ADÜ’de uygulanan özel metot ile göğüs kanserini yendi

12 Şubat 2022, 05:38 yayınlandı

A+
A-

Paylaş

AYDIN (İHA) – ADÜ’de uygulanan özel metot ile göğüs kanserini yendi

AYDIN – Aydın‘da yaşayan ve yakalandığı göğüs kanseri nedeniyle 2019 yılında ameliyat olan 36 yaşındaki Burcu Nesilsiz, geçtiğimiz yıl yine nüksederek leğen kemiğine sıçrayan hastalığını, Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi‘nde ‘radyofrekans ablasyon’ ismi verilen özel bir prosedürle yendi.

ADÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde başarılı operasyonlarına bir yenisini daha ekledi. 2018 yılında 2 çocuk annesi annesi Burcu Kuşaksız’a göğüs kanseri teşhisi kondu. 2019 yılında geçirdiği ameliyat sonrası güzelleşen Nesilsiz, bir yıl sonra leğen kemiğinde oluşan ağrı nedeniyle ADÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu. Burada yapılan inceleme sonucunda hastalığının nüksettiğini öğrenen Nesilsiz ‘radyofrekans ablasyon’ ismi verilen özel bir prosedür ile tedavi edildi. Bu formül sayesinde anestezi, radyoloji ve ortopedi uzmanları tarafından ortak olarak kesisiz, kapalı ve kemik kaybı olmadan ameliyat edilen Nesilsiz, açık ameliyata nazaran hem süratli biçimde düzgünleşti hem de kanserden kurtuldu.

‘Eadyofrekans ablasyon’ sistemi ile sıhhatine kavuştu

Ameliyatı gerçekleştiren Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Dr. Ferit Tufan Özgezmez, ‘radyofrekans ablasyon’ ile daha konforlu bir ameliyat gerçekleştirildiğini tabir ederek, “Hastamız bize geldiğinde, leğen kemiğinde iki odakta lezyon vardı. Bu lezyonların sebebi, bize başvurmadan 3 yıl evvel bir göğüs kanseri hikayesi nedeniyle tedavi görmesi ve o tedavi sonrasında her şey yolunda giderken 2020 yılında kemiğin iki bölgesinde bir metastaz tespit edilmesiydi. Biz bu metastazların tedavi etmek hedefi ile radyofrekans ablasyon denilen özel bir teknik uyguladık. Her ikisini olağan klasik yollarla tedavi etmeye çalışsak iki bölgesinde kemik eksikliklerine sebep olacaktık. Bunun rutin olarak yaptığımız ameliyatlardan farkı, kapalı olarak yapılması. Yalnızca tümörü olduğu yerde yanlışsız hedefleyerek, gerçek yerde yakarak yok edebilen bir tedavi. Bu tekniğin en kıymetli avantajı büyük bir ameliyat yerine, hastayı kemik kaybından, dikişten ve yara müsaadeden kurtarması. Bu teknikle yaptığımız tedavi sayesinde her iki bölgedeki kemikler çıkartılmamış oldu. Operasyonun üzerinden bir yıl geçmesine karşın çok şükür aksi giden bir durum yok. Tümör hala orda meyyit bir formda ve yeni bir tümör gelişimi yok” dedi.

“Hastalar çok çabuk iyileşiyor”

Bu teknikle tedavi edilen hastaların süratli halde güzelleştiğini kaydeden Özgezmez, “Bu ameliyattan sonra dikkat edecekleri rastgele bir ihtarda da bulunmuyoruz. Zira açık bir ameliyat değil. Bu nedenle hastanın ağrısının müsaade verdiği kadar biz de hareket etmesine müsaade veriyoruz. Bu genelde hastaların kendilerini test ederek bir iki gün biraz kollayarak, ağrısı geçtikçe aktivitelerini arttırıyor. Birinci gün kalkıp yürüyen hastamıza da ‘yürüme, hareket etme’ demiyoruz” diye konuştu.

7 yıldır ADÜ’de uygulanıyor

Radyoferanks ablasyon tekniğinin 7 yıldır ADÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde uygulandığını kaydeden Dr. Özgezmez, “Bu ameliyatın gerek duyulduğu hasta sayısı çok fazla değil. Bu nedenle bu ameliyata muhtaçlık duyan hastaların bir merkeze toplanarak operasyonların orada gerçekleştirilmesi daha mantıklı bir durum. Bu tedavi Ege Bölgesi’nde en çok ve tertipli olarak yalnızca Adnan Menderes Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde uygulanıyor. Hadise bazlı tek tek uygulayan hastaneler olsa da, biz 7 yıldır rutin olarak bu gerekliliğe muhtaçlık duyan her hastaya bu süreci yapıyoruz” sözlerini kullandı.

“Ameliyat sonrası kimseye muhtaç olmadan iyileştim”

Ameliyat öncesi büyük korkularının olduğunu lakin ameliyat sonrası zorlanmadan güzelleştiğini söyleyen Burcu Nesilsiz, “Ameliyat öncesinde uzun müddet yürüyememe, diğerine muhtaç olma üzere niyetler beni çok geriyordu. Lakin süreçten sonra ben konutuma kendim kalkıp yürüyerek gittim. Konuta geçtiğimde de yeniden çok rahattım. Büsbütün birine muhtaç kalma üzere bir durumum olmadı. O bölgeyi kollayarak kendi işimi kendim görebildim. Güzelleşme sürecim de çok süratli oldu. Diğerlerinden yardım almadan bunu atlatmak beni çok keyifli etti. Çok çabuk ayağa kalkmak hoş bir durumdu. Kendime bu hastalığı kondurmadım. Bende kanser var değil de bana kanser teşhisi koydular kanısındaydım. Hayatıma devam ettim, hiç bir vakit hayattan kopmadım. Sevinç ve toplumsallık manasında kaybım olmadı, kendime yeni hobiler edindim. Hayatın ve canımın kıymetini daha âlâ anladım. Allah kimsenin başına vermesin lakin kimi şeylerin değerini bilmek için, makus şeyler de yaşamak gerekiyor. Bu hastalık benim için hayatı daha âlâ manası sağladı” diye konuşarak operasyonu gerçekleştiren tüm gruba teşekkür etti.

ADÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Gülnur Taşçı Bozbaş da, hastane olarak hastalara bu türlü bir hizmet vermekten ötürü gurur duyduklarını belirterek şöyle konuştu;

“Bu işin organize edilme süreci epey emek isteyen bir süreç. Bu bağlamda Ferit hocama teşekkür ediyorum. Bu hastalar ameliyathaneye girip, o şartlarda operasyonları gerçekleştirilmiyor. Bildiğiniz tomografi aygıtı altında operasyonu gerçekleştiriliyor. Ortopedi, anestezi ve radyoloji doktorlarımızın birlikte koordineli halde çalışması sonucunda ortaya çıkan bir süreç. Tüm hocalarımızın ellerine sıhhat. Hastanemizin Ege Bölgesi’ne hizmet veren bir merkez olması açısından çok gurur duyuyorum. Ferit hocam üzere işini severek yapan hocalarımızın sayısı hiç az değil, başarılarına muvaffakiyet katan ve hastanemizde vazife yapan tüm öğretim üyelerimiz ile gurur duyuyoruz. Çok hoş işler işler yapıyorlar, bölgemize çok hoş hizmetler veriyorlar. Daha güzel olması için de herkesin elinden gelen tüm çabayı sarf ettiğinin de farkındayız.”