var mı, yok mu, onun tespitini yapmamız lazım. Ondan sonra tedavisini planlamak lazım. Şayet anjiyoda damarı yüzde yüz tıkalıysa ilgili damarı telle geçiyoruz. Oraya balon yapıyoruz. Şayet damar uygunsa stent takıp hastanın tedavisini tamamlayıp koroner ağır bakıma alıyoruz. Şayet hastaya anjiyoda birden fazla damarda tıkanıklık mevcutsa hastanemizin kardiyolojiden ilgili hocalarımız, kalp damar cerrahiden ilgili hocalarımız aşikâr bir konsensüs yapıp hastayla ilgili kararlarını veriyorlar. Şayet stent takılması gerekiyorsa takıyoruz. Şayet bypass yapılması gerekiyorsa hastaya da baypas yapılması gerektiğini belirtip, hastayı tekrar ağır bakıma alıp, hazırlıklarını yapıyoruz” sözlerinde bulundu.

“1 – 1.5 saatlik vakit içerisinde müdahale edersek kalp kasının hasar görmesini engellemiş oluruz”

Kalp krizlerinde hastanın hastaneye erken getirilmesinin ehemmiyetine değinen Dr. İzci, “Kalp krizi geçiren olgulara erken müdahale etmek çok değerli. Şayet geç kaldığı vakit, hasta anjiyo ünitesine alsak bile, iki saati geçtikten sonra ilgili damarı açıp stent taksak bile maalesef kalp kasının beslenmesi bozulacağından ötürü orada hücreler öleceği için tekrar geriye dönüşü güç olacaktır. Şayet bir, bir buçuk saatlik vakit içerisinde müdahale edersek kalp kasının hasar görmesini engellemiş oluruz. Şayet bu bir buçuk saatin üzerine geçerse maalesef ki kalp kası önemli derecede hasar görecektir. ve o kalp kasının tekrar geriye dönmesi mümkün olmayacaktır büyük bir ihtimalle. ve hasta bundan sonra kalp yetmezliği gelişmiş ve kalp yetmezliği olan bir hasta olarak ömrüne devam edecektir” dedi.