Kilo Vermek İsteyenler Dikkat! Akıllara Takılan 17 Soruyu Dyt. Nisanur Gölen Sizler İçin Yanıtlıyor

Medyada ve birçok yerde ‘’kansere karşı mucizevi besin’’,‘’sağlık dostu mucizevi besinler’’ şeklinde telaffuzlara sıkça rastlarız. Ancak aslında hiçbir besin tek başına mucizevi değildir. Tabi ki anne sütü hariç 😊Yaşamımızın birinci yıllarında epey yararlı ve esirgeyici olan anne sütü benim gözümde mucizevidir. 

Mucizevi kavramına aslında şöyle bakmamız daha yanlışsız olacaktır: Bir besinin sıhhat üzerine tesirlerini, besin tüketim ölçüsü ve sıklığımız etkilemektedir. Bu yüzden mucizevi bir tesir istiyorsak bedenimizin gereksinim duyduğu besin öğelerini kâfi ve istikrarlı bir diyetle almaya çalışmalı ve besin çeşitliliğine değer vermeliyiz.

Ah şu ekmek mevzusu..Bu bahiste da toplumsal medyada hayli bilgi yanlışı dönüyor maalesef. Bedenimizin nasıl ete, süte, minerale muhtaçlığı varsa ekmek yani tahıl kümesine da muhtaçlığı var.Tabi burada istikrar şart!

 Öncelikle bunun farkında olup bilinçlenmemiz gerekiyor bence. Yalnızca ekmeği kısarak istediğimiz gibi kilo veremeyiz maalesef bu bir gerçek. Zira siz aslında ekmeği kestim zannediyorsunuz lakin tahılların tok tutucu tesirini göz gerisi etmişoluyorsunuz. İster istemez beden doymadığı için bu açığı aşka besinlerle doldurmaya çalışıyor. Bu besinler de birden fazla vakit abur cuburlar oluyor. Uygun porsiyonda tükettiğiniz vakit ekmek yiyerek bile kilo kaybı sağlayabilirsiniz. Beyaz ekmek yerine daha sağlıklı olan tam buğday yada çavdar ekmeğini tercih edebilirsiniz.

Öncelikle kronik bir rahatsızlığınız varsa kesinlikle bir uzmanla çalışmanızı öneririm. Hayatınıza dahil edeceğiniz birkaç ufak değişiklikle ve antrenmanla kilo vermek mümkün. Ama vereceğiniz kilonun daha kalıcı olması ve sağlıklı yeme alışkanlığı kazanmak açısından bir diyetisyenle çalışmanızı öneririm. Çünkü diyetisyen; sizin bedeninizin muhtaçlıklarını, hayat koşullarınızı göze alarak size en uygun beslenme programını hazırlayacak kişidir.

Zayıflamak için acaba beslenme mi daha tesirli yoksa antrenman mi diye düşünüyor olabilirsiniz. Sürdürülebilir bir beden tartısı için beslenme ve idman bir bütündür. Dengeli bir biçimde sürdürülmeleri gerekir. 

Tek başına zayıflama diyeti uygulayan bireylerde kilo kaybıyla birlikte bazal metabolizma suratı da düşmektedir. Oysa diyetle birlikte egzersiz yapıldığında bazal metabolizma suratı korunur yahut artar. Bu nedenle zayıflamak gibi bir maksadımız varsa diyet-egzersiz bütünlüğüne ihtimam göstermeliyiz.

Kilo kaybı için alınan gücün harcanan güçten az olması gerekmektedir.  

Düşük enerjili diyetler, kısa müddette kilo kaybı sağlar. Fakat; bilimsel araştırmalara bakacak olursak, kısa müddette süratli kilo kayıpları sıhhat için önemli risk oluşturmaktadır. Zira kısa müddette süratli kilo kaybında; çoğunlukla kaybedilen ağırlık bedenin yağ kütlesinden değil, beden suyundan kayıp olduğu belirlenmiştir. Ve bu kayıpların geri kazanılması da çok daha kısa müddette kaybettiğiniz ağırlıktan daha fazlasının kazanımıyla gerçekleşmektedir. 

Eğer sağlıklı bir vücut ağırlığına sahip olmak istiyorsanız, süratli kilo vermek uğruna internette satılan ilaçları kullanmayın ve düşük /çok düşük güçlü diyetleri uygulamayın. Lütfen bir uzmandan yardım alın.

