Turgut Özal Tıp Merkezi, 1500 Hastaya Umut Oldu

İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi, 2010 yılında başladığı kök hücre ve kemik iliği naklinde 1500 hastanın şifa bulmasını sağladı.

Kan kanseri ve değerli kan hastalıklarının kesin tedavisi olan kök hücre ve kemik iliği nakli, 2010 yılından bu yana İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi‘nde yapılıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2020’de açılışını yaptığı Onkoloji Hastanesi’nde kurulan 40 yataklı Kök Hücre ve Kemik İliği Nakli Merkezi Türkiye’nin en büyük merkezleri ortasında yer alıyor.

Turgut Özal Tıp Merkezi‘nde 2010’dan, Onkoloji Hastanesi’nde ise 2020’den itibaren yapılan kök hücre ve kemik iliği naklinde 1500 hastaya şifa dağıtıldı.

“1500 kemik iliği nakli yaptık”

İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Kök Hücre ve Aferez Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Ali Erkurt, AA muhabirine, 2010’dan bu yana başarılı halde tedavi uyguladıklarını belirtti.

“Talasemi majör” ismi verilen ağır kansızlık rahatsızlığına da tedavi uyguladıklarını aktaran Erkurt, şöyle devam etti:

“Biz burada 7 talasemi majör hastasına (Akdeniz anemisinin en ağır seyreden türü) ilik nakli yaptık. Bu hususta tecrübeli merkeziz. 1500 kemik iliği nakli yaptık. Geçen yıl 277 hastaya nakil yaptık. Son 4 yılda en çok kemik iliği nakli yapan hastaneyiz. Kalıtsal hastalıklarda bilhassa talasemi majör hastalığı naklinde de tecrübeliyiz. Kök hücre nakli olmak isteyen talasemi majör hastaları 20 yaşını geçmeden bize başvurabilirler ve kemik illiği nakli yapabiliriz. Merkezimiz çok tecrübeli, 1500 hastaya şifa olduk. Kan kanseri, akut lösemi, kronik lösemi, lenfoma, kalıtsal ve kemik iliği hastalarına da nakil yapıyoruz.”

“İyileşirsem öğretmen olmak istiyorum”

Şanlıurfa’da yaşayan ve hastaneye nakil olmaya gelen talasemi majör hastası 21 yaşındaki Ayşenur Kıtbuğa da hastalığını öğrendiğinde çok üzüldüğünü ve son vakitlerde umudunun kalmadığını söyledi.

Ümidini kestiği anda Malatya’daki hastanenin ve Prof. Dr. Mehmet Ali Erkurt’un kendisine yardımcı olabileceğini öğrendiklerini ve buraya geldiklerini lisana getiren Kıtbuğa, şunları kaydetti:

“Burayı duyunca tekrar umutlandım. Talihimiz var dedik. Abim de tedavi gördü. Abim çok sabırlı ve sağlamdı. Ben sabırlı değildim ağabeyimden sabrı öğrendim. Birinci başlarda korkuyordum. Hastaneye gittiğimde azap çekiyordum. Kimin rahatsızlığı varsa buraya gelsin. Hiç bekletmeyin. Zira her hasta için hoş bir şey. Çok hoş bir his. Hasta olan her insan kurtulmak ister. Çok hoş bir yer. Bu merkezi mucize olarak görüyorum. Allah razı olsun herkesten. Evvel Allah’a sonra da onlara güvenerek buraya geldim. Annemle de konuştuk. Hastalığı atlatıp sıhhatime kavuştuğumda hayatımı değiştireceğim dedim. Hayata birinci adımımı atacağım. Burası bana umut oldu. Gayem huzurlu bir biçimde yaşamak. Ailem içerisinde eza kalmaz. İyileşirsem öğretmen olmak istiyorum.”