26 YILDIR GLOKOMLA ÇABA EDİYORDU; GÖZÜ İSTANBUL'DA AÇILDI

? Kıbrıs’ta yaşayan 53 yaşındaki Sıdıka Oraç, 26 yıldır glokom (göz tansiyonu) hastalığıyla çaba ediyor. 30’dan fazla operasyon geçiren kullandığı ilaçlar nedeniyle bedeninde alerjiler oluşan son periyotta ise sağ gözünün görme yetisini kaybeden Oraç’ın Türkiye’deki Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ümit Aykan’ın uyguladığı tedavi sayesinde hayatı değişti. Daha öncesinde kendini köstebeklere benzettiğini söyleyen Oraç, ‘Şu anda çok yeterliyim, görmeye başladım. Gün ışığında güneş gözlüğümle uzun aralık yürüyerek işime bile gidebiliyorum’ dedi.

Glokom tedavisi için Kıbrıs’tan Türkiye’ye gelen 53 yaşındaki Sıdıka Oraç, 26 yıldır bu hastalıkla uğraş ediyor. Etiler Dünyagöz Hastanesi’nden Prof. Dr. Ümit Aykan’ın yeni bir teknolojik formülle 3 ay evvel lazer tedavisi uyguladığı Oraç’ın hayatı değişti. Neredeyse hiç görmeyen sağ gözü görme yetisini yüzde 30 kazandı. Evvelden güneş gözlüğüyle konutunun avlusuna bile çıkamayan Oraç, gün ışığında uzun ara yürüyüşlere de başlayınca tedavinin ikinci seansı için tekrar Türkiye’ye gelerek Prof. Dr. Aykan’ın kapısını çaldı.

SAĞ GÖZÜMDEN ÜMİT BÜSBÜTÜN KESİLMİŞTİ

Glokom hastalığıyla gayretini DHA’ya anlatan Sıdıka Oraç, ’27 yaşında glokom teşhisi kondu. Hastalıkla faal gayrete 45 yaşından sonra başladım, öncesinde ilaçla tedavim sürdü. Büyük operasyonlar geçirdim, hala geçiriyorum. Bu yaşıma kadar gözüme 2 sefer tüp takıldı. Yapılan müdahaleler yerinde olmadı geçirdiğim operasyonların sayısını unuttum. Eylül ayında Kıbrıs’taki bir hekimin teklifiyle Prof. Dr. Ümit Aykan hocamla tanıştım. Bana lazer tedavisi uyguladı çok mutluyum. Hatta benim sağ gözümden ümit büsbütün kesilmişti yüzde 5 civarında görüyordum. Tedavi sayesinde görme yetim geri geldi. Sağ gözümde görme yetim yüzde 30’lara çıktı’ diye konuştu.

GLOKOM KRİZLERİ GEÇİRDİM; TANSİYONUM 70’LERİ GÖRDÜ

Gün ışığına çıkamaz hale geldiğini aktaran Oraç, ’45 yaşına kadar kullandığım ilaçlar tansiyonumu 15,16 civarında tuttu. 45 yaşından sonra tansiyonum süratle yükseldi ilaçlar kâfi gelmedi. Göz tansiyonumun 70’leri gördüğü oldu. Hatta bu süreçte glokom krizleri geçirdim ve bir gözümü kaybettim. Lakin şu anda ümit hoca sayesinde o gözümü yine kazandım. Teşhis konmadan evvel şiddetli baş ve göz ağrısı şikayetiyle doktora gittim. Başımda uyuşmalar da oluyordu. Tansiyonum çok yükseldiğimde kusuyordum. Baş ağrısı migrenin kat kat üzerinde, tahammül edilemiyordu. Beğenilen ani şimşek çakmalar, ışıklara karşı çok hassasiyet olur. Gün ışığına çıkamaz hale geldim’ sözlerini kullandı.

‘HAYALİM ÖZGÜRCE OTOMOBİL KULLANMAK’