Vücutta eksikliği olmadığı halde kullanılan vitamin ve mineral desteklerinin özellikle uzun devirde bedende birikiminin sıhhat açısından olumsuz tesirlerini gösteren bilimsel yayınlar bulunmaktadır. Bitkisel dayanakların içinde ağır metal (kurşun ve kadminyum gibi) bulunabildiği ve bu metallerin bedende birikimi sonucunda böbrek ve karaciğer hasarı üzere problemlere yol açabileceği bildirilmiştir.

Hekiminiz önermediği sürece başınıza nazaran vitamin ve mineral takviyesi almamanızı öneririm.

Diyet sürecinde içeriğini bildiğiniz, emniyetli bitki çaylarından günde 2-3 kupadanfazla tüketmemeye dikkat edecek biçimde yararlanabilirsiniz. Lakin bitki çayları tek başına zayıflatır demek yanlışsız değildir. 

Aşırı ölçüde tüketilen bitki çaylarının diüretik tesirinden ötürü kendinizi zayıflamış hissedebilirsiniz.Ancak bu kilo kaybı, beden suyundaki azalmadan kaynaklıdır. 

 Asıl olarak bizim hedeflediğimiz kayıp yağ kütlesindeki azalmadır. Her bitki çayının içeriği farklıdır.

 Eğer devamlı kullandığınız bir ilaç varsa bitki çaylarıyla reaksiyona girip girmediği sorgulanmalıdır. Bilmediğiniz çayı tüketmemenizi öneririm.

Suyun vücudumuz için hayati bir ehemmiyete sahip olduğunu hepimiz biliyoruz. Zayıflamak uğruna sabah aç karnına ılık su /limonlu /sirkeli su tüketimine  başvurabiliyoruz. Lakin şu bir gerçek ki bilhassa sabahları aç karna içilenlimonlu yahut sirkeli su yağ yakımını desteklemez ve zayıflatmaz. Tersine eğermide sorunları çeken biriyseniz mesela, ülser yahut gastritiniz varsa  tetiklenmesine neden olabilir.

Sağlıklı bir diyet bireyin yaşına, uzunluğuna, kilosuna, cinsiyetine, hastalık durumuna, kan bulgularına, hayat şekline ve beslenme alışkanlıkları üzere parametrelere göre değişiklik göstermektedir.

 Diyeti parmak izi üzere düşünebilirsiniz. Diyet kişiye hastır. Her diyet herkese uygun gelmeyebilir.

Diyetle bölgesel zayıflama mümkün değil maalesef. Hepimiz istiyoruz ki bir sihirli değnek olsa azıcık şu göbekten kilo versek 😊Sadece göbeği ya da baseni eriten bir diyet yoktur. Her insanın beden tipi birbirinden farklıdır. Kilo verirken eriyen yağlarımızın nereden gideceğini genetik şifremiz belirlemektedir. Size mahsus bir diyet ve antrenman programıyla vereceğiniz kilonun istikrarlı dağılmasını bir nebze de olsa sağlayabilirsiniz.

Uygulayabileceğiniz en iyi diyet , size özel hazırlanan ve tıpkı vakitte beslenme ihtiyaçlarınızı karşılayandır. En son moda diyetleri takip etmek size cazip gelebilir, lakin diyete başlamadan evvel şu faktörleri göz önünde bulundurmakta fayda var:

• Esnek mi? Esnek bir plan, belli yiyecekleri yahut yiyecek kümelerini yasaklamaz, bunun yerine tüm ana yiyecek kümelerinden çeşitli yiyecekleri içerir.

• Dengeli mi? Diyet planınız kâfi besinleri ve kalorileri içermelidir. Belli besinlerden büyük ölçülerde yemek, kalorileri kıymetli ölçüde azaltmak yahut tüm besin kümelerini ortadan kaldırmak beslenme eksikliklerine neden olabilir.

• Yapılabilir mi? Bir diyet, plan boyunca tolere edebileceğiniz yiyecekleri değil, yemekten zevk aldığınız yiyecekleri içermelidir. Diyet Planınızdaki yemeği beğenmezseniz, listeniz çok derecede kısıtlayıcıysa yahut sıkıcı hale gelirse, muhtemelen ona bağlı kalmayacaksınız, bu da uzun vadeli kilo vermeyi pek mümkün kılmamaktadır.

Öncelikle sakin olmanızı tavsiye edebilirim. 😊Diyet kavramı deyince aklımıza yasaklarla dolu bir liste gelir ancak diyet demek bundan ibaret değildir. Aslında diyette yazılanlara yasak gözüyle bakmamak lazım. Bu her şeyden bol bol, aşırıya kaçarak tüketelim manasına gelmez. 

