Memleketler arası Biyoteknoloji Kongresi, 120’den fazla konuşmacının katıldığı oturumlarla gerçekleştirildi

5 Şubat 2022, 05:35 yayınlandı

A+
A-

Paylaş

– Milletlerarası Biyoteknoloji Kongresi, 120’den fazla konuşmacının katıldığı oturumlarla gerçekleştirildi

Prof. Dr. Musa Türker: “Nüfusun artmasıyla yeni besin arayışlarına gidilecektir”

“Buna paralel olarak ete olan gereksinim artacaktır”

“Yapay etin önümüzdeki 10 yıl içerisinde protein tüketiminin yüzde 10’unu içermesi öngörülüyor”

İSTANBUL – Memleketler arası Biyoteknoloji Kongresi 9-11 Eylül tarihleri ortasında online olarak gerçekleşti. Üç gün süren kongrede, Farmasötik Biyoteknoloji, Hücre ve Gen Tedavileri, Besin Biyoteknolojisi ve Biyomühendislik ve Biyomedikal Mühendislik başlıklı oturumlarda alanının uzman isimleri bilgiler verdi. Kongrede, 120’den fazla konuşmacının katıldığı 60’tan fazla oturum gerçekleştirildi.

BIO Türkiye Tertibi 9-11 Eylül tarihlerinde online olarak alanının uzman isimlerinin katıldığı oturumlarla tamamlandı. Tertipte yurt içi ve yurt dışından alanlının uzmanları iştirak sağlarken, farmasötik biyoteknoloji, hücre ve gen tedavileri, besin biyoteknolojisi ve biyomühendislik ve biyomedikal mühendislik başlıklı oturumlarda kıymetli bilgiler verildi. 4 ana başlıkta çeşitli oturumlarda alanının uzman isimleri sunumlar gerçekleştirdi.

Kongre, bilhassa Farmasötik Biyoteknoloji, Hücre ve Gen Tedavileri, Besin Biyoteknolojisi ve Biyomühendislik ve Biyomedikal Mühendislik bahislerinin tamamını içeren, ‘Medikal Biyoteknoloji’ alanındaki ulusal ve milletlerarası gelişmelerin 120’den fazla konuşmacıyla 60’tan fazla oturumda tartışıldı.

“Nüfusun artmasıyla ete olan muhtaçlık artacaktır”

Kongrenin üçüncü ve son gününde düzenlenen ‘Gıda biyoteknolojisi, işlevsel besin ve beslenme’ başlıklı oturumda Prof. Dr. Musa Türker, besin biyoteknolojisi, hücre ve doku kültürü uygulamaları konusunda bir sunum gerçekleştirdi. Prof. Dr. Türker, “Artan insan nüfusuna karşılık olarak besin talebinin bu artışı karşılayamayacağı telaşı de bulunuyor. FAO datalarına nazaran dünya nüfusunun gelecek çeyrek yüzyıl içerisinde 9 milyarı aşacağı ve besin gereksiniminin mevcut üretimin yüzde 50-70 civarında daha fazla olacağı varsayım ediliyor. Bu artışla birlikte yeni besin arayışlarına gidilecektir. Buna bağlı olarak da ete olan gereksinim artacaktır. Hasebiyle yeni protein kaynaklarına gereksinim duyulacaktır. Kişi başına düşen et ölçüsü 1960 ve 2020 yılları ortasında 3 kat arttığı tabir edilmektedir. Fakat organizmanın muhtaçlığı için tek protein kaynağının et olmadığını, öbür protein alternatiflerinin kıymetlendirilmesi protein muhtaçlığının tahlil teklifleri ortasında yer almaktadır” sözlerini kullandı.

“Yapay etin önümüzdeki 10 yıl içerisinde protein tüketiminin yüzde 10’unu içermesi öngörülüyor”

Prof. Dr. Türker, yapay etin bir mühlet sonra insan hayatına kesinlikle gireceğini belirterek, “Ancak bunun şu anda kitlesel üretimi önemli sorunlar arz ediyor. Şimdi bu etaba geçilebilmiş değil. Yapay etin önümüzdeki 10 yıl içerisinde en azından protein tüketiminin yüzde 10’unu içermesi öngörülüyor. Doğal et ile birebir kategoride olması hayli güç. İnsanın temel bir besin kaynağı olan proteinin kısmen yerini tutabilecek. Yapay et üretimi hiçbir vakit doğal et üretiminin bir alternatifi değil, gelecekte büsbütün onun yerini alabilecek bir teknoloji de şimdilik söylenemez. Mutlak suretle yapay etin tamamlayıcı olarak gelecekte kullanılacağını düşünüyorum. Doğal etin birinci derecede kıymetli olduğunu söyleyebilirim. İkinci derecede ise bitkisel proteinlerin yahut mikroproteinlerin ele alınabileceğini düşünüyorum ” sözlerini kullandı.