Yazın Ne Yiyeceğinizi Bilmiyorsanız: Yazın Nasıl Beslenmeniz Gerektiğini İpuçlarıyla Anlatıyoruz!

Yemeklerinizi, domates, tatlı patates ve brokoli üzere kırmızı, turuncu ve koyu yeşil tonlarındaki sebzelerle zenginleştirin. Meyveleri ana yemeklerinize yahut yan lezzetlerinize ekleyin, hatta tatlı olarak bile tüketin. Tabağınızı ne kadar çok renklendirirseniz, sağlıklı bir beden için gereken vitaminler, mineraller ve liflerin alımı da o kadar artar.

Göz Atın

Buscopan Nedir Ne İşe Yarar?

Piyeloseptyl Kullananlar Yorumları (İdrar Söktürür Mü)

Tam tahılların tüketilmesini kolaylaştıran bir metot, rafine tahıllardan tam tahıllı besinlere geçiştir. Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği üzere seçimler yapabilirsiniz. Eserlerin içerik listesine göz atarak, birinci sıralarda tam tahıl içerenleri tercih edin. ‘Tam buğday’, ‘esmer pirinç’, ‘bulgur’, ‘karabuğday’, ‘yulaf ezmesi’, ‘kinoa’ ya da ‘yabani pirinç’ üzere tam tahıllı besinleri arayışınıza dahil edin.

Sıcak yaz günlerinde beden ısınızı tırmanışa geçiren yüksek kalorili ve sindirimi şiddetli besinlerden uzak durmanızda yarar var. Suyun karar sürdüğü, hafif ve ferahlatıcı yiyecekler, yalnızca sindirimi kolaylaştırmakla kalmaz, birebir vakitte bedeninizi serinletme misyonunu de üstlenir.

Sindirimi uzun müddet devam eden yiyecekler ortasında yumurta, kırmızı et, tavuk ve kurubaklagiller üzere besinler yer alır. Bu yiyecekler, sindirim sürecinin uzunluğu nedeniyle beden ısısının yükselmesine sebep olur. Lakin bu besinlerin tüketimini büsbütün kesmek yerine, ölçülü tüketmeyi tercih edin. Yumurtayı haşlama formunda ya da salatalarınıza ekleyerek, et eserlerini ise ızgarada pişirerek ya da zerzevat yemeklerinin içerisinde az ölçüde kullanarak tüketebilirsiniz.

Yaz aylarında, tabiatın sunduğu güçlü zerzevat çeşitliliğinden azamî seviyede yararlanmanızı tavsiye ederim. Kış zerzevatları olan patates, turp ve havuç, yüksek nişasta içerikleri nedeniyle sindirimi zorlaştıran besinler ortasında yer alır. Bu nedenle, bu sebzelerin tüketimini de ölçülü bir formda yapmanızda yarar var.

Yetersiz su tüketimi, dehidrasyon yanında kilo idaresini ve fizikî aktivite amaçlarını de olumsuz etkileyebilir. Yazın kâfi su içmek, güç düzeyini yüksek meblağ ve çok yemeği önler. Birden fazla bayanın günde en az 12 bardak sıvıya muhtaçlığı vardır. Uyanır uyanmaz 2 bardak ve yemeklerden evvel 2 bardak su içmek, çok yeme riskini azaltır. Fizikî aktivite sırasında da su tüketilmelidir. İdrar rengi, hidrasyon düzeyini belirlemede yardımcı olabilir. Açık sarı yahut berrak idrar, düzgün hidrasyonu; parlak sarı idrar ise daha fazla sıvı tüketilmesi gerektiğini gösterir. Su tüketimini ne vakit artırmanız yahut azaltmanız gerektiğini öğrenmek değerlidir.

Sağlıklı beslenme, favori lezzetlerinizi büsbütün hayatınızdan çıkarmak zorunda olduğunuz manasına gelmez. Bunun yerine, tükettiğiniz ölçü konusunda dikkatli olmayı tercih edin. Aşırılıklardan kaçının ve porsiyon boyutlarına riayet edin. Bu yaklaşım, bedeninizi daha küçük porsiyonlarla doyurmayı öğrenmenin tesirli bir tekniğidir.