Eğer diyetinizde bir öğüne uyamadıysanız, tatilde yahut bir davetteyseniz bundan sonraki öğünleri daha hafif geçirmeye çalışabilirsiniz. Ya da bir gün kaçamak sonrasında birkaç gün daha hafif bir  beslenme programı dengeyi tekrar sağlamanıza yardımcı olacaktır.

Hedeflenen kilonuza ulaştıktan sonra, bu kiloyu korumak ve tekrar kilo kazanımı olarak size dönmemesi için mutlaka muhafaza programına geçmelisiniz. Zira kaybettiğiniz kiloların korunması, kilo vermekten daha kıymetli bir süreçtir. Sağlıklı yeme alışkanlığı kazandıysanız zorlanmadan bu süreci atlatabilirsiniz. 

Diyetisyeniniz bu süreçte de yol arkadaşınız olacaktır.

Acıkmayı geciktiren yani tokluk hissi veren besinler; bilhassa mideyi geç terk eden yahut sindirimi daha uzun vakit alan besinlerle, sindirimi nedeniyle mideyi yoran besinlerdir. Yağlar ve yağların daha fazla kullanıldığı besinler, yumurta, kepek yahut kepekli besinler, kuru yemiş olarak isimlendirdiğimiz yağlı tohumlar bu besinlere örnek olarak gösterilebilir.

Fakat bu bahsettiğim besinlerin çok tüketilmesi kilo artışı üzere istemediğimiz sonuçlara yol açabilir. Yağların kalori veren besin ögeleri içinde öteki besin ögelerine nazaran 2 kat daha fazla güç verdiği unutulmamalıdır. Öteki taraftan da yağlı beslenmek kolesterolü ve trigliseriti yükseltebilir.

 Kepek ve kepekli besinlerin çok tüketilmesi de, midede başka besinlere nazaran daha güç sindirildikleri için mide rahatsızlıklarına neden olabilmektedir. Ayrıyeten kepekli besinlerin çok tüketimi kansızlığa neden olmaktadır. Bu nedenle bu besinlerin çoka kaçmadan tüketilmesini önerebilirim.

Diyet sürecinde yapılan en sık yanılgılara bir arada bakalım. Öncelikle bana nazaran birinci sırada diyet listesinin dışına çıkmak, daha düşük kalorili beslenmek ya da daha yüksek kalorili beslenmek olabilir. Diyetisyeniniz sizin gereksiniminiz olan kalori hesabını yaparak diyet listesini oluşturmaktadır. Ona güvenmeniz ve listenize uymanız kilo verme sürecinizde faydalı olacaktır.

İkinci olarak yeteri kadar sıvı tüketmemek diyet sürecinde yapılan en sık yanılgılardan biridir. Bedeniniz için almanız gereken günlük sıvıyı tüketirseniz hem yaşamsal işlevleriniz sistemli olarak devam eder hem de kilo verme süreciniz desteklenir. 

Ayrıca; kilo vermek için öğün atlamak, tek tip beslenmek, bir uzmana  istişareden destek kullanmak da yapılan sık yanlışlardandır.

Vücut fonksiyonlarının devamı için su tüketimi değerlidir. Su hayattır derler yagerçekten de su bedenimiz için vazgeçilmez bir kaynaktır. Zira beden suyunun %10 kaybı mevtle sonuçlanabilmektedir. Bu tip sonuçlarla karşılaşmamak için günde yaklaşık  8-10 bardak su tüketmenizi öneririm.   

Almanız gereken sıvı miktarını yeterli seviyede karşıladığını anlayabilmek için de idrar renginize bakmanız yeterli olabilir. İdrar renginiz şayet yoğunsa kâfi sıvı almadığınızı gösterebilir. İdrarın saf ve berrak renkte olması bedeninize kâfi sıvı aldığınızı göstermektedir.

Kahvaltı günün en değerli öğünlerinden biridir. Zira geceden bu yana bedenimiz aç olduğu için kan şekerimiz düşer. Kilo vermek istiyorsanız kahvaltı öğününü yapmaya itina göstermenizi öneririm. Kahvaltıda seçeceğiniz sağlıklı seçimler sizin kilo  verme sürecinizi destekleyecektir.

 Kahvaltıyı neden atladığınız da çok değerli. İş yoğunluğundan mı yoksa kahvaltı yapmayı  sevmediğiniz için mi atlıyorsunuz? Şayet iş yoğunluğundansa kendinize tam buğday ekmeğinden yapacağınız bir sandviç kurtarıcı olacaktır. Şayet kahvaltı yapmayı sevmiyorsanız yulafla yapılan değişik tanımları deneyebilirsiniz.