Stalkçılar Toplanın! Ünlülerin Hayatlarını ve Ayrılıklarını Niçin Bu Kadar Umursuyoruz?

29 Haziran 2023, 06:09 yayınlandı

A+
A-

Paylaş

Ne var bu ünlülerde de beşerler bu kadar umursuyor? Toplumsal medyaya bakarsanız her gün yeni bir ünlü gündem oluyor ve ayrılığı ile insanların dedikodu kaynağı oluyor. Bu garip fenomenin sebebi parasosyal bağlantı denen ruhsal bir durum. Gelin neymiş ne değilmiş, birlikte öğrenelim.

Kaynak: https://www.vice.com/en/article/pkagq…

Bu ay, Taylor Swift’in uzun vadeli partneri olan Joe Alwyn ile yaşadığı ayrılık ve the 1975 kümesinin solisti Matty Healy ile yaşadıkları ayrılıkla ilgili söylentiler medyanın ilgisini hayli çekmiş durumda.

Eleştiriler bilhassa Healy’in bir podcast’te ırkçı tabirler kullandığı hakkındaydı ve onun duş almadığını ve “koktuğunu” sav eden sözlere kadar ilerledi.

Bu durum akıllara bir soruyu getiriyor; neden bu kadar umursuyoruz? Ve neden ünlülere ve alakalarına bu kadar meraklıyız?

Türkiye’deki ünlüleri ve münasebetlerini hatırlayın.

Her yıl bir ünlü, partneri ile arbede ederek büyük bir düzensizlik çıkarıyor ve olaylar medyanın her yerinde yer alıyor. Herkes Twitter ve Instagram’da bu çifti konuşuyor ve dedikodular susmak bilmiyor.

Aslında bu kadar dedikodunun sebebi kolay; bir parasosyal alaka sona eriyor ve birçok kişi kendi omurlarındaki olayların travmasını toplumsal medyada paylaşıyor.

Bu terimi açıklamak gerekirse bir parasosyal ilgi,izleyici ve bir ünlü ortasındaki tek istikametli alakayı tabir eder. Bu, birisinin hayranı olmaktan farklıdır çünkü parasosyal ilişkilerde bir bağlılık hissi vardır.

Bu her ne kadar kulağa berbat gelse de aslında bilim beşerlerine karşın epeyce olağan.

Parasosyal münasebetler (PSR), tanınan figürlerin kıymet ve muvaffakiyetlerini kendi hayatımıza yansıtarak bir ilham ve motivasyon kaynağı olabilir. Böylelikle parasosyal münasebetler bir kişinin gelişiminde de epeyce kıymetlidir.

2017’de yapılan bir çalışma, parasosyal bağların bilhassa ergenlik periyodunda değerli olduğunu buldu.

Çünkü genç bir birey otonomi geliştirmeye ve bir kimlik oluşturmaya çalışırken bu bağlar yardımcı olabilir. En farklı olanı ise erkeklerin ve bayanların erken ergenlikte eşit oranda parasosyal münasebetler geliştiriyor olmasıydı.

Erkekler, parasosyal bağlarına daha hiyerarşik bir halde yaklaşıyor.

Böylece genç erkekler, güçlü otorite figürlerini gaye alarak büyürken. Kızlar ise, parasosyal ilgilerini gerçek bir arkadaşla misal bir samimiyet seviyesinde geliştiriyor.

Gerçek yahut hayali bir kişi ile olan parasosyal bir ilgi, kişinin kendini daha âlâ hissetmesine yardımcı olabilir.

Ayrıca parasosyal münasebetler bu genç insanlara reddedilme riski olmadan birisi ile yakınlık kurma talihi verir.

Parasosyal bağlar, kendi hayatlarımızda karşılaştığımız duygusal zorlukları aşmamızda da yardımcı olur.

Bir ünlünün ayrılığı, kendi hayatlarımızdaki emsal tecrübelerle karşılaştırıldığında bize anlayış ve empati kazandırır. Bu, bilhassa gençler için hayli kıymetli bir adım olabilir.

Bu parasosyal bağlantıların ziyanlı olduğu vakit ise toksikleşmeye başladıklarındadır.

Bir parasosyal bağlantı korkutucu, takıntılı ve sıhhatsiz bir duruma dönüşünce bireye ziyan verebilir. Bunun en kolay örnekleri ise kişinin anksiyete, yalnızlık ve toplumsal izolasyon yaşadığı vakitlerdir.

Parasosyal alakanın, gerçek hayattaki ilgilerimiz yahut günlük ömrümüz üzerinde olumsuz bir tesire sahip olmamalıdır.

Ayrıca, bu bağlantının, kendi öz-değerlerimiz yahut inancımızı olumsuz tarafta etkilememesi de epeyce kıymetlidir.

Böyle durumlarda parasosyal ilginin durdurulması gerekir.

Yakınızdaki birisi yahut kendiniz bu türlü bir alaka içerisindeyseniz yapabileceğiniz en sağlıklı hareket profesyonel takviye alarak bu bağlantıyı sonlandırmaktır.

Kısacası ünlülerin hayatlarını bu kadar umursamamız sebebi onlar ile kurduğumuz tek istikametli bağlar.

Parasosyal münasebet olarak isimlendirilen bu kavram bir birey için yararlı olurken ziyanlı da olabilir. Değerli olan ilginin tabiatına ve size olan tesirine bakmaktır.

Stalkçılar Toplanın! Ünlülerin Hayatlarını ve Ayrılıklarını Niçin Bu Kadar Umursuyoruz?