Sağlıklı hayatın kapılarını aralamak aslında bir tabak dolusu renkli sebzeler ve meyvelerle başlıyor. Evet, yanlışsız duydunuz! Sağlıklı bir hayatın anahtarı, istikrarlı bir beslenme planı izlemekten geçiyor. Pekala, bu istikrarlı beslenme planı nasıl olmalı dersiniz? İşte size bir ipucu: Protein, karbonhidrat, yağ ve doğal ki de meyve ve zerzevat tüketiminin yanlışsız oranlarda olması gerekiyor.

Bir tabağınızı hayal edin. Bu tabağın yarısını taze ve renkli meyve ve sebzeler kaplıyor. Öteki yarısında ise süt eserleri, proteinler ve tahıllar yer alıyor. İşte size sağlıklı ve istikrarlı bir tabak! Bu tabak, bedeninizin gereksinim duyduğu tüm besinleri içeriyor ve size güç veriyor.

Unutmayın, sağlıklı bir ömür şekli, yalnızca bir diyet programı uygulamaktan ibaret değildir. Tam bilakis, istikrarlı ve nizamlı bir beslenme planı, sağlıklı bir hayatın en değerli adımıdır. Yani, bir tabağınızda ne olduğuna dikkat etmek, sağlıklı bir ömrün kapılarını aralamanın en kıymetli anahtarıdır. Bu yüzden, tabağınızı renkli ve istikrarlı bir biçimde doldurmayı unutmayın!

Kafein tüketiminin yükselişi, dehidrasyon tehlikesini beraberinde getirebilir. Kafein, hafif diüretik bir özelliğe sahip olup, sık idrara çıkma durumunu tetikleyebilir. Bu durum, baş ağrısı üzere belirtilerle kendini gösteren dehidrasyon riskini ortaya çıkarabilir. Bu riski en aza indirmek ismine, kafein tüketimini günlük bir ya da iki fincana indirgemek yararlı olabilir.

Öğün atlamak, aralıklı oruç yahut kalori kısıtlaması, her birey üzerinde farklı sonuçlar doğurabilir. Kıymetli olan, hayat üslubunuza ve beden gereksinimlerinize uygun bir beslenme nizamı oluşturmaktır. Etkin ömür süren bireyler, kas gelişimi ve güç sağlama maksatlı protein ve karbonhidrat yüklü bir diyeti düşünebilirler. Daha az hareketli bir ömür sürenler ise, mikro besinlere daha çok kıymet verebilirler. 

Sağlıklı bir beslenme sistemi, atıştırmalıklarınızı da denetim etmeyi gerektirir; kurabiye, pasta ve kek üzere yiyecekleri; meyve, kuruyemiş ve düşük yağlı yoğurt üzere daha sağlıklı alternatiflerle değiştirebilirsiniz.

Bir çoğumuzun en büyük zaafı olan paketli besinler, ne yazık ki sıhhatimizi tehdit eden ögelerin başında geliyor. O kadar lezzetli ve pratikler ki, bir defa denedikten sonra bir daha vazgeçmek neredeyse imkansız oluyor. Lakin bu abur cubur dünyasının cazibesine kapılmamak gerekiyor.

İçlerinde bulundurdukları yüksek oranda trans yağlar, bedenimizin düşmanı. Cipsler, krakerler, kremalar, soslar, hazır dondurmalar, donmuş hamur işleri, donmuş patatesler ve daha birçok paketli besin, bu trans yağların ana kaynaklarından. Bu yağlar, sindirim sistemimizi yoruyor ve bedenimizin su muhtaçlığını artırıyor. Yani hem mideye hem de genel sıhhate ziyanları dokunuyor.

Ayrıca bu çeşit besinlerin sistemli tüketimi, bağımlılık yapabiliyor. Yani bir sefer bu besinlere alıştığınızda, onlardan vazgeçmek sahiden zorlaşıyor. Bu yüzden, sağlıklı ve istikrarlı beslenmek için bu tıp paketli besinlerden olabildiğince uzak durmakta yarar var.