Hayallerini ve yaşadığı sorunları anlatan Oraç, ‘Aktif bir hayatım vardı, pasif birine dönüştüm. Şu anda araç kullanamaz durumdayım. Devlet memuruyum işimden de pasifize edildim. Kaç yaşına kadar yaşarım bilmiyorum lakin gözlerimi görerek kapatmak istiyorum. 3 ay evvel yapılan operasyonun ikinci seansı için Türkiye’deyim. Geçmişe nazaran şu anda çok güzel durumdayım. Uzun mühlet ilaç tedavisi gördüğüm için artık gözümde tüm ilaçlara karşı alerjik tepki gelişti. Gün ışığı beni rahatsız ediyor lakin tansiyonum ümit hoca sayesinde çok düzgün bir orana çekildi. Fazla hareket ettiğimde göz tansiyonum yükseliyordu o yüzden uzun yürüyüşler yapamıyordum. Otomobil kullanmak üzere bir hayalim var zira seviyorum. Seyahat özgürlüğü istiyorum. Yurt dışı yahut şehirlerarası değil ada içerisinde de bir yere giderken ıstırap yaşıyorum. Birtakım ilaçlarımın buzdolabında olması gerekiyor gün içinde 2-3 kere o ilaçları kullanmam lazım’ dedi.

KENDİMİ KÖSTEBEKLERE BENZETİRDİM

Daha evvel güneş gözlüğüyle dahi yolda yürüyemediğini söyleyen Oraç, ‘Şu anda gün ışığında güneş gözlüğümle uzun uzaklık yürüyerek işime gidebiliyorum. Gün ışığına çıkamazken kendimi köstebeklere benzetirdim. Konutumun avlusunda bile dolanamazdım. Glokom hastaları hiçbir vakit pes etmesin, köşelerine çekilmesin. Âlâ bir tabiple irtibatları de düzgün ise bu hastalık yenilebilir’ diye konuştu.

PROF. DR. AYKAN: GLOKOM HALK SIHHATİ PROBLEMİDİR

Glokom hastalığı ve tedavi prosedürlerini anlatarak Sıdıka Oraç’ın son durumu hakkında bilgi veren Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ümit Aykan ise 11-17 Mart Dünya Glokom Haftası’nda, bu sinsi hastalıkla uğraşta farkındalığa dikkat çekti. Prof. Dr. Aykan, ‘Glokom göz hastalıkları içerisinde görme kaybına neden olan kıymetli bir hastalık. Dünya genelinde glokom önlenebilir körlük nedenleri ortasında en ön sırada yer alıyor. 2020 yılı itibariyle dünyada 80 milyon glokom hastası var. Bireylerin günlük hayat kalitelerini epey düşürüyor. Münasebetiyle glokomu halk sıhhati sorunu olarak düşüyoruz. Genelde bulgu vermiyor, sinsi ilerliyor ve hastanın görme potansiyelini ortadan kaldırıyor. Aile öyküsü çok değerli zira genetik geçişi olan bir hastalık. İlerleyen yaş bağımsız risk faktörü bilhassa 40 yaşından sonra görülüyor’ dedi.

BİLHASSA 40 YAŞINDAN SONRA RUTİN DENETİMİ AKSATMAYIN

Glokomun ilaçlarla, lazer teknolojilerle ya da cerrahi sistemlerle çeşitli tedaviler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Aykan, uygulanan tedavinin hastanın durumu ve hastalığın tipine nazaran değişkenlik gösterdiğini söz etti. Hastalığı en az sayıda ilaçla denetim etmeyi öncelik kabul ettiklerini belirten Prof. Dr. Aykan, ‘Eğer ilaç tedavileriyle başarılı olamıyorsak, görme kaybı ilerliyorsa lazer tedavisini ekliyoruz. Buna karşın göz içi basıncı kâfi seviyeye indirilemezse cerrahi teknikler kullanıyoruz. Glokom önlenebilir bir hastalık ailenizde bu rahatsızlığı yaşayan varsa diyabet, hipertansiyon hastasıysanız bilhassa de 40 yaş sonrası rutin muayene yaptırılması lazım’ diye konuştu.

HASTAYA UYGULADIĞIMIZ TEDAVİYLE GÜZEL SONUÇLAR ALDIK

Sıdıka Oraç’ta primer açık açılı glokom olduğunu lisana getiren Prof. Dr. Aykan, ‘Uzun yıllar kullandığı için ilaca karşı direnç oluşmuş, göz ve göz etrafındaki dokularda alerjik tepkiler meydana gelmiş. Hastada yüzeyden göz içinde sıvı üretimini sağlayan alanlarda lazer ile sıvı üretimini azaltmaya yönelik yeni bir teknoloji MikroPuls tedavisini uyguladık. Bunla da çok net düzgün sonuçlar aldık. Bu tedaviler tekrarlanabilirlik özelliğini gösteriyor. İkinci bir seansla daha da istediğimiz sonucu alacağız. Tahminen ilaç kullanımını daha da minimalize ederek göz etrafındaki alerjik reaksiyoları da ortadan kaldırabileceğiz’ tabirlerini kullandı.