Kış geldi, şifa arayan aktarlara koştu… Aktarlardan “kış çayını kaynatmayın” uyarısı

13 Şubat 2022, 16:44 yayınlandı

A+
A-

Paylaş

KOCAELİ (İHA) – Kış geldi, şifa arayan aktarlara koştu… Aktarlardan “kış çayını kaynatmayın” uyarısı

KOCAELİ Havaların soğumasıyla birlikte hastalıklarından korunmak isteyen vatandaşlar soluğu aktarlarda alıyor. Satışların yükseldiği aktarlarda en çok tercih edilen eserler ise ıhlamur, hatmi çayı ve hibiskus oldu.

Kış mevsiminin gelmesi ve havaların soğumasının akabinde Kocaeli‘de yaşayan vatandaşlar, hastalıklara tedbir alabilmek için aktarlara koşuyor. Kış çaylarının, hastalanmadan evvel bağışıklık sistemini güçlendirmek için içilmesi gerektiğini vurgulayan aktarlar, bu devirde en çok ıhlamur, hatmi çayı ve hibiskus üzere bitkisel eserleri tavsiye ediyor.

“İnsanlar kış çayının grip olduktan sonra içildiğini düşünüyor”

Bilhassa kış mevsimine geçiş aylarında insanların sert hava değişiminden etkilendiğini kaydeden aktar Hüseyin Cihan Özaltan, bu devirlerde vatandaşların çoklukla ıhlamur, kış çayı, tarçın ve zencefil üzere eserler tükettiğini söyledi. Özaltan, “Kış mevsiminde hastalıkların daha çok artması ve içinde bulunduğumuz pandemi şartları ile birlikte ülke genelinde aktara ilgi arttı. Son vakitlerde insanların alternatif tıpa talebi arttığı için biz daha çok burada hatmi çayı, hibiskus, ıhlamur ve gibisi eserleri öneriyoruz. Kışın hem boğazı yumuşatır, hem de boğazdaki enfeksiyon oranını azaltır. İnsanlarda yanlış bilinen bir algı var. Çoklukla kış çayının grip olduktan sonra içildiği düşünülür fakat tam aykırısı. Kış çayı bedenin bağışıklığını ve direncini kuvvetlendirmek için tüketilmesi gereken bir içecektir” dedi.

“Kuru öksürüğe ve boğazdaki tahribata âlâ geliyor”

Kış çaylarının yararlarından da bahseden Özaltan, “Kış çayının olmazsa olmaz ıhlamurdur. Boğazı yumuşatma tesiri vardır. Pandemi ile birlikte hatmi çayına da ilgi arttı. Zira kuru öksürüğe ve boğazdaki tahribata çok düzgün geliyor. Onun haricinde enfeksiyonu azaltacak tesiri olduğu için kuru zencefil antioksidan özelliğe sahip tarçın ve karanfil çok tesirlidir. Bunun içine tatlandırıcı olsun biraz daha bedenin direncini arttırması için hibiskus bizim önerdiğimiz bitkiler ortasındadır. Bu saydığım bitkiler ekseriyetle demirbaş eserlerdir yani rastgele bir aktarda olmazsa olmaz eserlerdir. Kış çayına ek olarak genelde rastgele bir içeceğinize yahut tükettiğiniz yiyeceğiniz içerisine sıvı propolis de destek ederek bağışıklığımızı koruyabiliriz. Sıvı propolis bence Türkiye’de hak ettiği kıymeti görmüyor. Sıvı propolis bedenin bağışıklığı ve direnci için çok değerli. Bilhassa küçük yaştaki çocukların bağışıklığını güçlendirmek için propolis öneriyoruz. İnsanların daha çok kimyasal ilaçlardansa yavaş yavaş aktar eserlerine, yani alternatif tıpa yönelmesini destekliyoruz” diye konuştu.

“Kış çayını katiyen kaynatmıyoruz”

Kış çayının tanımını de anlatan Özaltan, şu tabirleri kullandı:

“Kış çayımızın içerisine birinci evvel ıhlamurumuzu atıyoruz. Ihlamurdan sonra antibiyotik özelliğinden ötürü 1 adet de kuru zencefil koyuyoruz. Bağışıklığı arttırması için hibiskus dediğimiz nar çiçeğini atıyoruz. Daha sonra antioksidan özelliğine sahip olmazsa olmaz 2 eserimiz var. Bunlardan birisi tarçın, başkası de karanfil. Bunları da ekliyoruz. Boğaz ağrısı ve kuru öksürüğe çok âlâ gelir. Bizim yöremizde çok meşhur olan doğal kuşburnumuz var. Kuşburnu hem aroma verir renklendirir, hem de bedenin bağışıklığını arttırıcı özelliğe sahiptir. Bunları attıktan sonra içerisine bir adet de kurutulmuş limon ekliyoruz. Bu halde kış çayımız içime hazır. Kış çayını mutlaka kaynatmıyoruz. Sıcak suyun içinde demleme formülüyle yapıyoruz” biçiminde konuştu.

“Hastalığımı biraz daha dindirmek için ek destekler yapıyorum”

Kış çayı ve kuruyemiş almak için aktara gelen Elif Akpolat, “Gribim ve bunun için ilaç kullanmaktan çok bitkisel eserler içmeyi düşünüyorum. Aktardan kış çayı aldım. Hastalığımı biraz daha dindirmek için ek destekler yapıyorum. İlaç kullanmak dışında bitkisel şeyler kullanmayı tercih ediyorum. Hasta olduktan sonra içilen bitkisel eserler biraz rahatlatıyor. Tabi hastalıktan sonra da yine hasta olmamak ve korunmak için içmek gerekiyor” diye konuştu.