Protein bakımından varlıklı besinler ortasında et, kümes hayvanları, deniz mahsulleri, kuru baklagiller ve yumurta üzere besinler bulunmaktadır. Ayrıyeten kabuklu yemişler ve tohumlar da bu kümeye dahildir. Et tüketirken, yağ oranı %90 yahut daha fazla olan yağsız kıyma tercih edilmelidir. Birebir formda, hindi ve tavuk göğsü de protein gereksinimini karşılamak için ülkü seçeneklerdendir. Bu besinler, sağlıklı ve istikrarlı bir beslenme programının vazgeçilmez ögeleridir.

Besin Bedelleri etiketlerini kullanarak, çorba, ekmek ve dondurulmuş yemekler üzere besinlerin daha az sodyum içeren alternatiflerini tercih edin. ‘Düşük sodyum’, ‘sodyumu azaltılmış’ yahut ‘tuzsuz’ üzere ibarelerle etiketlenmiş konserve eserlerini seçmeye itina gösterin. Bu etiketler, daha sağlıklı bir beslenme tertibine geçiş yapmanızı kolaylaştırırken, tuz tüketiminizi de denetim altına almanıza yardımcı olur. Bu formda hem daha şuurlu bir tüketici olabilir, hem de sağlıklı bir ömür üslubuna adım atabilirsiniz.

Sağlıklı bir ömür sürdürmenin en değerli ögelerinden biri, beslenme alışkanlıklarımızı gözden geçirmektir. Bu noktada, katı yağ içeren yiyeceklerin tüketimini azaltmak büyük ehemmiyet taşır. Bu çeşit yiyecekler, çoklukla doymuş yağ ve trans yağlar bakımından zengindir ve bunlar kalp hastalıkları, obezite ve diyabet üzere bir dizi sıhhat problemine yol açabilir. Hasebiyle, sıhhatimizi korumak ve hayat kalitemizi artırmak için, katı yağ içeren yiyeceklerin tüketimini sınırlamalı ve istikrarlı, besleyici bir diyeti benimsemeliyiz. Bu, hem fizikî hem de zihinsel sıhhatimiz için yararlı olacaktır.

Gazlı ve şekerli içeceklerden kaçınarak, doğal alternatiflerle beslenme tertibinizi zenginleştirebilirsiniz. Sade maden suyu, doğal meyve aromalarıyla zenginleştirilmiş su yahut konutta hazırladığınız meyve suları bu seçenekler ortasında yer alabilir. Fakat, meyve sularını hazırlarken meyvenin tüm liflerini ve bioflavonoidlerini korumak kıymetlidir. Bu nedenle, meyveleri suyunu çıkarmak yerine tüketmek daha sağlıklıdır.

Denizlerin bize sunduğu çeşitli lezzetler ortasında, somon, ton balığı ve alabalık üzere balıklar ile yengeç, midye ve istiridye üzere kabuklu deniz canlıları ön plana çıkar. Bu deniz eserleri, protein ve mineraller bakımından epeyce varlıklı olup, tıpkı vakitte kalp sıhhatini koruyan omega3 yağ asitlerini de bünyesinde barındırır. Bu nedenle, sıhhat ve lezzet bir ortada sunan bu deniz mahsullerini haftanın en az iki günü tüketmenizi şiddetle tavsiye ederim.

Birçok diyet programı, adeta hayal üzere görünen sonuçlar sunuyor ve büyük ihtimalle bu sonuçlar nitekim de hayal eseri. Tanınan bir diyeti denemeye karar vermeden evvel, öncelikle gerçekleri öğrenmeli, kendi araştırmanızı yapmalı yahut bir diyetisyene danışmalısınız. Bu diyetlerin vaat ettiği sonuçları elde etmek birden fazla vakit gerçek olamayacak kadar güzel görünüyor ve büyük olasılıkla da öyledir. Bu nedenle, bir diyet trendine kapılmadan evvel, bilgi sahibi olmanız ve gerektiğinde uzman bir görüş almanız değerlidir.